Ukrayna krizi, yaptırımlar ve petrol fiyatlarının düşmesi nedeni ile zor günler yaşayan Rusya’ya ihracat yapan Türk tekstil firmaları, teşviklerin artırılmasını talep ediyor. Türkiye’den Rusya’ya 2013’de yaklaşık 1 milyar dolar olan tekstil ihracatı 2014’de 700 milyon dolara gerilerken, 2015’in ilk çeyreğinde kayıp bir önceki yıla göre yüzde 50’leri buldu.
İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (İTHİB), Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği (OTİAD), İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB), Laleli Sanayici İşadamları Derneği (LASİAD), Merter Sanayici ve İşadamları Derneği (MESİAD) ve Rusya'da faaliyette bulunan markalaşmış Türk tekstilcileri Rus Türk işadamları Birliği’nin (RTİB) Moskova’da bulunan ofisinde bir araya gelerek sektörün sorunlarını masaya yatırdı.
Gümrük, referans fiyat, rublede yaşanan devalüasyon ve Rusya perakende sektöründe yaşanan daralmanın en büyük sorun teşkil ettiğini belirten tekstilciler, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun turizmciler için açıkladığı teşvik paketi benzeri Rusya’ya iş yapan tekstilcilerin de desteklenmesini talep etti. Kira desteği ve Turquality kapsamında yapılan desteklerin artırılması ve diğer küçük firmaların da teşvik kapsamına alınması isteniyor.
RUSYA’YA İHRACATI ARTIRMAK İÇİN TERCİHLİ TİCARET ANLAŞMASI ŞART
Rusya’ya ihracat yapan tekstil sektörünün krizden çıkmasını sağlayacak bir diğer çözüm da iki ülke arasında “tercihli ticaret anlaşması”nın imzalanması. Bunun için alt yapı çalışmalarının yapıldığı belirten Türk tekstil sektörünün temsilcileri, bu anlaşmanın imzalanması durumunda tekstille birlikte Rusya’ya ihracat yapan diğer sektörlerin de nefes alabileceğini belirtiyor.
Tekstil sektörünün temsilcilerinin en önemli sorunu Türkiye ve Rusya’da doların sert bir şekilde değerlenmesi ve kurun istikrarlı hale gelememesi. TL-Ruble ticaretinin geliştirilmesine dikkat çeken iş dünyası, doğalgaz karşılığında barter tekstil ihracatı gibi alternatiflerin gerçekçi olamayacağı üzerinde durdu.
RUSYA’DA BAŞARIDAN SÖZ EDEMEYİZ
Türkiye’de doların 2 TL’den 2,6’ya, Rusya’da da 35 rubleden 60 rubleye kadar çıktığını hatırlatan RTİB Başkanı Naki Karaaslan, “Eğer iş adamıysan belik kırk yerden kırılır, hesaplar tutmaz. Rusya ile Türkiye’nin ticaretinin çok güzel olduğunu söylüyoruz. En iyi olduğu 2008’de 38 milyar dolar. Bunun 29’u enerji alımı. 2014 için Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı sadece 6 milyar dolar. Geçen yıl sadece bir Avrupalı şirketin BDT ülkelerine ihracatı 6,5 milyar dolar. Biz neyin büyüklüğünden bahsediyoruz? Bine yakın şirketimiz var. Tekstil, meyve-sebze, sanayi, turizm var. Rakam devede kulak. Kimse burada başarıdan söz etmesin… Mal satabildik mi? Bunu beceremiyoruz. Burada devletin desteği gerekiyor.” eleştirisinde bulundu.
YOL TIKANDI, YENİ YOL YAPMAYA GELDİK
İTHİB Başkanı İsmail Gülle, Rusya’da çok ciddi bir potansiyel olduğunu, pazardan tekstil sektörünün hak ettiği payı alamadığını, son iki yıldır düşüş yaşandığını söyledi. Rusya’ya gelerek sahadaki oyuncularla görüşerek çözüm üretmek istediklerini belirten Gülle, “Rusya gibi bakir bir alanda çok daha fazla iş yapabilirdik, maalesef yapamadık. Bunun sebebinden çok bundan sonra ne yapabiliriz onu değerlendirmeliyiz. Yol tıkanınca beklemek yerine yeni bir yol yapıp yürümemiz lazım. Rusya’ya ihracat 3 aydır yüzde 50’nin altına düştü. Bunu yeni koşullara uyum sağlayarak aşabiliriz. Sadece tekstil değil, Türkiye’nin tüm ihracatında düşüş var. Rusya ile ilgili strateji üretmemiz lazım. Ülkemizde ciddi bir ihracat düşüşü var. Bir yol haritası çizmemiz lazım.” çağrısında bulundu.
TERCİHLİ TİCARET ANLAŞMASI SORUNLARI ÇÖZER
Rusya ile özel tercihli ticaret anlaşmasının tüm sorunların çözümüne katkı sağlayacağını ifade eden TOBBTİM Genel Müdürü ve RTİB Başkan Vekili Sabahaddin Yavuz, tekstil sektörünün Rusya’ya yönelik bir stratejisinin olmadığı eleştirisi getirdi. 1990’larda Rusların Laleli ve Osmanbey’den bavulla ürünleri nakit ödeme yaparak aldıkları dönemi hatırlatan Yavuz, Rusya’ya gelip ciddi yatırım yaparak strateji belirleyenlerin başarılı olduğunu söyledi. Fırsatların geçen zaman içinde değerlendirilemediğini, Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü üyeliğinin de sorunların çözümüne katkı sağlamadığını kaydeden Yavuz, “Rusya’da bu süreçte 2-3 kriz yaşandı. Şimdi en derin olanı. Rusya’da müşteri artık malı ayağına istiyor. Depoyu burada görmek istiyor. Parasını burada ödemek istiyor. Siparişini anında vermek ve hızlı hareket etmek istiyor. Şimdi 2015’e gelmemişiz, maalesef yanı başımızdaki ülke ile ihracat stratejisi geliştirememişiz.” ifadelerini kullandı. Yavuz çözüm için özel tercihli ticaret anlamasının imzalanmasını ve Moskova’nın dışında gümrüklemenin de yapılabileceği Türk ticaret kompleksinin kurulması gerektiğini söyledi. Türk girişimci Avrupa ülkeleri ve Çin’in bu şekilde çalıştığını ve
başarılı olduklarını örnek gösterdi.
LASİAD Başkanı Giyassedin Eyyüp Koca ise yaptığı değerlendirmede Rusya’da sahada olan Türk şirketlerin bu krizden daha fazla etkilendiğini, destek ve teşviklerin sağlanmaması durumunda Türkiye’ye geri dönenlerin olabileceği uyarısında bulundu. Koca’ya göre teşviklerle Avrupalı firmaların boşalttığı alan yeni Türk firmaları ile de doldurulabilir.