Prof. Dr. Ali Nesin ezan sesinin kendini güvende hissettirdiğini belirtti. Ezan sesinin hoşuna gittiğini belirten Nesin, ezanın kötü okunmasından şikayet etti. İlahiyatçı Cüneyt Gökçe de kötü okunan ezandan şikayet edenler arasında..
Daha Önce de "Sivas Katliamının müslümanlıkla ilgisi yok" diyerek ezber bozan açıklamalar yapan ve gazetemize de manşet olan dünyaca ünlü matematikçi bu kez de "Ezan sesi hoşuma gidiyor. Kendimi evimde, yurdumda ve güvende hissettiriyor. diyerek kendi gündemini oluşturmayı başardı. Öte yandan ezanın usul usul ve teker teker okunması gerektiği talebini de dile getiren Nesin'in facebook iletisi şöyle:
"Ezan sesi hoşuma gidiyor. Kendimi evimde, yurdumda ve güvende hissettiriyor. Kültürel tabii. Ama on farklı camiden avaz avaz bağırarak kanon yapmıyorlar mı, hucuma uğramış, özgürlük alanım daralmış, etrafım düşmanla çevrilmiş gibi hissediyorum. Yapmayın ağalar, usul usul ve teker teker okuyun şu ezanı."
İlahiyatçı Cüneyt Gökçe de rahatsız...
Bu ileti zaman zaman İslami camiada da tartışılan ezanın güzel okunması gerektiği tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı, İlahiyatçı Cüneyt Gökçe de twitter hesabından "Güzel okunmayan ezanın işkencesi (!) de bir başka oluyor.", "Sahipsiz caminin mikrofonu işgal edilir." ve "Mikrofon işgali" devam ediyor. Sabah ezanları na-ehil cahillerin elinde..." diyerek ezanın güzel okunması gerektiğini vurguladı. ilahiyatçı Cüneyt Gökçe'nin gazetemize özel yaptığı ezan değerlendirmesi ise şöyle:
Ezan bir tevhid çağrısıdır, Ezan bir iman ve ibadet davetidir. Ezan İslam için bir simgedir, işarettir, belirtidir yani çok ama çok önemli şeairdendir. Ezan ilahî davayı tüm kâinata duyurma faaliyetidir. Bu yüzden ezan okunurken susup dinlemek, onunla hemdem ve hemhal olmak emredilmiştir. Bu öneminden dolayı ezanın güzel okunması gerekir.Makamına uygun ve güzel okunan ezandan inançsızlar bile etkilenir; hatta sırf ezan dinleyerek İslamiyeti seçen nice insanlar vardır. Ancak, günümüzde -üzülerek ifade edeyim ki- özellikle sabah ezanlarında sahipsiz bırakılan camilerin mikrofonları ehil olmayan cahil insanların işgaliyle karşıkarşıyadır. Bunun mutlaka önlenmesi gerekir. İşin ehli olan görevli kardeşimiz camisine gitmeyince kapıyı açan ehliyetsiz insanlar "nefretiye" makamında bir şeyler "bağırarak" ezan okuduğunu zannetmektedir. "Bıktırıcı" ve "tiksindirici" olan "gürültü" içinde yer alan sözcüklerin çoğu da yanlış telaffuz edilir ve ezanla ilgisi yoktur. Oysa ezan Y.Kemal'in tabiriyle "emr-i bülend"dir. Akif'in ifadesiyle "Şehadetleri dinin temeli" olan "yurdumun üstünde inlemeli" gerekir. Ezan bir özgürlük haykırışıdır. Ezan bir güvenlik nişanesidir. Ezanın hakkı, hakkıyla verilmeli. Ezanı dinleyen mest olmalı ve "bu ezanın okunduğu mekana bir an önce koşmam lazım" dedirtmeli.