Türkiye’nin önde gelen hukukçu ve siyaset bilimcileri, erkler ayrılığı çerçevesinde parlamentonun etkinliğinin artırılması ve yargı bağımsızlığının sağlanmasının hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasının ön koşulu olduğunu vurguladı.
Türk usulü başkanlık sistemine bir bildiriyle karşı çıkan akademisyenler, "Bu süreçte, kimi akademisyenlerin anayasa hukuku ve siyaset bilimi verilerini çarpıtarak kamuoyunu yanıltıcı açıklamalar yapması esef vericidir." dedi.
“Anayasaya ve demokratik süreçlere saygı” başlığıyla yayınlanan bildiride uluslararası ilişkiler bakımından, demokrasinin uluslararası standartları bir yana bırakılarak “kişiye özgü” bir rejim kurmanın Türkiye’yi dünya sisteminden koparacağı, iktisadi ve sosyal alanda olumsuz sonuçlardoğurabileceği uyarısı yapıldı. “Biz aşağıda imzası bulunanlar, Türkiye’nin, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan demokratikleşme ve hukuk devletinin kurumsallaşmasına dayalı anayasal birikimini hatırlatarak, başkanlık rejimine ilişkin tartışmalar ışığında aşağıdaki noktaları vurgulamayı zorunlu görüyoruz” denilerek imzalanan bildiri şöyle:
"Bugün Türkiye’nin demokrasi düzeyi ve Anayasası gerçek birikimini yansıtmamaktadır. Demokrasi açığının kapatılması amacıyla, başta Anayasa gelmek üzere yeni düzenlemeler, yıllardır üzerinde çalışılan konu ve sorunların başında gelmektedir. Söz konusu sorunları çözmek amacıyla, Türkiye’ye özgü deneyimler ve çağdaş demokrasilerin çözüm biçimleri ışığında üzerinde siyasal ve akademik nitelikte çalışmalar yapılması zorunluluğu bulunmaktadır ve bu yönde, son yıllarda, anayasa raporları ve önerileri ile kayda değer çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Erkler ayrılığı çerçevesinde parlamentonun etkinliğinin artırılması ve yargı bağımsızlığının sağlanması, öncelikli iki hedef olup, hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasının ön koşullarıdır. Öte yandan, çok yönlü denge ve denetim düzeneği, çağdaş anayasaların ortak paydasını oluşturmaktadır.
‘KİŞİYE ÖZGÜ BAŞKANLIK ANAYASA DIŞI'
Ne var ki, son aylarda Cumhurbaşkanı güdümünde yürütüldüğü görülen ve kişiye özgü bir başkanlık rejiminin inşasına dayalı çalışmalar, izlenen usul ve hedef bakımından demokratik usullere yabancı olmakla kalmayıp, Anayasa dışıdır. Türkiye’nin Osmanlı’daki parlamenter deneyim ile birlikte 100 yılı aşkın süredir denediği parlamenter rejimi işler kılma yerine, herhangi bir ilke tartışması yapılmasına olanak tanınmaksızın, yeni bir rejim dayatması karşısında bulunuyoruz. Bunun, Anayasa dışı yollarla ve devletin bütün olanakları kullanılarak yapılmaya çalışılması, hukuken kabul edilemez. Bu süreçte, kimi akademisyenlerin anayasa hukuku ve siyaset bilimi verilerini çarpıtarak kamuoyunu yanıltıcı açıklamalar yapması esef vericidir. Uluslararası ilişkiler bakımından, demokrasinin uluslararası standartları bir yana bırakılarak ‘kişiye özgü’ bir rejim kurmanın Türkiye’yi dünya sisteminden koparma riski yanı sıra, iktisadi ve sosyal alanda meydana getirmesi muhtemel olumsuz sonuçları göz ardı edilemez. Uzman, akademisyen, hukukçu ve yurttaş kimliğimizle bu süreci kabul etmediğimizi, Türkiye’nin demokratik gelişiminin, hukuk çerçevesinde kalınarak eşit, serbest, katılımcı ve nesnel bilgiye dayalı tartışma ortamında sağlanabileceğine dair inancımızı ve bu konuda her türlü katkı vermeye hazır olduğumuzu beyan ederiz.”
Bildiriyi imzalayan hukukçular şöyle:
Prof. Dr. Erdoğan Teziç (Anayasa Hukukçusu), Prof. Dr. İbrahim Ö. Kaboğlu (Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Prof. Dr. Bertil Emrah Oder (Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Prof. Dr. Sultan Üzeltürk (Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Doç. Dr. Ayşen Candaş ( Boğaziçi Üniversitesi İİBF), Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu (Sabancı Üniversitesi, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi), Prof. Dr. Fazıl Sağlam (Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Anayasa Mahkemesi E. Üyesi), Prof. Dr. Baskın Oran (Ankara Üniversitesi Mülkiye Mektebi, E.), Prof. Dr. Nuray Mert (İstanbul Üniversitesi), Prof. Dr. Korkut Kanadoğlu (Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Prof. Dr. Meltem Dikmen Caniklioğlu (Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Prof. Dr. Selin Esen (Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Prof. Dr. Rona Serozan (İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Prof. Dr. Mustafa Erdoğan (İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Prof. Dr. Osman Doğru (Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Doç. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz (Anayasa Hukukçusu), Prof. Dr. Cevdet Atay (İdare Hukuku Emekli Öğretim Üyesi), Doç. Dr. Başak Çalı (Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Prof. Dr. Nermin Abadan Unat (Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü), Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu (Galatasaray Üniv.Hukuk Fakültesi), Prof. Dr. Sevtap Yokuş (Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Prof. Dr. Büşra Ersanlı (Marmara Üniversitesi SBF), Prof. Dr. İlter Turan (İstanbul Bilgi Üniversitesi İİBF E.Öğretim Üyesi), Prof. Dr. Günay Göksu Özdoğan (Marmara Universitesi SBF), Prof. Dr. Oktay Uygun (Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Prof. Dr. Gencer ÖZCAN (İstanbul Bilgi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü), Prof. Dr. Nihal İncioğlu (İstanbul Bilgi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü), Prof. Dr. Turan Yıldırım (Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Doç. Dr. Pınar Uyan (İstanbul Bilgi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü), Prof. Dr. Metin Günday (Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi)