Koronavirüs salgınıyla birlikte Çin'deki üretimin yavaşlamasının ardından kimya, hazır giyim ve çelik sektörlerinde Türk firmalarına siparişlerde artış dikkati çekiyor
Yeni tip koronavirüsün Çin'in üretimi ve dış ticaretinde gösterdiği etkiler Türkiye'de de ihracatçılar tarafından olumlu ve olumsuz yönleriyle ele alınıyor.
Çin'deki fabrikaların durmasıyla bazı küresel alıcılar, siparişlerini Türk firmalarına yönlendirirken bu ülkeye yoğun ihracatı bulunan maden ve doğal taş sektöründe ise gelişmeler yakından takip ediliyor.
Dünya Sağlık Örgütünün Kovid-19 olarak adlandırdığı yeni tip koronavirüs, başta Çin olmak üzere yayılmaya ve can almaya devam ediyor.
Çin'de hastalık nedeniyle uzatılan yeni yıl tatilinin ardından çok sayıda fabrikanın üretime ara verme kararının etkileri dünya ticaretinde de hissedilmeye başlandı. Salgının Türkiye'nin dış ticaretine olan etkileriyle ilgili ilk değerlendirmeler ise sektörlere göre farklılık arz ediyor.
Örneğin, Çin'e yıllık yaklaşık 700 milyon dolar ihracatı bulunan doğal taş sektörü, virüsün piyasaya etkisini dikkatle takip ediyor. Mermer ve travertende Türkiye'nin açık ara en büyük müşterisi konumundaki Çin'de limanlarda yükleme boşaltmanın aksaması ve inşaat projelerinin duraksaması bu ülkeye yapılan sevkiyatlara yansıyor.
Türk ihracatçıların yüklü bağlantılar yaptığı Çin'deki Xiamen Doğaltaş Fuarı'nın ertelenmesinin ardından İzmir'de 1-4 Nisan'da düzenlenecek Marble Doğaltaş Fuarı'na da Çinli alıcıların gelmesi pek mümkün gözükmüyor.
"Doğal taş yerine maske gönderiyoruz"
Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, koronavirüsün Türkiye'de olumsuz etkilediği en büyük sektör olduklarını dile getirerek Çin'e taş yerine maske göndermeye başladıklarını ifade etti.
Salgının kontrol altına alınmasını umut ettiklerini dile getiren Kaya, "Çin'in mesajlaşma uygulaması Wechat üzerinden sürekli görüşüyoruz. Bizden maske istediler, organize edip 20-30 bin adet gönderdik. 700 milyon dolar ihracatımız olan bir pazar. Çin'e en fazla taş gönderen Ege Bölgesi'nden şubat ayında yapılan ihracat yüzde 54,5 küçüldü." dedi.
Çin pazarı için üretim yapan ocaklarda üretimin düştüğünü belirten Kaya, ihracatçının bu süreçten yara almadan çıkması için ilgili bakanlıklarla görüştüklerini, Eximbank kredilerinin ötelenmesi ve kamu bankalarına olan borçların yapılandırılması gibi konularda önemli mesafeler katettiklerini dile getirdi.
1 milyon tonluk ilave ihracat
Özellikle AB ve ABD pazarındaki büyük alıcıların Çin yerine Türkiye'den alıcılarla temasa geçtiği sektörlerin başında ise hazır giyim, çelik ve kimya geliyor.
Hazır giyimde özellikle dokuma kumaşlara dayalı üretim yapan ve büyük kapasitesi bulunan Türk şirketlerinin Çin'deki üretimin durmasının getirdiği boşluğu doldurmada etkili bir rol oynayacağı belirtiliyor.
Avrupalı büyük alıcıların özellikle hızlı sipariş ürünleri için Türk firmalarına dönüş yaptıkları, sektördeki boş kapasitenin bu siparişler nedeniyle dolacağı konuşuluyor.
Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, sipariş kaymalarının olumlu etkilerinin olmasına rağmen bunun rakamlar üzerinde etkisinin sınırlı kalacağını savunuyor.
"İhracat rakamlarında bir coşma beklemiyoruz." diyen Sertbaş, şunları kaydetti:
"Bir iki global firmanın sipariş artışlarını izliyoruz. Biz de beklemedeyiz aslında. Bu salgının boyutu nereye varacak, göreceğiz. Avrupa'da tüketici gözünde bir süre 'Made in China' etiketine olumsuz bir bakış olabilir. Ama Türk hazır giyim sektörünün zaten fazla boş kapasitesi yok. Mevcut boş kapasite bu süreçte devreye girebilir. Ama ileriki süreçte bunun kalıcı olması önemli."