Bu faaliyet tam aksine bir korku vesilesi. Sebebi ise okul gezilerinin çok pahalı olması. Bunun bir sonucu olarak Saarland eyaletinde okula giden öğrenciler sadece yaşadıkları eyaletin sınırları dâhilinde okul gezisi düzenleyebilecek. Bunun tek istisnası ise Fransa’nın Moselle şehri. 

Saarland Eğitim Bakanı Ulrich Commerçon (SPD), fakir ailelerin bu gezileri karşılayamadığını ve bunun da çocukların sosyal olarak dışlanmasını beraberinde getirdiğini dile getirdi. Commerçon, dış ülkelere düzenlenen pahalı okul gezilerinde bütün öğrenciler ailelerinin gücü yetmediği için yer alamadı. Bu geziler yasak değil, ancak masraflar aileler açısından uygun olduğu zaman izin verilebiliyor.” dedi. 

Diğer eyaletler de pahalılıktan mustarip. Seyahat şirketlerinin sunduğu fiyatları gören çoğu anne-baba okul gezilerini artık bir lüks faaliyet olarak görüyor. Örneğin beş günlük bir Londra gezisine çıkacak öğrenciler bu şehirde beş gün kaldıkları takdirde 299 Euro ödemeleri gerekiyor. Aynı şekilde Toskana’ya düzenlenecek uzun bir otobüs yolculuğunun bedeli de 226 Euro. Buna çocukların harçlıklarının ekleneceğini hesap eden anne-babalar vazgeçmek için fazla düşünmüyor. 

Aslında anne-babanın bu miktarın tamamını ödemesi gerekmiyor. Eyaletlerin çoğunda okul seyahatleri için maddi teşvikte bulunuluyor. Ancak hiçbir öğrenci arkadaşlarının içinde maddi anlamda muhtaç olarak görünmek istemiyor. Saarland’da bakanlığın okul gezilerine yeni düzenleme getirmesinin bir sebebi de öğretmenlerin gezi için ödedikleri miktarı devletten geri almada problem yaşamaları. 2012 yılında Kuzey Ren-Vestfalya’da (KRV) bir öğretmen parasını geri alamadığı için dava açmış ve kazanmıştı. Saarland bundan böyle öğretmenlere 50 Euro verecek, spor gezilerinde ve uluslararası gezilerde ise bu miktar 100 Euro olacak. 

Bütün bu gelişmelere rağmen çocuk ve gençlerin seyahatinden para kazanan şirketlerin durumu hayli iyi görünüyor. Federal Ekonomi Bakanlığı’nın bir araştırmasına göre bu şirketler 2013 yılında 28,2 milyar Euro’luk ciro yapmış.