Mecidiyeköy'de Torunlar Center inşaatında 10 işçinin ölümüne neden olan asansör kazasıyla ilgili davanın görülmesine devam edildi.
Mahkemede bilirkişi olarak dinlenilen asansör konusunda uzman makine mühendisi Sabri Becerik, olayda bir sabotaj olduğunu ileri sürdü.
Mecidiyeköy'de bulunan Torunlar Center'da 6 Eylül 2014 tarihinde asansörün 32'nci kattan düşmesi sonucu meydana gelen ve 10 işçinin öldüğü asansör faciasıyla ilgili davaya davam edildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada 24 tutuksuz sanık, bazı şikayetçiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Mahkeme, duruşmada asansör konusunda uzman makine mühendisi Sabri Becerik’i dinledi.
Kazanın nedenini teknik olarak yukarıda sınır kesicilerin bulunmaması, sonlandırmanın yapılmaması olduğunu belirten Becerik, “İçerde kullanıcı hatası var diyemeyeceğim. Ben de olsam orada onu durdurma şansım yok. Tren raydan çıkmış. Limit sonlandırıcılar görev yapmamıştır. Teknik eğitim almış kişilerin kullanıcılık yapması gerekir. Yük ve insan aynı anda taşınmamalı, yük bağlı ve tabana yayılı olmalı. Bu asansörde dengesizlik var.” dedi.
Becerik, asansörlerde 3 aşamalı fren mekanizması olması gerektiğini, kazaya neden olan asansörde mekanik ve sensörlü fren mevcut olmasına karşın üçüncü sistemin eksik olduğunu söyledi. Asansördeki emniyet kesicilerin kendiliğinden çıkıp çıkamayacağı sorusu üzerine Becerik, “Söylemek istemiyorum ama bir sabotaj var ortada. Bunlar kendiliğinden yerinden çıkmaz. Bir insan hayatının olduğu mekanizmada, durdurulması gereken devre kesiciler yok.” ifadelerini kullandı.
DURUŞMAYA ASANSÖR MAKETİ GETİRİLDİ
Asansör firmasının avukatları duruşma salonuna maket asansör getirdi. Kürsünün önünde açılan maket üzerinden asansörün çalışma sistemi anlatılarak bilirkişiye sorular soruldu. Diğer taraftan bir sanık avukatı, asansör grafiklerinin bulunduğu bir pano göstererek savunma yaptı. Bu sırada avukatlar arasında bilirkişiye soru sorma gerginliği yaşandı. Duruma müdahale eden mahkeme başkanı, duruşmaya ara verdi. Aranın ardından devam eden duruşmada, asansör firması avukatlarından avukat Mustafa Güneş, bilirkişiye sorular sormaya devam edince, bilirkişi, “Benim size verecek cevabım artık kalmadı.” dedi.
Bilirkişi, şikayetçi avukatlarından birinin kaza öncesi arızalarla ilgili sorusuna, “Asansör kabini tamamen yukarı fırlayıp aşağıya düşmemiş. Allah'tanki buna dua etmeniz lazım. Aşağı düşse 25-30 kişinin ölümüne neden olabilirdi. Kazadan önce asansör firmasıyla inşaat firması arasında geçen arıza içerikli yazışmalar yapılmış. Bu yazışmalardaki doğal arızalar giderilmiş. Kazaya neden olan asıl şey limit sonlandırıcıların olmaması.” şeklinde konuştu.
Duruşmada söz alan şikayetçi avukatlarından Yıldız İmrek, bilirkişinin teknik konuları aşarak kusur yorumlarında bulunduğunu, bu nedenle kafa karışıklığına sebep olduğunu söyledi. Avukat İmrek, bilirkişinin ‘Sabotaj olabilir’ şeklindeki sözlerine de itiraz ettiğini dile getirdi.
Talepleri aldıktan sonra ara kararını veren mahkeme, dosyanın 2 iş güvenliği, 2 makine mühendisi, inşaat mühendisi, hukukçu ve elektrik mühendisinden oluşan 7 kişilik bilirkişi heyetine gönderilmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca taraflara, dosyadaki bütün evrakların titizlikle incelenerek, meydana gelen ölüm olayında kimin veya kimlerin kusurlu olduklarının ve kusur derecelerinin ne olduğunu gösterir şekilde teferruatlı rapor istenmesine hükmetti.