Gazeteci yazar Ahmet Taşgetiren, “Adalet hassasiyeti bir Müslümanın olmazsa olmazıdır’ dedi.
Bir televizyon programında konuşan gazeteci yazar Ahmet Taşgetiren, “Bir Müslüman insan ‘zulüm var ama ne yapalım’ demez, dememeli. Adalet hassasiyeti bir Müslümanın olmazsa olmazıdır” ifadelerini kullandı. Taşgetiren, “İslami kesim dediğimiz olgu adalet konusunda son derece duyarlı bir camia. Adalet hassasiyeti bir Müslümanın olmazsa olmazıdır. Bir kimsenin hukukunu çiğnemek taşınamayacak bir vebal. Bir Müslüman insan ‘zulüm var ama ne yapalım’ demez, dememeli. Diyelim ki 100 bin insan işten atılmış veya tutuklanmış, diyoruz ki bu hata yüzde birdir. Yüzde bir 1000 kişi ediyor. 1000 kişinin zulüm görmüş olmasını ihmal edilebilir bir şey gibi görebiliyoruz. Bunlar bizim mevcut iklim içerisinde zihinsel dönüşümümüzün eserleridir. Herkes kendisine bakabilir bu mağduriyetlerden benim payıma ne düşüyor diye. Yargılanan düşmanınız bile olsa adil olacaksınız. Davalara tek tek bakılması lazım. Mevcut siyasi iktidarın uzun vadeli hedefler için de oturup yeniden düşünmesi lazım 2023’ü 2053’ü 2071’i” şeklinde konuştu.
Özgürce yazabilmek iktidara katkıdır
Ahmet Taşgetiren TV5’de Yıldıray Oğur’un sunduğu “Medya Analiz” programında 28 Şubat süreci, 12 Eylül, 12 Mart, 15 Temmuz gibi süreçlerini değerlendirerek, “Bazı kanun maddelerin zorlanarak insanlara giydirildiği dönemleri var Türkiye’nin” dedi. “Özgürce yazabilmek iktidara katkıdır” diyen Taşgetiren, “28 Şubat, 12 Mart, 12 Eylül dönemlerinde de yazdım. Kendimi bu zamanki kadar kısıtlı görmedim diyebilirim. Medya problemimiz oldu hep. Mesela amiral gemisi diye bilinen bir gazete. Her gün magazin bir manşetle çıkmak gereği duyuyorsa problem var demektir. Hakaret olmasın şiddet övgüsü olmasın ama özgür olsun. Özgürce yazabilmek bana göre iktidara da katkıdır. Türkiye siyasetine de katkıdır. Bundan zarar görülmez Ben bu dönemi Türkiye’nin daha iyileştiği bir dönem olarak tasavvur ederdim. Cumhuriyetin kuruluşundan beri baskılanan bir mecradan söz ediyoruz. Türkiye için iyilikler düşünen bir mecra. Sistemin normalleşmesi diye bir hadise. Bu kolay olmuyor. 2008’de iktidardaki bir parti için kapatma davası açılıyor. Bu normal bir hukuk yapısı değil”
Normalleşme gerekli
Taşgetiren konuşmasına şöyle devam etti; “Kumpas hadiseleri oldu, 15 Temmuz oldu. Şimdi 15 Temmuzun getirdiği bir gerilim ortamı var. Yeni bir iklime girdik biz. Henüz normalleşemedik. Ve her şey bu gerilim iklimi içinde bir anlam kazanıyor. Meşruiyet veya meşruiyet dışına düşmek. O çerçevede bir yoruma yargıya maruz kalıyor” cümlelerini kullandı. İslami camiayı bir çıkış imkânı ve normalleşme süreci olarak gören Taşgetiren, “Geldiğimiz şeyde henüz o noktaya ulaşamadığımızı düşünüyorum. Gittikçe de gerilim artıyor” şeklinde konuştu. Taşgetiren medya hakkında şu değerlendirmelerde bulundu; “Medyada bunlar yazılabilse konuşulabilse yaralar bu kadar derinleşmeden tedbir alınır. Mesela Avrasya Tüneline zam yapıldı birkaç saat sonra düzeltildi. Niye toplumun vereceği tepki dikkate alındığı için. Medya bunu hazırlar size. Bir denetim mekanizması devrede olur.”
Haber Merkezi