Ömrünü Risale-i Nur hizmetine vakfetmiş Risale-i Nur Talebelerinden Abdullah Yeğin Ağabeyi vefatının 3. senesinde rahmet ve hürmetle yâd ediyoruz.
Abdullah Yeğin Ağabey, ömrünü Risale-i Nur hizmetine vakfetmiş Risale-i Nur Talebelerindendir. Risale-i Nurda geçen, “Meyve Risâlesinden Altıncı Mesele”de “Kastamonu’da lise talebelerinden bir kısmı yanıma geldiler. ‘Bize Hàlıkımızı tanıttır; muallimlerimiz Allah’tan bahsetmiyorlar’ dediler. Ben dedim: Sizin okuduğunuz fenlerden her fen, kendi lisân-ı mahsusuyla, mütemâdiyen Allah’tan bahsedip, Hàlıkı tanıttırıyorlar. Muallimleri değil, onları dinleyiniz” diye bahsedilen talebelerden birinin de Abdullah Yeğin’dir.
“İstikbalin nesli gençlerdir”
Abdullah Yeğin, Bediüzzaman’ın gençler için ‘Gençlik Rehberi’ni yazmasıyla gençlere gösterdiği önemli ilgiyi şu şekilde yorumlamıştı: “İstikbalin nesli gençlerdir. Gençler bizim yerimize geçecek. Elbette ki gençlerin imanlı olması, anarşiye kapılmamaları, İslâmiyet’e hizmetkâr olmaları lâzım ki, dünyada sulh ve selâmet-i umumiyeyi temin etsinler. İmanımız ne kadar mükemmel olursa, gençliğimiz de o kadar medeniyete, İslâmiyet’e, insanlığa hizmet edecektir. Esas mesele, insanlığın temeli imandır. Ecdadımız asırlardan beri Kur’ân’ın bayraktarlığını yaptığı gibi inşaallah bir zaman gelecek İslâm gençleri bütün dünyaya hakaik-i İslâmiye’yi neşredecekler, yayacaklar…” Risale-i nurdan örnek metinlerle de desteklenen ve büyük emeğinin geçtiği lügat çalışması “Yeni Lügat” adıyla kendi imzasıyla neşredildi. Abdullah Yeğin,7 Temmuz 2016 vefat etti. Vefatının seneyi devriyesinde rahmet dualarıyla anıyoruz.
Yeni yazıyla Risale yazan ilk gençlerden
Abdullah Yeğin’in önceleri maaşlı bir memur olmaktan başka bir gayesi olmazken Risale-i Nurlarla iştigal ettikten sonra memuriyette gözü kalmaz. Hele Bediüzzaman Said Nursi’nin ziyaretlerine gittikçe, bu düşünce kafasında iyice perçinlenir: “Ankara’da talebeler arasında Risale-i Nur okuyorduk. Bize yeni yazı ile yazılmış risaleler gönderiliyordu. Yine burada Nazif Çelebi çoğaltıyordu onları. Ondan sonra daktilo ile yazanlar vardı. Biz de yeni yazı ile Kastamonu’da iken, Üstad’ın yanında yazmıştık. Risaleleri yeni yazı ile ilk yazanlar biz olmuşuz Kastamonu’da. Üstad eskiden yeni yazıya müsaade etmiyormuş o zamanlar.”
Abdullah Yeğin kimdir?
1924 yılında Kastamonu’ya bağlı araç ilçesinin kıyan köyünde dünyaya geldi. Ailesi asırlar öncesinden Bağdat tarafından göç edip Kastamonu’ya gelmiş. Abdullah Yeğin, ilkokulu 1930 yılında Muğamlar köyünde başladı. Ortaokulu ise Kastamonu’da bitirdi. Henüz ikinci sınıfta iken gördüğü bir rüya ve sınıf arkadaşı Rıfat ile çevresindekilerin sıkça övgüyle yâd ettikleri Bediüzzaman ismi kendisini etkilemeye başladı. Kastamonu’da Bediüzzaman hazretlerini arkadaşı Rıfat ile birlikte ilk defa 1940 yılında ziyaret etti. 1944 Abdullah Yeğin Ankara üniversitesi hukuk fakültesine başladı. Hukuk eğitimini tercih etmesinin sebebi ve umduğunu bulamadığını şöyle anlatıyor: “İslam hukukunu öğrenmek için gittim fakat baktım İslam hukukunun aleyhinde konuşuyorlar. Orada ikmale, ardından da sınıfta kaldım ve ayrıldım.” Daha sonra dil tarih ve coğrafya fakültesine geçti. Arapça başta olmak üzere Farsça, Almanca ve Felsefe ağırlıklı eğitimini sürdürdü.
HABER: Süreyya Nur İşler
sü[email protected]