İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, “Yargı ve demokratikleşme alanındaki siyasÎ reformlar hızlandırılarak Türkiye’nin AB yönelimi sürekli hale gelmeli” dedi.
İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Mevlut Çavuşoğlu’nun Brüksel ziyareti vesilesiyle Türkiye’nin AB sürecindeki son gelişmeleri yorumladı. Başkan Zeytinoğlu, son yıllarda oldukça zorlu bir sürecin yaşandığı Türkiye-AB ilişkilerinin Türkiye açısından stratejik olduğu kadar ekonomik ve ticari açıdan da son derece önemli olduğunu belirtti. İlişkilerin karşılıklı fayda ekseninde olumlu bir rotaya sokulması gerektiğini belirten İKV Başkanı Zeytinoğlu, tam üyelik hedefinin de nihai hedef olmaya devam etmesi gerektiğini vurguladı. Zeytinoğlu, AB’nin lider ülkesi Almanya’daki gelişmeleri de yorumladı ve Başbakan Merkel’in Partisi CDU’nun Başkanı olarak seçilen Armin Laschet’in Merkel’in ılımlı merkez çizgisini devam ettirecek bir siyasetçi olmasının olumlu bir gelişme olduğunu kaydetti.
Yönelim sürekli hale gelmeli
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın Türkiye ziyaretinin karşılıklı diyaloğun gelişmesi için olumlu bir başlangıç olduğunu belirten Zeytinoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Son zamanlarda AB sürecinde önemli zemin kaybı yaşadık. Bunu geri kazanmak ve gümrük birliğinin güncellenmesi, vize serbestliği ve mülteci işbirliği başta olmak üzere ilişkilerdeki tıkanıklığı aşmak gerekiyor. Tabi bunlar tam üyeliğin yerini alacak süreçler olarak değil, tam üyeliğe giden süreci kolaylaştırıcı adımlar olarak düşünülmeli. Ekonomi yönetiminde atılan reform adımları, yargı ve demokratikleşme alanındaki siyasî reformlar hızlandırılarak Türkiye’nin AB yönelimi sürekli hale gelmeli. 2000’li yılların başında bunu yapmıştık. Yine yapabiliriz. Özellikle vize serbestliği sürecinde 72 kriterden kalan 6 kriterin yerine getirilmesi için çalışmalar hızlandırılmalı. Somut reform adımlarının atılması AB’nin Türkiye’ye yönelimini de olumlu yönde etkileyecektir. Almanya’da Başbakan Merkel’in partisi CDU’nun yeni Başkanı olarak seçilen Armin Laschet, Merkel çizgisini devam ettirecek ve partinin daha da sağa kaymasını önleyecek bir siyasetçi. Özellikle göçmenlere yakın ve ılımlı yaklaşımı ile dikkat çekiyor. Bu da Türkiye için bir şans.”