Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, merkez Sur ilçesinde yeni yerine taşınan Diyarbakır İl Müftülüğünün açılışı için düzenlenen törende, "Bu şehrin, bu milletin çocuklarını dağlara götürdüler ve orada kandırdılar." dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, merkez Sur ilçesinde yeni yerine taşınan Diyarbakır İl Müftülüğünün açılışı için düzenlenen törende, bugünün Diyarbakır'ın 1378 sene önce kalbini, ruhunu ve surlarını din-i mübin-i İslam'a, sevgili Peygamber Muhammed Mustafa'nın -Aleyhissalatu Vesselam- rahmet mesajına açtığı gün olduğunu ifade etti. Görmez, kentin her ferdi, kadını, erkeği, çocuğu için bu mutluluk gününü kutladığını dile getirdi.
Görmez, şöyle devam etti:
"Cenab-ı Hak ebediyete kadar din-i mübin-i İslam'dan bizi ayırmasın. İslam Diyarbakır'ın ruhudur, mayasıdır ve özüdür. Hep birlikte bizim Diyarbakır'ın bu ruhunu ve kalbini daima ayakta tutmamız lazım. Çünkü Diyarbakır'ın fethi, Malazgirt Zaferi'nin önünü açmıştır. Malazgirt Zaferi, İstanbul'un fethinin önünü açmıştır. Bugün İslam tarihi ve İslam medeniyeti için önemli bir gündür. Resulü Ekrem'in vefatından sonra Ulu Cami'de Allah Resulü'nün arkadaşlarının namaz kılması, secdeyi varması Diyarbakır için tarihi bir gündür."
"Rahmet olan dini zahmete çevirmeyin"
İslam coğrafyasında yaşanan savaşların, bir ülkenin dini istikrarının, bütünlüğünün ve güvenliğinin ne kadar önemli olduğununu gösterdiğini dile getiren Görmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Suriye, Yemen, Irak, Libya hep birlikte lisanı hal ile bize şöyle haykırıyor, (Ey umut bağladığımız Türkiye'deki aziz ve Müslüman kardeşlerimiz, sakın dini istikrarınızı, dini bütünlüğünüzü bozmayın. Sakın din güvenliğinizi tehlikeye sokmayın. Sizi birleştirmeye gelen dini tefrikaya dönüştürmeyin. Din üzerinden birbirinizle didişmeyin. Rahmet olan dini zahmete çevirmeyin.)"
Türkiye'nin dini istikrarı, bütünlüğü ve güvenliğinin teminatının Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu vurgulayan Görmez, Başkanlığın İslam'a hizmet etmek isteyen bütün kardeşleriyle, 120 bini aşkın din gönüllüsüyle çalışma içerisinde olduğuna dikkati çekti.
Görmez, bunun için müftülüklerin asla sıradan bürokratik bir mekanizmaya ve bir devlet dairesine dönüşmemesi gerektiğine işaret ederek, müftülüklerin bütün din gönüllüleriyle şehrin kalbinin "Allah, Allah" diye atması için çaba göstermesi gerektiğini vurguladı.
"Bu şehrin, bu milletin çocuklarını dağlara götürdüler ve orada kandırdılar"
"Diyarbakır'ın böyle bir kalbi var ve o kalp 'Allah, Allah' diye atan bir kalptir. Zalimler küresel ve yerel ölçekte çok büyük mücadeleler vererek bu şehrin kalbinin 'Allah, Allah' diye atmaması için çaba gösterdiler." ifadesini kullanan Görmez, şöyle devam etti:
"Bu şehrin, bu milletin çocuklarını dağlara götürdüler ve orada kandırdılar. Başka gayeleri yoktu, onların hizmet ettikleri tek gaye 1378 sene önce kalbinin ve surlarını İslam'a açan bu şehrin kalbinin 'Allah, Allah' diye atmaması için uğraş verdiler. Ama beyhude. "
Diyarbakır'da yaşanan büyük yıkımlara ve acılara sebep olan terör olaylarını anımsatan Görmez, kentin ruhunu güçlendirmeleri gerektiğini ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Ayrıca Diyarbakırlı kardeşlerime sesleniyorum. Bu binalar sadece müftülük personelinin oturması için alınmış binalar değil. Sizin için, size hizmet edecek. Her derdinizi alın buraya getirin. Diyarbakırlı gençler gelin buraya. Diyarbakır zor zamanlar geçirdi. Öncelikle hepinize geçmiş olsun. Bir daha Cenab-ı Hak o günleri bize göstermesin. O sokakların çukurların kazılıp, insanların öldüğü, öldürüldüğü o günleri, o anları Cenabıhak Diyarbakır'a ve hiçbirinize bir daha yaşatmasın. Ama yaşatmaması için dersler ve ibretler alarak o Diyarbakır'ın kalbine ve ruhuna el atmalıyız. O ruhu ve kalbi ayakta tutmalıyız. İslam'a göre din görevlisi yoktur. Herkes dininin görevlisidir. Hep beraber kentin o kalbini ayakta tutmak için seferber olmalıyız. O kalp ilelebet payidar olsun. O ruh, o aşk hiçbir zaman sönmesin."
Yapılan duanın ardından İl Müftülüğünün açılışı gerçekleştirildi.
"Diyanet İşleri Başkanlığı 'Uluslararası İmam Şafii Akademisi'ni birlikte açacağız"
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İl Müftülüğünün açılışı ardından, Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Anadolu'nun İslam'a açılan ilk kapısı, Fetih konferansı"na katıldı.
Görmez burada yaptığı konuşmada, Diyarbakır'ın fethinin 1372. yılını kutladı.
Diyarbakır'da erdemli kişilerin yetiştiğine işaret eden Görmez, şöyle devam etti:
"Bir hayalim olmuştu benim, valimizle o hayalimizin etrafında dolaştık. Göreve başladığım andan itibaren hep 'Diyarbakır'da tekrar Zehebileri, Amidileri, Hattat Hamitleri, Sezai Karakoçları yetiştiren çok büyük bir ilim merkezi olsun' hayalim vardı. Hamdolsun bir kaç ay sonra Diyarbakır'da Diyanet İşleri Başkanlığı 'Uluslararası İmam Şafii Akademisi'ni birlikte açacağız. Zehebi ve Amidi'nin hocası olan Muhammed Bin İdris Eş-Şafii ismini verelim istiyoruz."
"Fetih kalelerin, surların fethi değildir"
Fetih, işgal ve sömürge kavramlarının kendi medeniyetlerinin kavramı değil, asıl fethin yüreklerin ve gönüllerin fethi olduğunu vurgulayan Görmez, "Fetih kalelerin, surların fethi değildir. Müslümanlar olarak dünyanın neresine gidersek gidelim hiçbir zaman işgalci olmadık elhamdulillah. Biz gönülleri fethetmeden surlara dokunmadık. Yürekleri fethetmeden kapılara dokunmadık. O fetih esnasında hiçbir insana haksız yere dokunmadık, ibadete çekilmiş din adamlarına dahi dokunmadık. Allah resulünün bize tavsiyesi bu olmuştur daima." ifadelerini kullandı.
"Bu şehir hiçbir çocuğunu feda etmemeli"
Kentin ruhunun İslam olduğunu anlatan Görmez, hiç kimsenin bu şehrin kalbini ve ruhunu bozamayacağını bildirdi.
Görmez, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Dikkat etmeliyiz artık bu şehir hiçbir çocuğunu feda etmemeli, kurban vermemeli. Hep birlikte bu şehirlerimizi yeniden erdemliler şehrine dönüştürmek için seferber olmalıyız. Çocuklarımıza ve gençlerimize sahip çıkmalıyız. Ramazan ayı geliyor, öyle bir ramazan geçirelim ki artık bu şehirlere hiçbir kötülük yaklaşmasın. Bu güzel şehir terörle ve şiddetle değil, sahabe, ulema, salihin ve evliya ile yad edilmeye devam etsin inşallah.
AA