Afyonkarahisar’da seminer veren eğitimci yazar Sebahattin Yaşar: “Risale-i Nur’un en kuvvetli rabıtası olan ‘tesanüd’ü hayatımıza katmak durumundayız, tesanüt olmadan hizmet olmaz.”
Ubeyd Önbaş - Afyonkarahisar
Gazetemiz yazarı Sebahattin Yaşar, Afyonkarahisar’da “Risale-i Nur’da Tesanüt” konulu seminer verdi. Yaşar, Risale-i Nur’un en kuvvetli rabıtası olan ‘tesanüt’ü hayatımıza katmak durumundayız, tesanüt olmadan hizmet olmaz.’ dedi. Sebahattin Yaşar, Şanlıurfa’dan dört aile grubuyla gezi programı kapsamında Afyonkarahisar’a uğrayıp bir seminer verdi.
Yaşar, Üstadın hatıralarının olduğu şehirleri gezerek, Bediüzzaman’ın ayak izini takip ettiğini ifade etti. Geziye katılan grup Bediüzzaman’ın Afyon’da yirmi ay tutuklu kaldıktan sonra 20 Eylül 1949’da tahliye edildiğinde bir süre kaldığı “Bediüzzaman’ın Evi”ni ziyaret etti. Şehir gezisi kapsamında Şanlıurfa’dan gelenler Fatih Sultan Mehmet döneminin eseri olan İmaret Camiini, Afyon kalesinin etrafındaki tarihi yapıtları, Taşhan Külliyesini, Bedesten ve restore edilmiş ahşap Afyon evlerini gezdiler. “Risale-i Nur’da Tesanüt” semineri Afyon İlme Hizmet Vakfı’nda gerçekleşti. Vakfın erkeklere ve bayanlara ait ayrı salonlarda tesanüt konulu seminer, saat: 21.00 de yapıldı. Konu ile ilgili, Risale-i Nur’dan mektuplar okundu. Tesanütün ne olduğu, insana neler kazandırdığı anlatıldı.
Tesanüt olmadan maddi ve manevi gelişme olmaz
Eğitimci yazar Sabahattin Yaşar, tesanüt dersi içinde, “Müslümanlar arasında tesanüt olmadan maddi ve manevi gelişme olmaz. Müslümanların hak ve hukuku korunamaz. Bugün Gazze’nin yaşadığı dram Müslümanlar arasında tesanüdün olmasındandır. Şu anda İslam ülkelerinde ittihat ve tesanüt zayıflığından cesaret alan İsrail, Filistinli kardeşlerimize zulmediyor, çocuk, kadın, yaşlı, engelli tanımadan katliam yapıyor. Bu soykırım vahşetini dünya lanetliyor, sınır tanımayan bu kötülük temiz fıtratları harekete geçiriyor, insanlığın vicdanını uyandırıyor. Üstad Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur davasını ittihat ve tesanüt üzerine tesis etmiştir. Bu mselesel, Emirdağ Lahikası 304. Mektupta şöyle ifade etmiştir: Salisen: Size bütün ruh-u canımızla müjde veriyoruz ki, Nurculardaki tam ihlas ve hakiki sadakat ve sarsılmaz tesanüd vesilesiyle, başımıza gelen bütün musibetler, hizmet-i imaniyemiz noktasında büyük nimetlere çevrilmiş ve perde altında hatır ve hayale gelmeyen Nur’un fütühatları oluyor…” şeklinde konuştu.