"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Acılı baba ağır konuştu

29 Şubat 2016, Pazartesi 11:55
Çözüm sürecinin 7 haziran seçimlerinden sonra 'buzdolabına' kaldırılmasıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde terör saldırıları tırmanışa geçti.

Bölgeden çok sayıda şehit verildi ve ardı arkası kesilmiyor. Terörün en şiddetli yaşandığı 1990'lı yıllardan bile daha fazla şehit veriliyor. Anne ve babaların gözlerindeki yaş kurumuyor. Çatışmalar dolayısı ile binlerce aile evini terk etmek zorunda kaldı. Okullar ve sağlık kurumları tatil edildi. Şehit aileleri artık akan kanın durmasını ve toplumsal huzurun sağlanmasını istiyor. Bir şehit babasının acı tespiti durumu özetliyor: "Çözüm sürecinde gösterilen zafiyetin bedelini ödüyoruz."

Yaşar Yıldırım (62), 11 Temmuz 2011’de Diyarbakır Silvan'daki saldırıda şehit düşen 13 askerden Jandarma Uzman Çavuş Gökhan Yıldırım (25)'ın babası. "Örgüt bölgede herkese büyük baskı yapıyor. İnsanlar da can güvenliği nedeniyle boyun eğmek zorunda kalıyor." diyen şehit babası, oğlunun acısını 5 yıl önceki gibi yaşıyor. Örgütün bölge esnafına 'kapatın bugün kepenginizi' deyince hepsinin birden kapattığını vurgulayan acılı baba, "Açın diyorlar, açılıyor. Orada öğretmeni, valisi, kaymakamı, savcısı, hakimi var. Bunlar halkın amiri veya memuru. Hepsi oraya yaşamak için gitmişler veya oranın halkıdır. Huzurlu yaşamak istiyor. Bu sıkıntıları gidermek için o operasyonların mutlaka yapılması gerekir." 

'ÇÖZÜM SÜRECİNCE GEVŞEK BIRAKILDI; ŞİMDİ ORANIN HALKI PERİŞAN'

Çözüm sürecinde (terör örgütünün) biraz gevşek bırakıldığını dile getiren Yaşar Yıldırım, bunun halktan oy almak için yapılmış olabileceğine dikkat çekti. Bu süreçte PKK'nın her türlü hazırlığı yaptığın ve bölgeyi mühimmatla doldurduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi: "Biz bir yerde o dönemde gösterilen zafiyetin bedelini çekiyoruz. Keşke terörle mücadele şimdiki gibi daha sıkı olsaydı bu duruma düşmezdik. Bunu bir çocuğa sorsan aynısını söyler. Orada 'insanları biraz sıkmayalım, gevşek bırakayım; ama bunlar özgür olsun, şöyle veya böyle olsun' denildi. Ama bu özgürlük oradaki terör örgütü PKK'ya fazla geldi. Orada hazırlıklar, yığınaklar yaptılar. Şimdiki operasyonları zorunlu kıldı. Operasyonlar yapılsın ki halkta biraz rahatlasın. Şimdi oranın halkı da perişan. Onlara da üzülüyoruz. Herkes eşyalarını topladı, darmadağın oldu. Niye herkes evini, yurdunu bırakıyor. Onlar için öyle de zor, böyle de zor. İnşallah kolaylık olur da halkta, devlette rahatlar. Yazık oradaki insanlar kaçıp kaçıp sağa sola gidiyor. Ne yapsın; canından mı, malın da mı olsun. Kış günü soğuk, yağmur, çamur... Biz bu evin içinde soba yakmasak duramıyoruz. Elektrik, su yok ne yapsın, perişanlık... "

ASKERİ YARGIDAN BEKLEDİĞİMİZ SONUCU ALAMADIK

Silvan'da 13 askerin şehit edildiği terör saldırısına ilişkin davada Diyarbakır'daki 7. Kolordu Askeri Mahkemesi'nin 4 komutan hakkında beraat kararı vermesine de tepki gösteren Yıldırım, "Askeri yargıda beklediğimiz sonuç çıkmadı. Çıksaydı böyle olur muydu? Çünkü biz davacı olduğumuz kişilerin cezasını çekmesini istiyorduk. Ama maalesef olmadı. Karar aleyhimize oldu. Onlar haklıdır, biz bilerek (çocuklarımız) kendimizi bilerek ateşe atmış gibi olduk. Şikayetimiz sürüyor. Avukatlarımız Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürecek. Ama nereye kadar götürürler biz bilemeyiz... İnşallah lehimize bir sonuç olur." açıklamasını yaptı.

'AĞLAYA AĞLAYA GÖZÜMÜZ KURUDU'

Şehidin acılı annesi Yıldız Yıldırım (59) gözyaşları arasında, şunları anlattı: "Evladını besle, büyüt sonra elinden gitsin. Biz ne hevesle büyüttük, besledik. Evlendireceğiz, diye düşünüyorduk. Kendisinin hayalleri vardı. Hepsi kaldı. Ortalığın düzelmesini istiyoruz. Gidip ortalığı karıştırıp karıştırıp milleti birbirine kırdırmasınlar. Ağlaya ağlaya gözüm kurudu. Keşke kuru ekmek soğan yeseydik, böyle olmayaydı. Ne yapılacaksa yapsınlar. Her gün şehit, her gün şehit; yazık. Benim gibi analar yanmasın." 

'SADECE DEVLETİN ÇÖZÜM SÜRECİYDİ, KARŞI TARAFIN DEĞİL'

Diyarbakır Silvan’da eşi Jandarma Uzman Çavuş Mustafa Güney'i şehit veren Merve Güney ise "Çözüm sürecinde biz de şehit verdik. O sadece devletin çözüm süreciydi, karşı tarafın değil. Şu an devletimizi destekliyoruz, operasyonlar devam etmeli. Çözüm sürecinde yapılanlar yanlıştı, devlet de bunu kabul etti. 'Devlet hatasını düzeltti' demek haddim değil; ama devlet o zamanki yapılan yanlışlardan geri adım attı. Şuan bir operasyon sürdürüyor ve bir şehit ailesi olarak bu operasyonları destekliyorum." ifadelerini kullandı.

Okunma Sayısı: 2568
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı