Pakistan Dışişleri Bakanı Kureyşi, "Son 6 hafta boyunca Hindistan, işgal altındaki Cammu Keşmir'i bu gezegendeki en büyük hapishaneye dönüştürdü." dedi.
Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde dün başlayan BM İnsan Hakları Konseyinin (İHK) 42'nci oturumuna hitap etti.
Konuşmasının tamamını Hindistan'da özel statüsü kaldırılan ve son 36 günde bir dizi kısıtlamalara maruz kalan Cammu Keşmir'e ayıran Kureyşi, "İşgal altındaki bu toprağın insanları temel özgürlüklerinin sistematik ve seri ihlallerine maruz kalıyor." dedi.
Kureyşi, "On yıllardır Hindistan baskısının altında yaşayan" 8 milyondan fazla Keşmirlinin son 6 haftadır Hint ordusunun "yasadışı işgaliyle adeta kafese sıkıştırıldığını" belirtti.
"Son 6 hafta boyunca Hindistan, İşgal altındaki Cammu Keşmir'i bu gezegendeki en büyük hapishaneye dönüştürdü." diyen Kureyşi, bölge halkının temel hizmetlere ve iletişim araçlarına neredeyse hiç erişiminin olmadığının altını çizdi.
Kureyşi, aynı dönemde 6 binden fazla politikacı, aktivist, öğrenci ve meslek sahibinin hukukunun ihlal edilerek tutuklandığı bilgisini paylaşarak, bu kişilerin çoğunun "zorla" Hindistan hapishanelerine götürüldüğünü dile getirdi.
Hindistan'ın, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'inci maddesini 5 Ağustos'ta iptal ederek, bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmasının "yasadışı" olduğunu belirten Kureyşi, Hindistan'ın bölgedeki varlığını "işgal" olarak niteledi.
"Soykırım" uyarısı
Kureyşi, Keşmir sorununun asla Hindistan'ın bir iç meselesi olmadığının altını çizerek, "işgal altındaki bölgenin" doğrudan uluslararası bir sorun olduğunu ifade etti.
Keşmir'de Hindistan uygulamaları için "soykırım" kelimesini kullanmaktan kişisel olarak çekindiğini anlatan Kureyşi, ABD merkezli bir uluslararası sivil toplum kuruluşunun, zaten Hint işgalindeki Keşmir'deki durumun soykırım sürecinin on aşamasını geçtiğini ilan ederek bir "soykırım uyarısı" yayımladığını aktardı.
Kureyşi, "Hindistan’ın, 'terörizm' ve 'sınır ötesi terörizm' olarak yanlış bir şekilde etiketlediği Keşmir’deki vahşetlerini gizleme çabaları utanç verici ve savunulamaz." dedi.
BM İnsan Hakları Konseyine de seslenen Kureyşi, üye ülkelerden Hindistan'ın Keşmir'de kan dökmesini engellemesini, sokağa çıkma yasağının kaldırılması ve temek özgürlük ve hakların geri getirilmesi için çaba göstermesini istedi.
Kureyşi, Keşmir'deki insan hakları ihlallerine neden olan faillerin adalete teslim edilmesi için İHK'nin bir "soruşturma komisyonu" kurması gerektiğini sözlerine ekledi.
Özel statüsü ortadan kaldırılmıştı
Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'inci maddesini 5 Ağustos'ta iptal ederek, bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış, Cammu Keşmir'i iki birlik toprağına ayırmıştı.
İngiltere'den bağımsızlığın kazanıldığı 1947'den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.
Seçim kampanyası döneminde yaptığı konuşmalarda Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılacağına dair söz veren Narendra Modi liderliğindeki milliyetçi Hindistan Halk Partisi hükümeti, bağımsızlık sonrası bölgeye tanınan otonom yapıyı verdiği kararla ortadan kaldırmıştı.
AA