Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac, "Türkiye-Libya mutabakatı"na ilişkin soru üzerine "Meşru bir hükümet olarak herhangi bir ülkeyle mutabakat zaptı imzalama hakkına sahibiz." dedi.
Brüksel'de Avrupa Birliği (AB) yetkilileriyle temaslar gerçekleştiren Serrac, AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı David Sassoli, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas gibi Avrupalı yetkililerle yaptığı görüşmelerin "verimli" geçtiğini belirten Serrac, "Yetkililere bütün çerçeveyi çizdik ve 4 Nisan'dan bu yana Trablus'a yönelik devam eden saldırıların, askeri yaklaşımda ısrar eden diğer tarafın inanmadığı siyasi süreçten bizi uzaklaştıracağını ifade ettik." dedi.
Serrac, Avrupalı liderlere genel durumu ve halkın sıkıntılarını anlattıklarını belirterek, "Libya halkının sıkıntılarının acilen sona erdirilmesini istedik." diye konuştu.
"Saldıran taraf Halife Hafter"
"Libya'nın vekalet savaşlarına ve gerginliğe sahne olmasını istemiyoruz." ifadesini kullanan Serrac, uluslararası toplumun, ülkedeki sıkıntıları ve meşru hükümetin bulunduğu başkent Trablus'a yönelik saldırıları sona erdirmek için sorumluluk üstlenmesi gerektiğini vurguladı.
Serrac, "Durum gayet açık, saldıran taraf Halife Hafter ve dünyanın tanıdığı bir hükümete saldırıyor, bu hükümet de meşru şekilde kendini müdafaa ediyor. Bu hükümet, kendini savunmak için tüm taraflarla anlaşma yapma hakkına sahip." ifadelerini kullandı.
"Mutabakat zaptı imzalama hakkımız var"
Türkiye ile imzalanan mutabakat zaptını ve askeri iş birliği anlaşmasına ilişkin soruyu yanıtlayan Serrac, şunları kaydetti:
"Biz meşru bir hükümet olarak herhangi bir ülkeyle mutabakat zaptı imzalama hakkına sahibiz. BM tarafından tanındığımız için bu hakka sahibiz. Bu anlaşmayı gizli kapaklı değil, aleni bir şekilde yaptık. Diğer tarafın yaptığı gibi Rusya'dan paralı asker ya da Sudan'dan Cancavit veya Çadlı muhalifleri getirmedik. Bölge veya dünyadaki ülkelerden uçak getirip halkı bombalamadık. Biz yaptıklarımızı gizli kapaklı değil, aleni bir şekilde yaptık ve kendimizi savunma hakkımız var. Trablus'a girilemeyecek."