Avrupa Birliği yetkilileri ve üye ülke hükümetlerinin, Mısır'ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Mursi'nin vefatına ilişkin herhangi bir taziye yayımlamaması ve tepki göstermemesi dikkati çekti.
Geleneksel olarak vefat eden üst düzey yetkililer ve siyasilerin ardından taziye mesajı yayımlayan AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Mısır'ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin ölümü karşısında sessiz kaldı.
Gerek gazeteciler gerek siyasi mahkumlar için "demokrasinin sesi" olduğunu iddia eden ve bu kişilerin haklarını korumak için sürekli olarak açıklamalar yapan AB'nin, Mısır'ın ilk demokratik yöntemlerle seçilmiş cumhurbaşkanının ölümünü görmezden gelmesi göze çarptı.
Avrupa'da demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü savunmakla yükümlü Strazburg merkezli Avrupa Konseyi de benzer şekilde Mursi'nin ölümü karşısında sessizliğini korudu.
Avrupa ülkeleri üç maymunu oynamaya devam ediyor
3 Temmuz 2013'te dönemin Mısır Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı Abdulfettah es -Sisi tarafından yapılan darbeyi "darbe" olarak tanımlamayan AB kurumları, yetkilileri ile üye ülkelerin hükümetleri bugün de Mursi'nin vefatına kör, sağır, dilsiz kaldı.
AB'nin darbeyle iktidara gelen Sisi ile kurduğu yakın ilişki, büyük tepki toplayan idamlara ve insan hakları ihlallerine karşı sessiz kalmasının yanı sıra bugün de Mursi'nin vefatına ilişkin sergilediği tutum, Birliğin demokrasi konusundaki çifte standardını bir kez daha gözler önüne serdi.
AA