Ülkesine dönmeden önce Çin'de gazetecilik yapan James Palmer, Çin'in Uygur Türkleri'ne yaşattığı zulmü anlatırken gözyaşlarını tutamadı.
Çin’in Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlâllerini anlatmakta zorluk çeken ünlü İngiliz gazeteci James Palmer, gözyaşlarına boğuldu. James Palmer, “Asya Toplumları” hakkında düzenlenen bir panelde yaptığı konuşmada, Çin’in Uygur Türklerine ve ülkedeki diğer etnik azınlıklara yaşattığı baskı ve şiddeti dünya kamuoyuna anlatmak isteyen gazetecilerin yaşadığı zorluklardan bahsetti.
Kırım Haber Ajansı’nın haberine göre, Palmer panelde, ‘’O insanlarla (Doğu Türkistandaki tanıdıkları) artık konuşamıyorum, çünkü ortadan kayboldular. Hatta bir keresinde onlarla konuştuğum esnada gelip onları tutukladılar. Sonrasında diğer haber kaynaklarım üzerinden onlara ulaşmaya çalıştım ancak hiçbir şekilde haber alamadım. Birkaç ay önce, ben ve diğer pek çok yabancı gazeteci arkadaşım mecburen çalışmayı bırakarak, Çin’den ayrıldık. Sonrasında, bölgedeki kaynaklarımıza ulaşmaya çalıştık. Ancak hiç biri cevap vermedi. Çünkü bizimle temasa geçerlerse tutuklanacaklarını ve toplama kamplarına gönderileceklerini biliyorlardı. Bu yaşananları anlatmak için, gerçekten kelimeler yetersiz kalıyor. Ailesi Çin’de olan(Doğu Türkistan bölgesinde) konuştuğum bir öğrenci, bölgeye dönmesi gerektiğini söyledi. Sebebini sorduğumda, ‘eğer dönmezsem ailemi ve kardeşlerimi kamplara alacaklar’ dedi” şeklinde konuştu.
Seslerini duyuramayacaklar
İngiliz gazeteci James Palmer anlattıklarının bu korkunç durumun sadece küçük bir kısmı olduğunun altını çizerek “Orası hakkında konuştuğum diğer gazeteciler de geçen 2 yıl boyunca artan baskı ve şiddete, zulümlere şahitlik etti. İnsanlar bizimle kayıtta veya kayıt dışı konuşmak istiyordu, ama şimdi orada hiçbir yabancı gazeteci yok. Oradaki insanlar artık, dünya kamuoyuna seslerini duyuramayacaklar. Bence bu durum, orada yaşananların doğruluğunu gayet iyi özetliyor’’ ifadelerini kullandı.