AKPM genel kurulunda Türkiye’nin yeniden denetime alınmasını 13 yıl önceye dönme olarak değerlendiren Zeynel Lüle, 2008 yılında AKP’nin kapatılması halinde Türkiye’nin ‘denetim süreci’ne alınmasının gündeme geldiğini hatırlattı.
AKPM genel kurulunda, tavsiyeler ihtiva eden karar tasarısı 45’e 113 oyla kabul edilmesini değerlendiren Zeynel Lüle, AKP’nin unuttuğu bir gerçeği hatırlattı. Lüle, “Unutmayalım aynı AKPM, 2008’de de benzer bir ‘denetim’ kararının eşiğinden dönmüştü. Ve nedeni de AK Parti’ye açılan dâvâydı. Belçikalı Hıristiyan Demokrat milletvekili Luc Van den Brande bir rapor hazırlamış ve Anayasa Mahkemesi’nde ele alınan AK Parti’nin kapatılması ile ilgili süreç görüşülmüştü.
AK Parti’nin kapatılması halinde Türkiye’nin ‘denetim süreci’ne alınması gündeme gelmişti. Kapatma olmadı, karar da çıkmadı. Sonuçta, Türkiye’de yine geriye dönme yaşandı ve 13 yıl önce sona eren ‘denetim süreci’ yeniden başlatıldı. 1996-2004 yılları arasında devam eden sürecin sonlanması, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerine başlamasına da neden olmuştu” dedi.
KHK’lara son verilmesi talep edilecek
“Peki bu denetim sürecinde neler yaşanacak? Yakından bakalım” diyen Lüle, T’24’te yer alan yazısında şu tesbitlerde bulundu: “Denetim Komisyonu, daha önce 1996-2004 yıllarında olduğu gibi Türkiye’den bazı reformlar ve taleplerin yerine getirilmesini isteyecek. Özellikle 15 Temmuz sonrası, Türkiye’de demokratik kurumların işleyişinde ciddî sorunlar yaşandığı belirtiliyor. Bu sebeple AKPM’den ilk beklenti, OHAL’in mümkün olduğu en kısa zamanda kaldırılması olacak. Bu arada OHAL Komisyonu’nun kurulması ve hayata geçirilmesi istenecek. Bu çerçevede alınan karar ve uygulamaların yeniden gözden geçirilmesi istenecek ve özellikle de kanun hükmünde kararnamelere son verilmesi talep edilecek.
Tutuksuz yargılamalar istenecek
Suçları ispatlanmamış gazeteci ve parlamenterlerin serbest bırakılması ve gerekirse tutuksuz yargılanmaları talep edilecek. Denetim Komisyonu bu gelişmeleri yakından izlemek için iki raportör göreve atayacak. Bu raportörler, düzenli olarak Türkiye’ye gelerek, gerek resmî kurumlar, gerekse sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle görüşerek yıllık rapor hazırlayacak. Bu raporların ilk tesbiti önümüzdeki yıl Nisan ayı sonunda yapılacak. Duruma ve gelişmelere göre denetim sürecinin kaldırılması ya da eksikliklerin giderilmesi için yeni taleplerin sunulması gündeme gelecek. 2004’te denetimin kaldırılması, Türkiye’nin bir başka Avrupa kurumu olan Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerine başlamasının önünü açmıştı. Şimdi yeniden denetimin başlatılması, AB ile –zaten durmuş olan- müzakereleri ‘olumsuz yönde’ etkiler mi? Yani fiilen durmasına yol açar mı? Bu görülecek.”