Abdülkâdir Ceylân Çalışkan 1929 yılında, Emirdağ’da dünyaya geldi. Babası, Bediüzzaman’ın “Çalışkanlar Hanedanı” olarak yâd ettiği ailenin bir üyesi olan Mehmed Çalışkan idi. Küçük yaşta Bediüzzaman’a hem mânevî bir evlât, hem de talebe olmuştur. 1948 yılında Afyon Hapsine girenler arasındadır. Lâhikalarda adı geçen Ceylân Çalışkan hakkında Bediüzzaman’ın övgü dolu sözleri yer almıştır.
“Ceylan’ı dünyaya vermeyeceğim”
“Ceylân kabiliyetli bir genç. Dünya işini de yapar, âhiret işini de. Fakat onu dünyaya vermeyeceğim” diyen Bediüzzaman bir gün ona, “Ceylân, senin hayatın uhrevîdir. Eğer dünyevî olsa pek azdır!” demiştir. Bediüzzaman, babası Mehmed Çalışkan’a, “Bu oğlunun iyiliği, babanın sana ettiği duâlarının neticesidir” demiştir.
Ceylân Çalışkan Ağabey’in mezarı Emirdağ Kabristanındadır.
Ceylan Çalışkan’ın Nur derslerinden tesbit ettiği notların bir kısmı şöyledir: “Bir Nur Talebesini makam-ı sıddıkiyete götüren iki yol vardır: a- Sadâkat b- Fedakârlık.*İhlâs, kelimelerin ruh-u manevisidir. İhlâs olmadığı zaman kelimeler, eğitim mermisi gibi, hedefi bulsa da te’sir etmez. Onun için attığın fikir mermileri hedefi bulamıyor, te’sirsiz kalıyor. *Risale-i Nur’un yolu sırr-ı ihlâstır, kulluktur. Bu hakikatleri başta iç dünyamızı ma’mur etmek için kullanacağız. İçimizdeki putları kırmak için kullanacağız.” Ceylân Çalışkan 22 Ağustos 1963’de 34 yaşındayken, İstanbul’da Küçükçekmece taraflarında bir minibüsle yolculuk yaparken, trafik kazası sonucu vefat etti. Bu vesileyle Ceylan Ağabeyi vefatının 56. yılı münasebetiyle rahmetle yâd ediyoruz.
Haber Merkezi