ABD, İngiltere ve Fransa'nın Doğu Guta'da sivillere yönelik kimyasal silah kullanan Beşşar Esed rejimi güçlerini hedef aldığı saldırıda Suriye'nin başkent Şam ile Hama, Humus, Dera ve Süveyda illerindeki askeri noktalar bombalandı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın duyurduğu saldırıda ilk etapta Şam'daki Cumhuriyet Muhafızları, Dumeyr Havaalanı, Şam Uluslararası Havalimanı çevresi, Cemeyre Bilimsel Araştırmalar Merkezi, Kasyun Dağı'ndaki hava savunma sistemleri, Kisve ve Kalamun bölgelerindeki askeri noktalar vuruldu.
ABD, İngiliz ve Fransız güçleri ayrıca rejimin kontrolünde bulunan Hama ilinde havaalanı, Humus ilinin Kuseyr bölgesinde Hizbullah güçleri, Dera’da 89. Tugay olarak bilinen İran güçleri ve bazı askeri noktalar, Suveyda ilinde Halhala Havaalanı ve Dera ilinin İzra bölgesindeki hedeflere saldırı gerçekleştirdi.
Bu arada Beşşar Esed rejimi medyası hava savunma birliklerinin saldırılara karşılık vererek bazı füzeleri havada imha ettiğini iddia etti.
ABD Başkanı Trump: Esed'i vurma talimatı verdim
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada, ABD'nin Suriye rejimine yönelik kararını ilan etti.
ABD Başkanı Trump, Amerikan kuvvetlerine 'Suriye diktatörü Esed'in kimyasal silah kapasitesiyle ilgili yerlere saldırı yapılması talimatını verdiğini' açıkladı, operasyona katılan İngiltere ve Fransa'ya teşekkür etti.
İngiltere Başbakanı May: Bu, kolay aldığım bir karar değil
"Bu akşam İngiliz Silahlı Kuvvetlerine, eş güdümlü ve hedefli darbelerle Suriye rejiminin kimyasal silah kapasitesini azaltması ve bunu kullanmaktan caydırması için yetki verdim." ifadesini kullandı.
Harekatın amacının Suriye rejimini caydırmak olmasının yanı sıra karşılığını görmeksizin kimyasal silah kullanabileceğine inanan başkalarına da açık bir mesaj olduğunu vurgulayan May, "Bu, Başbakan olarak Silahlı Kuvvetlerimizi muharebeye sürme konusundaki ilk kararım. Bu, kolay aldığım bir karar değil." değerlendirmesinde bulundu.
Macron: Saldırı kimyasal tesislere yapıldı
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçen hafta Suriye'nin Duma kasabasına düzenlenen kimyasal saldırı ile "kırmızı çizginin aşıldığını" vurguladı.
Kimyasal saldırının arkasında Suriye rejiminin olduğunu kaydeden Macron, ABD ve İngiltere ile gerçekleştirdikleri saldırının Suriye rejiminin kimyasal silah üretim tesisleri ile sınırlandırıldığını ifade etti.
Suriye'ye ilk dalga saldırı sona erdi
ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, ABD, İngiltere ve Fransa'nın Suriye rejimine karşı yürütülen ilk dalga saldırının sona erdiğini açıkladı.
Geçen yıldan iki kat fazla mühimmat kullanıldı
Saldırının orantılı ancak ağır olduğunu anlatan ABD Savunma Bakanı Jim Mattis da "Bu yıl (geçen yılki saldırıya göre) iki katından biraz üzerinde fazla silah kullandık ama bu silahları kimyasal silah hedeflerine münhasır kullandık." değerlendirmesini yaptı.
Suriye'de vurulan hedefler
Saldırıda ilk etapta başkent Şam'daki Cumhuriyet Muhafızları, Dumeyr Havaalanı, Şam Uluslararası Havalimanı çevresi, Cemeyre Bilimsel Araştırmalar Merkezi, Kasyun Dağı'ndaki hava savunma sistemleri, Kisve ve Kalamun bölgelerindeki askeri noktalar vuruldu.
ABD, İngiliz ve Fransız güçleri ayrıca rejimin kontrolünde bulunan Hama ilinde havaalanı, Humus ilinin Kuseyr bölgesinde Hizbullah güçleri, Dera'da 89. Tugay olarak bilinen İran güçleri ve bazı askeri noktalar, Suveyda ilinde Halhala Havaalanı ve Dera ilinin İzra bölgesindeki hedeflere saldırı gerçekleştirdi.
Bu arada, Beşşar Esed rejimi medyası hava savunma birliklerinin saldırılara karşılık vererek bazı füzeleri havada imha ettiğini öne sürdü.
NATO'dan ABD, İngiltere ve Fransa'ya destek
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg yaptığı yazılı açıklamada, ABD ile İngiltere ve Fransa'nın Beşşar Esed'in kimyasal silah kapasitesiyle ilgili yerlere yönelik saldırısını desteklediğini belirterek, "Bu saldırı rejimin Suriye halkına tekrar kimyasal saldırı düzenleme gücünü zayıflatacaktır." ifadesini kullandı.
Müttefiklerin daha önce de rejimin Suriye'de kimyasal silah kullanmasını kınadığını hatırlatan Stoltenberg, bu tür saldırıların uluslararası kuralların ve anlaşmaların açık bir ihlali olduğunu kaydetti.
Stoltenberg, açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Kimyasal silahların kullanılması kabul edilemez ve sorumlular hesap vermelidir. NATO, kimyasal silahların kullanımını uluslararası barışa bir tehdit olarak görmektedir ve Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ne (CWC) bağlı kalınması önem arz etmektedir."
Türkiye'den Suriye operasyonuna yönelik ilk açıklama
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Duma saldırısı karşısında tüm insanlığın vicdanına tercüman olan bu operasyonu memnuniyetle karşılıyoruz" denildi.
ABD saldırısına Avustralya'dan destek
Avustralya Dışişleri Bakanlığının internet sayfasından, Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull, Dışişleri Bakanı Julie Bishop ve Savunma Bakanı Marise Payne imzalı yayımlanan ortak açıklamada, Suriye'deki rejim hedeflerinin vurulmasına destek verildi.
Açıklamada, ABD, Fransa ve İngiltere tarafından başlatılan harekatı "Suriye rejimi tarafından 7 Nisan'da Duma'da yasa dışı kimyasal silah kullanımına sert tepki" olarak değerlendiren Avustralyalı liderler, "Avustralya, ölçülendirilmiş, orantılı ve hedeflenmiş bir tepkiyi gösteren bu saldırıyı desteklemektedir." ifadesini kullandı.
Kanada'dan destek
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Suriye’ye karşı başlatılan hava saldırıları üzerine yaptığı açıklamada, "Kanada, geçtiğimiz hafta Doğu Guta’da düzenlenen saldırıda kimyasal silah kullanımını en güçlü şartlarda kınamıştı. Kanada, ABD, İngiltere ve Fransa'nın, Esad rejiminin kendi halkına karşı kimyasal silah saldırıları başlatma imkanlarını bozmak için harekete geçme kararını destekliyor.’’ dedi.
Rusya'dan tepki
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Önce Suriye halkı için Arap Baharı kullanıldı, ardından DEAŞ, şimdi de ABD'nin akıllı füzeleri. Uzun yıllar terörist saldırıları altında ayakta kalmaya çalışan egemen devletin başkentine darbe vuruldu." ifadelerini kullandı.
BM'den Suriye'de itidal çağrısı
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ABD, İngiltere ve Fransa'nın, Suriye'ye yönelik hava saldırısı düzenlemesi üzerine uluslararası hukuka uygun hareket edilmesi, itidal gösterilmesi ve gerginliği artıracak her türlü eylemden kaçınılması çağrısında bulundu.
AA