TMMOB tarafından hazırlanan “Sanayinin Sorunları ve Analizleri” kapsamında, “Türkiye’de bölgesel dengesizlikler” konulu araştırma raporunda, bölgesel uçurumun azalmadığı aksine arttığına dikkat çekildi.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO), her ay iktisatçı-yazar Mustafa Sönmez’in katkısıyla hazırladığı sanayinin sorunları bülteninin 30’uncusunu “Türkiye’de Bölgesel Dengesizlikler” konusuna ayırdı. TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) tarafından hazırlanan “Sanayinin Sorunları ve Analizleri” kapsamında, “Türkiye’de bölgesel dengesizlikler” konulu araştırma raporunda, bölgesel uçurumun azalmadığı aksine arttığına dikkat çekildi. MMO analizinde, ‘’Marmara’nın yüzde 46’yı aşan millî gelir payına karşılık İzmir merkezli Ege’nin millî gelire katkısı 2004’te yüzde 13.5 olan payını koruyamadı ve pay, yüzde 12.7’ye geriledi.
Anılan dönemde tarım ve sanayi bölgesi olarak bilinen İzmir’in yanı sıra Aydın-Denizli–Muğla ile Manisa ve çevresi de millî gelire katkılarını koruyamamışlardır. Bölgenin turizmdeki etkinliği, kayıplarını telafiye yetmemiş görünüyor. TÜİK verilerine göre, Başşehir Ankara da millî gelire katkı payını anılan dönemde koruyamayarak düşürdü; payı, yüzde 9.4’ten yüzde 9.1’e indi. Konya, Kayseri ve “Kapadokya” da 2004’te yüzde 6.3 olan paylarını 2014’te yüzde 6.2’de ancak tutabildiler. Tüm Karadeniz şeridini oluşturan 18 ilin millî gelire katkısı 2004’teki yüzde 6.7 olan payını koruyamadı ve yüzde 6.3’e geriledi. Doğu ve Güneydoğu’daki 21 ilin milli gelire katkısı ise 2004’te yüzde 6.9 iken 2014’te ancak yüzde 7.1’e çıktı. Bu göreli artışta, Güneydoğu illerinin Kuzey Irak ile artan ticari ilişkilerden yararlanmasının etkili olduğu söylenebilir.” denildi.
Yatırımlar patinajda
Analizde yatırımların patinaj yaptığı belirtilerek, ‘’Yatırımların genelde patinaj yaptığı, özellikle sanayi yatırımlarının artmadığı son yıllarda, yeni bir büyüme paradigması, sanayiye yeni bir bakış açısını, yatırımları özendirecek yeni bir yaklaşımı gerektirirken, bölgesel eşitsizliklere karşı kamu yatırımcılığı, yerelde ise bölge dinamiklerini harekete geçirebilecek katılımcı, şeffaf, hukuka, liyakata dayalı yapılanmalara ihtiyaç daha çok artıyor. Üretilecek yeni bir paradigmada teşvik kadar, “caydırıcılık” aracı da devreye alınmalıdır. İstanbul başta olmak üzere, bazı bölgelere, bazı yatırımların, özellikle inşaat yatırımlarının yönelmesinin önüne engeller konulmalı. Kamu yatırımcılığı etkili bir biçimde devreye alınmalıdır. Yerel inisiyatiflerin, kooperatiflerin, yerel yönetimlerin özellikle imalat sanayisini geliştirmeleri için etkinleştirilmiş ve demokratikleştirilmiş merkezi planlama ile koordineli büyüme çabaları desteklenmeli.’’ ifadelerine yer verildi.