MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin görüntüleri gazetede yayınlattığı iddiasıyla İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın 6 Mayıs'taki karar duruşmasına katılan Dündar'ın, verilen arada Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde silahlı saldırıya uğramasına yönelik 3 sanığın yargılandığı davada, yeni bir gelişme yaşandı. 

Sanık avukatları itiraz etti 

Davaya bakan İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi'nin sanıkların 11 yıla kadar hapis cezası öngörülen "kasten yaralama" suçundan değil, 15 yıla kadar hapis cezası öngörülen "kasten öldürmeye teşebbüs" suçu kapsamında yargılanması gerektiğini belirtip görevsizlik kararıyla dosyayı gönderdiği İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, tutuksuz sanık Sabri Boyacı ve Habip Ergün Celep'in avukatlarınca itiraz edildi. 

İtirazı değerlendiren İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, avukatların itirazını kabul etti. "Sanıkların Can Dündar'a yönelik, fiile bağlı kastlarının 'kasten öldürmeye teşebbüs' değil, iddianamede belirtildiği gibi, 'kasten yaralama ve silahla tehdit' suçları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini" belirten heyet, görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine hükmetti. 

İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi, dosyaya yeni bir esas numarası vererek, bugüne kadar 4 celsesi gerçekleştirilen davanın hiçbir duruşmasına katılmayan müşteki Can Dündar hakkında, beyanının alınabilmesi amacıyla zorla getirme kararı çıkardı. Mahkeme, duruşma tarihi olarak da 21 Ekim 2016 tarihini belirledi.

Görevsizlik kararı verilmişti

Davaya ilişkin 25 Ağustos tarihli duruşmada kararını açıklayan İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi, iddianamede sanıkların, mağdur Can Dündar'a karşı Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) 11 yıla kadar hapis cezası öngörülen, "kasten yaralama" ile "ruhsatsız silah bulundurma ve hakaret" suçlarından yargılanmalarının istendiğini hatırlatarak, sanık Murat Şahin ile bu sanığa yardım ettikleri iddia edilen sanıklar Sabri Boyacı ve Habip Ergün Celep'in eylemlerinin, "kasten adam öldürmeye teşebbüs" suçu kapsamında tartışılması gerektiğini bildirmişti. 

"Kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarına bakmak ve delilleri tartışılıp değerlendirme görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğunu kaydeden mahkeme, bu nedenle davanın görevsizlik kararı verilerek ağır ceza mahkemesine gönderilmesine hükmetmişti. 

Kararda, sanık Murat Şahin'in, Can Dündar'a karşı 10 yıl 3 ay 15 günden 20 yıl 4 aya kadar hapis cezası öngörülen "kasten öldürmeye teşebbüs", "alenen hakaret" ve "ateşli silah bulundurmak" suçları ile mağdur Yağız Şenkal'a karşı ise 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası öngörülen, "olası kastla öldürmeye teşebbüs etme" suçundan, sanık Sabri Boyacı'nın 10 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngörülen, "öldürmeye teşebbüse azmettirme ve ateşli silah bulundurmak" suçlarından, sanık Habip Ergün Celep'in de 9 yıl ile 15 yıl hapis cezası öngörülen, "öldürmeye teşebbüse azmettirme" suçu kapsamında yargılanması gerektiği belirtilmişti. 

Olay 

Can Dündar'a, yargılandığı davanın 6 Mayıs'taki karar duruşmasında verilen aranın ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde silahla ateş açan Murat Şahin, gözaltına alınmış, olayda NTV muhabiri Yağız Şenkal yerden seken mermiyle bacağından yaralanmıştı. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca yürütülen soruşturma kapsamında, Murat Şahin 10 Mayıs'ta "silahlı tehdit" ve "6136 sayılı kanuna muhalefet" suçlarından tutuklanmış, gözaltına alınan diğer şüpheliler Sabri Boyacı ile Habip Ergün Celep ise savcılık ve hakimlik sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. 

Konuya ilişkin iddianamede, silahlı saldırıyı gerçekleştirdiği gerekçesiyle tutuklanan Murat Şahin'in, "kasten yaralama, ruhsatsız silah bulundurma ve hakaret" suçlarından 4 yıldan 12 yıl 10 aya kadar, bu kişiyi azmettirdikleri ileri sürülen Sabri Boyacı ve Habip Ergün Celep'in ise "kasten yaralamaya teşebbüs ve silahlı tehdit" suçlarından 2 yıl altışar aydan 6 yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 

AA