ABD'nin beklenen faiz artırımının Türkiye'ye olumsuz etkisini dengeleyici bir rol oynayacak" dedi.

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) aylık 60 milyar avroluk varlık alımı kararını AA muhabirine değerlendiren Kaleağası, ECB kararlarının, Türkiye ve dünya ekonomisini yakından etkileyeceğini ifade etti.

"Avrupa'da artık yaprak kıpırdasa tüm dünyayı ve Türkiye'yi doğrudan etkiliyor" diyen Kaleağası, Türkiye ekonomisi açısından hem ABD ekonomisinin hem de AB'deki parasal genişlemenin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Kaleağası, Avrupa'daki ekonomik büyümenin nereye gideceğinin tüm dünya için oldukça önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"ECB kredi derecelendirme kuruluşlarının 'AAA' verdiği kolerasyondan giderse Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Finlandiya gibi ülkelerle sınırlı kalır ancak çok daha düşük kredi notu alan Yunanistan ve Kıbrıs'a da yönelirse siyasi bir etkisi olur. Türkiye açısından olumlu olabilecek bir gelişme olsa da kendi başına yeterli değil ve çok yakından takip etmekte yarar var. 

AB'nin bu şekilde canlanmaya doğru gidiyor olması ABD'nin beklenen faiz artırımının Türkiye'ye olumsuz etkisini dengeleyici bir rol oynayacak. Tablonun bu tarafında iyi sinyaller var ama tablo bundan ibaret değil, ülkelerin de siyasi liderlerin de güven verici olması gerekir. Bankaların ve piyasaların da parayı ekonomik büyüme araçlarına dönüştürmesi gerekiyor. Türkiye açısından o zaman olumlu gelişmeler somutlaşır. Canlanan bir AB ekonomisiyle, AB'den Türkiye'ye ihracat, katma değerli turizm, doğrudan sermaye yatırımları artar."

Kaleağası, söz konusu parasal genişlemenin yaratacağı ekonomik büyümeyi "kapmak" için ülkeler arasında çok büyük bir rekabet olacağını vurgulayarak, "Türkiye bu rekabette çok avantajlı bir konumda" diye konuştu.

Varlık alım kararının ardından avronun değer kaybettiğini anımsatan Kaleağası, "Türk Lirası ne kadar azalırsa ihracat o kadar artıyor gibi gözüküyor ama ihracatın gerçekleştirildiği sektere de bakmak gerekir. Ayrıca, sadece bu karara dayalı bir kur politikası öngörüsü doğru olmaz. Karar dolayısıyla kurda görülen tepkiler ve dalgalanmalar sadece 1-2 hafta sürer" değerlendirmesinde bulundu. 

Kaleağası, ABD Merkez Bankası'nın (Fed), doların yükselmesi konusunda yeni bir adım atmayacağını öngörerek, "Piyasalar bunu zaten satın almış durumda ve Fed doların yükselmesine bir süre daha dokunmaz. Fed'in açıklaması gereken yeni politikalar var. Şu aşamada doğrudan kısa vadede bir müdahalede bulunacağı beklentisi yok" ifadelerini kullandı.

- "Avronun zayıflaması ihracatımızı negatif etkileyecek"

 İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yülek ise ECB'nin aylık 60 milyar avroya kadar varlık alım programının, dünya ekonomisi, gelişmekte olan ekonomiler ve Türkiye için son derece olumlu bir karar olduğunu kaydetti.

Yülek, kararın Avrupa ekonomisinin deflasyon sürecinden çıkmasına ne kadar fayda sağlayacağının hala belirsiz olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bu sene içinde Fed faiz artırımına başlayacak ve bu süreç gelişmekte olan ülkeleri negatif etkileyecekti. ECB'nin aylık 60 milyar avroluk genişlemeye gitmesi; bizim gibi ülkelere ve varlık piyasalarının dalgalanmasına son derece olumlu etki yapacak. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelere sermaye ve para girişini destekleyici bir süreç olacak. Buna ilave olarak Japonya Başbakanı Şinzo Abe'nin genişlemeci para politikaları ECB'nin kararına paralel bir etki yapacak."

Kararın Türkiye ihracatını negatif etkileyebileceğine dikkati çeken Yülek, "Avrupa bizim için önemli bir ihraç pazarı. Fed'in faiz artırımının zamanı kesinleştiğinde muhtemelen avronun zayıflaması için ikinci bir süreç başlayacak. Bu açıdan bize negatif etki edecek" diye konuştu. Yülek, varlık alım kararının sermaye ve para girişi açısından ise olumlu bir etki yapacağını ifade etti.

Fed'in Dolar kurunun yükselmesini engellemek için şu aşamada bir adım atmayacağını vurgulayan Yülek, "ABD ekonomisi ticaret açığı noktasında negatif etki görecek ama 2015 yılı içerisinde Fed'den bu konuda bir hareket beklemiyorum" yorumunu yaptı.

AA