İktidar her ne kadar pembe tablolar çizse de ülkemizde market alış verişlerinin ciddi bir yük haline geldiği yabancı haber
ajanslarında gündem haline geliyor.
Reuters haber ajansı, Türkiye ekonomisiyle ilgili kapsamlı bir analizinde ülkemizde market alış verişlerinin ciddî bir yük haline geldiğini yazdı. Analizde, “Türkiye’de gıda fiyatları o kadar arttı ki, bazı insanlar gelecek aylarda daha da artacak fiyatlardan kaçınmak için ellerindeki bütün parayı pirinç ve makarna stoklamaya yatırıyor” denildi. Analizde, anne ve babaların indirimli bebe bisküvilerine geçtiği, yumurta fiyatlarının bir yılda neredeyse ikiye katlandığı ve dizlerinin üzerine çöküp, bir kadına yüzük yerine, sıvı yağla evlenme teklif eden bir erkeğin fotoğrafının Twitter’da dolaştığı dahi belirtiliyor.
Özellikle bebek mamaları...
İşini kaybettiği için kısmi devlet yardımı alan, İstanbul’da yaşayan 43 yaşındaki üç çocuk babası güvenlik görevlisi Hüseyin Duran, “Sadece gerekli şeyleri ve en ucuz markaları satın alıyoruz. Tüm gıdaların fiyatları artıyor özellikle de bebek mamalarının” diyor. Duran ayrıca “Çocuklarım için endişeleniyorum. Sadece kiramızı, gıda alışverişini ve kredi ödemelerini karşılayabiliyoruz” diye konuşuyor.
Hayat pahalılığı korkutuyor
Ajans, dünyada sıfıra yakın enflasyon ve koronavirüs salgınının ekonomik etkilerine karşın, yüzde 15 ile yıllık tüketici fiyatlarındaki en büyük artışlardan birinin Arjantin’den sonra Türkiye’de görüldüğünü belirtiyor. Bunun aynı zamanda OECD ülkeleri arasında açık ara en yüksek oran olduğuna dikkat çekiyor. “Anketler alış veriş torbalarının hafiflemeye başladığını gösterirken Erdoğan’ın, Kasım ayında enflasyonu kontrol altına alma sözü ve yeni bir Merkez Bankası Başkanı atamasından sonra bile, temel yaşama maliyetleri konusunda daha çok şey yapması gerekebilir” ifadeleri aslında fiilî durumun özeti olarak dikkat çekiyor. Soyadının açıklanmasını istemeyen 31 yaşındaki Pınar da, “Her alış verişe gittiğimde torbam hafifliyor, ama fatura daha da büyüyor” diyor. Pınar’ın işten çıkartma yasağı kapsamında maaşının bir kısmını aldığını söylediği, kazancının ise sadece kirasını ve faturalarını karşıladığını anlattığı aktarılıyor. Pınar, “Uykusuz geceler geçirdim ve sanırım sonunda işsiz kalacağım” diye konuşuyor.