GÜVENLİK UZMANI METİN GÜRCAN: TÜRKİYE SURİYE MASASINDA ETKİLİ OLABİLMEK İÇİN TÜM AKTÖRLERLE MÜZAKERE EDEBİLECEK GÜÇTE OLMALI.
Manevra sahasını daraltıyor
“Ankara, Suriye’ye PKK bağlantılı YPG penceresinden bakıyor ve YPG’nin her durumda yok edilmesini düşünüyor. Bu sabit durum Ankara’nın Suriye’deki manevra sahasını ve oyun kurma yeteneğini zayıflatıyor. Oysa Suriye’de oyun kuranların dönemi başlıyor. Ankara’nın oyunu, senaryosu nedir?”
Uygun partnerler bulabilir
“Demokratik süreçlerin desteklenmesi, etnik-dinî ayrım gözetmeksizin tüm aktörlerle müzakere edecek gücün ortaya konulması çok önemli. Ankara Esad rejimi ve hatta PYD’deki Suriyeli Kürtler arasında partner bulabilir ve bu görüşmeleri kapalı kapılar arkasına yapabilir.”
***
Ankara’nın planı ne?
İdlib operasyonlarını değerlendiren analist Metin Gürcan: “Demokratik süreçlerin desteklenmesi, etnik-dinÎ hiçbir ayrım gözetilmeksizin masada tüm aktörlerle müzakere edilecek gücün ortaya konulması çok önemli.”
Güvenlik uzmanı Metin Gürcan, İdlib’e askerî operasyondan vazgeçirmek istediği Rusya ve İran’la Tahran’da masaya oturan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın istediğini alamadığını söylüyor. Gürcan, Suriye’de neler yaşanabileceğine ilişkin DW Türkçe’ye açıklamalarda bulundu. “Tahran zirvesinde ne yaşandı? Türkiye, Rusya ve İran’ın İdlib konusundaki pozisyonları nerden nereye geldi?” sorusunu cevaplandıran Gürcan şunları dedi: “Türkiye, sivil merkezli bir yaklaşımla barışçıl müzakerelerle İdlib’de çatışmaların durdurulmasından yanaydı. İran ve Rusya ise düşman merkezli, İdlib’in tümünü kapsayan askerî bir operasyon yaklaşımını benimsemişti. Tahran zirvesi sonucunda da gördük ki, taraflar pozisyonunu değiştirmedi. Türkiye, Rusya’yı ikna edemedi. Rusya ve İran’ın birbirlerine daha da yaklaştığı görüldü. Her iki ülke de, İdlib’de terörle mücadele konusunda askerî operasyonun gerekliliğine vurgu yapan mesajlar verdi. Erdoğan’ın ateşkes çağrısına Rusya net bir dille ‘hayır’ dedi. Ankara, Moskova’ya çok da güvenemeyeceğini, onunla samimî anlaşmalar yapamayacağını gördü. Moskova, Ankara’nın samimiyet testinden geçemedi.”
Anayasa süreci takip edilmeli
“Ankara’nın Suriye’nin geleceğinde rol oynaması gelinen noktada mümkün mü? Bundan sonra nasıl bir stratejiyle ilerlerse bölgedeki gücünü ve ağırlığını gösterebilir?” sorusunu cevaplandıran Gürcan, “Ankara, Suriye’ye PKK bağlantılı YPG penceresinden bakıyor ve YPG’nin her durumda yok edilmesini düşünüyor. Bu sabit durum Ankara’nın Suriye’deki manevra sahasını ve oyun kurma yeteneğini zayıflatırken, oyun bozma yeteneğini arttırıyor.” dedi ve şunları ekledi: “Oysa Suriye’de oyun kuranların dönemi başlıyor. Ankara’nın oyunu, senaryosu nedir Suriye için? Demokratik süreçlerin desteklenmesi, seçim, anayasa sürecinin takip edilmesi, etnik-dinî hiçbir ayrım gözetilmeksizin masada tüm aktörlerle müzakere edilecek gücün ortaya konulması çok önemli. Ankara Esad rejimi ve hatta gerekirse PYD içindeki Suriyeli Kürtler arasında kendine partner bulabilir ve bu görüşmeleri kapalı kapılar arkasına yapabilir. Yoksa Suriye’de oyun kurucu olmaktan çok uzaklaşılır ve sadece piyon olunur.”
***
Erdoğan: Kimyasal silâh kör bahane
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD’nin İdlib’de kimyasal silâh kullanılması durumunda Suriye ordusunu vuracağını açıklamasını “Kör bahane” diye niteledi. Erdoğan, Tahran gezisi dönüşünde uçakta ABD’nin İdlib operasyonuna karşı çıkmasını değerlendirirken şöyle konuştu: “Oradan değil, onların kör bahaneleri var. Nedir o kör bahane? ‘Kimyasal silâh kullanırsanız, biz şöyle yaparız, böyle yaparız’ diyorlar… Bize göre, sadece kimyasal silah tehdidi üzerinde durmak, konvansiyonel silâhlarla yol açılan ölümlere aldırmamak doğru bir yaklaşım değil. Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki süreçte ortaya çıkan, sadece kimyasal silâh odaklı o yaklaşımın güncellenmesi lâzım. Bu hususta Rusya’ya büyük görev düştüğünü de ifade ettik. ‘BM Güvenlik Konseyi’ndesiniz. Bunu gündeme getirin, bu işi BM’de çözmek lâzım’ dedik.” Erdoğan, Türkiye’nin İdlib konusunda şu an itibarıyla ABD ile tamamıyla aynı safta yer aldığının söylenemeyeceğini de vurguladı.
***
Putin reddetti
İran’ın başşehri Tahran’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani arasında gerçekleştirilen zirveye geniş yer veren Avrupa basını ‘ Rusya, Türkiye’nin İdlib ateşkesi çağrısını reddetti’ dedi.
The Times:
Çağrı kabul edilmedi
The Times gazetesi, zirveyi “Erdoğan, Suriye’de kan banyosu uyarısı yaptı, Putin ateşkesi geri çevirdi” başlıklı haberle verdi. Haberde Erdoğan’ın sivillerin katledileceği uyarısına rağmen Rusya ve İran’ın, Türkiye’nin İdlib’de ateşkes çağrısını geri çevirdiği belirtildi.
Kathimerini:
Verimsiz toplantı
Kathimerini gazetesi, “Verimsiz toplantıdan sonra Suriye’de korku dengeleri” başlıklı haberinde, Tahran’daki zirveden somut bir sonuç çıkmadığını öne sürdü. Gazete, Suriye’de yeni bir kanlı çatışmanın önlenmesi için umutların azaldığının altını çizdi.
ORF:
Gelecek hâlâ belirsiz
Avusturya Devlet Televizyonu ORF, zirveye ilişkin haberini “İdlib’in geleceği hâlâ belirsiz” başlığı ile verdi. Haberde Erdoğan, Putin ve Ruhani’nin ortak basın toplantısında İdlib’e yönelik saldırının engellenmesi yönünde somut açıklamaların yapılmadığı bilgisi paylaşıldı.
Die Zeit:
Putin ‘Tamamen kurtarılsın’ dedi
Die Zeit gazetesi de “Vladimir Putin, Suriye’nin tamamen kurtarılmasını istedi” başlığıyla duyurduğu haberde, Tahran’dan bir yakınlaşma ve ortak tutum çıkmadığını kaydetti. Gazete, Erdoğan’ın ateşkes istediğini, Ruhani ve Putin’in ise “bölgedeki terörizmi yenmek” için saldırıdan yana olduğu bilgisine yer verildi.
Der Spiegel:
Erdoğan istedi, Putin reddetti
“Der Spiegel” dergisi de “Putin, İdlib’de çatışmaların durmasını reddetti, Erdoğan ateşkes istedi” başlığını kullanarak, zirve öncesinde Rusya Hava Kuvvetlerinin İdlib’de ayrılıkçıları bombaladığı bilgisine yer verdi. Haberde, Erdoğan’ın Suriye’de durum netleşene kadar Türk askerlerinin ülkenin kuzeyinde kalacağını söylediği aktarıldı. Dergi, Erdoğan’ın İdlib’in bombalanmasının durdurulması ve ateşkesin sağlanmasında ısrar edeceğini vurguladığı ancak Putin’in Esed’in ülkesini kontrol altına alması gerektiğini söylediği kaydedildi.