Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Allavi, Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki krize ilişkin "Durumun bu noktaya kadar gelmesi mantıksız. Arap dayanışması gerçekleşmediği takdirde Arapların düşmanı terörist ve çıkarcı güçler rahat durmayacak" dedi.
Irak Cumhurbaşkanı İyad Allavi, Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki krizin çözümü için diyalog çağrısında bulundu.
Allavi, yaptığı yazılı açıklamada, iyimser bir havanın hakim olduğu Arap Birliği Zirvesi'nin üzerinden henüz birkaç hafta geçtiğini belirterek, "Feraset ve akıl, taşları yerine koyacak gerçekçi bir diyalog konferansını gerekli görmektedir." ifadesini kullandı.
Körfezdeki yeni krizin yansımalarının bölgenin geri kalanını tahrip edeceği uyarısında bulunan Allavi, bunun Irak dahil başka ülkelere de olumsuz etkileri olacağını vurguladı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Arapların durumunda risk boyutuna varan gerilemenin yaşanması gerçek anlamda esef verici. Bu yaşananların, Filistin, Irak, Suriye, Yemen, Bahreyn, Lübnan, Mısır ve Ürdün meselesini de olumsuz yönde etkileme tehlikesi var. Durumun bu noktaya kadar gelmesi mantıksız."
Arap liderlere yaşananların olumsuz yankılarını durdurmak için işbirliği çağrısı yapan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Arap Birliği'ni de göreve çağırdı.
Allavi, açıklamasını, "Arap dayanışması gerçekleşmediği takdirde Arapların düşmanı terörist ve çıkarcı güçler rahat durmayacak." ifadesiyle sonlandırdı.
İran'dan tepki
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi de bakanlığın resmi internet sitesinden yayımlanan açıklamasında, Katar ve bazı Arap ülkeleri arasında yaşanan diplomatik krizle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İran'ın güneyindeki bazı komşuları arasında yaşanan gelişmeleri kaygıyla izlediklerini belirten Kasımi, krizin bir an önce çözüme kavuşmasını umut ettiğini kaydetti.
Bölge ve küresel bazda var olan krizlere ek olarak çevresinde yaşanan gerginliğin, İran dahil bölgedeki hiç bir devletin yararına olmayacağını ifade eden Kasımi, İran'ın tüm taraflara sükünet çağrısı yaptığını aktardı.
Kasımi, bölgedeki ülkeler arasındaki anlaşmazlıkların diplomatik yollardan ve şeffaf görüşmelerle mümkün olacağını söyleyerek, "Birbirine bağımlı günümüz dünyasında, yaptırım uygulamayı bir araç olarak kullanmak, etkisiz, çirkin ve kabul edilemez bir davranıştır." ifadesini kullandı.
Katar ile Arap ülkeleri arasındaki kriz nasıl başladı?
Katar Resmi Haber Ajansı (QNA), 23 Mayıs gecesi Katar Emiri Şeyh Temim Al Sani'ye atfen "ABD'ye karşı ve İran'ı destekleyici" açıklamalar yayımladı. Ancak açıklamadan hemen sonra Katar resmi olarak QNA sitesinin siber saldırıya uğradığını duyurarak söz konusu açıklamaların dikkate alınmamasını talep etti.
Ancak Birleşik Arap Emirlikleri'nden yayın yapan Al Arabiya ve SKY News Arabia televizyon kanalları resmi açıklamalara rağmen yayınlarına devam ederken, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır gibi ülkeler de Katar menşeli yayın yapan tüm yayın kuruluşlarına erişimini ülke içinde yasakladı.
3 Haziran’da BAE Washington Büyükelçisi Yusuf el-Uteybe'ye ait olduğu iddia edilen ve bazı hacker gruplar tarafından ele geçirilen e-postalar yayımlandı. E-postalarda Büyükelçi'nin İsrail yanlısı Demokrasiyi Savunma Vakfı (FDD) ile yakın ilişki içinde olduğu ve Türkiye ile Katar'a karşı ortak politikalar geliştirmeye çalıştıkları iddia edildi.
Suudi Arabistan, BAE, Yemen, Mısır ve Bahreyn, bu sabah yaptıkları açıklamayla Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurdu. Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, ülkelerinin hava sahasını Katar'a kapatarak, Katarlı diplomatların 48 saat içinde ülkelerinden ayrılmasını istedi. Katar'a karşı yapılan diplomatik ablukaya Maldiv Adaları ve uluslararası toplumca meşruiyeti olmayan darbeci general Halife Hafter destekçisi Libya Tobruk hükümeti de katıldı.
AA