28 yıl önce Almanya'ya geldiğini ve 6 yıl önce gördüğü bir rüya sonrasında arıcılığa başladığını anlatan Karataş, arılarıyla arasında duygusal bağ oluştuğunu belirterek, "Onlara adeta çocuklarım gibi dokunuyorum, onlarla konuşuyorum. Beni anladıklarını düşünüyorum" dedi.

Bölgede arıcılık yapan tek Türk olduğunu iddia eden Karataş, 20 kovanının bulunduğunu ve artık bu işi profesyonel olarak yaptığını ifade etti.

Kovanlardan bal alırken genelde özel elbise kullanmadığını ve arılarıyla aralarında adeta gizli bir bağ olduğunu vurgulayan Karataş,  "Elbiseyi ilk zamanlar giyiyordum ama sonra baktım arılar insan dostu, giymekten vazgeçtim. Hatta arılarla konuşabiliyorum, onların beni anladığını hissediyorum. Çünkü onlara öyle öğretilmiş olarak kabul ediyorum. Onun için ilk başta 10 saniye onlarla temas kurarsam, aramızda güzel bir iletişim oluşuyor" şeklinde konuştu.

Alman devletinin arıcılara maddi destek vermediğini belirten Nurettin Karataş, "Ben bu işe 2 arıyla başladım. Arı her sene çoğalan bir hayvan cinsi. Tabii bunlar çoğaldıkça yeni kovanlara, çerçevelere, duvar kağıtlarına ihtiyaç var. Dolayısıyla arıcılık pahalı bir uğraşı. Alman devletinden destek almıyoruz. Belediye sadece yer gösteriyor ve kira almıyor" dedi.

Yılda 200 kilogram bal ürettiğini de belirten Karataş, bunun ticaretini yapmadığını Almanya'da arıcılık yapmak için belediyeden izin almak gerektiğini kaydetti. Almanya'da 30 kovana kadar vergi muafiyeti bulunduğunu vurgulayan Karataş kendi ürettiği balı ise çevresindekilere dağıttığını dile getirdi.

AA