UNICEF'in küresel Su, Sanitasyon ve Hijyen programlarını yöneten Sanjay Wijesekera konuya ilişkin olarak şunları söyledi: "Tüm imkansızlıklara rağmen, içme suyuna erişim hususunda 1990 yılından bu yana çok büyük ilerlemeler kaydedildi. Yine de gelinen nokta yeterli değil. Su; en temel hayat kaynağı, ancak bugün bir milyar insanın dörtte üçlük bir bölümü bu en temel insan hakkından mahrum ve bu haktan mahrum olanların çoğunluğunu da yoksul ve dezavantajlı gruplara mensup bireyler oluşturuyor.”

1990 yılından bu yana yaklaşık 2.3 milyar insan daha iyi içme suyu kaynaklarına kavuştu. Yani, 2015’e kadar dünyada suya erişimi bulunmayan kişi sayısının yarıya indirilmesine ilişkin Binyıl Kalkınma Hedefine beklenenden beş yıl erken ulaşıldı. Şu anda yalnızca üç ülkenin –Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Mozambik ve Papua Yeni Gine’nin ülke nüfuslarının yarısından fazlasının temiz içme suyuna erişimi bulunmuyor.

Ancak kaydedilen ilerlemeye rağmen, bu alandaki eşitsizlikler henüz giderilebilmiş değil.  Dünyanın çeşitli yerlerinde temiz içme suyuna erişimi bulunmayan 748 milyon kişinin yüzde 90’ı kırsal kesimlerde yaşayanlar ve kendi ülkelerinde kaydedilen ilerlemenin gerisinde kalanlardan oluşuyor.

Temiz içme suyunun bulunmaması çocuklar için çok trajik sonuçlar doğurabiliyor. Ortalama olarak, her gün yaklaşık 1000 çocuk kirli su, sanitasyon ya da hijyen yetersizliklerine bağlı ishalli hastalıklar yüzünden ölüyor.

Kadınlar ve kız çocukları aslında aileleriyle birlikte olmaya veya ders çalışmaya ayırabilecekleri zamanı su arayarak geçirmek zorunda kalıyor. Ayrıca; güvenliğin sağlanamadığı bölgelerde, şiddet ve saldırılara maruz kalma tehlikesi bulunuyor. UNICEF’in tahminlerine göre, Afrika’da insanlar yılda 40 milyar saatlerini su doldurmak amacıyla yürüyerek geçiriyor. 

1990’da suya erişim oranı en düşük bölge olan Sahra altı Afrikası’nda 2000 yılından bu yana her gün yaklaşık 50.000 kişi içme suyuna kavuşuyor. Yine de, dünyada suya erişimi bulunmayan her 5 kişiden 2’si -yani 325 milyon kişi- halen bu bölgede yaşıyor. Bölgedeki ülkelerin çoğunda BKH kapsamında istenen ilerleme sağlanamıyor.

Durumun en vahim olduğu bölgelerden bir diğeri de 1990’dan bu yana çok az ilerleme kaydedilen Okyanusya. Ayrıca, temiz suya erişimi bulunmayan nüfusun önemli bir bölümü de Çin (112 milyon kişi) ve Hindistan’da (92 milyon kişi) yaşıyor.

Ülke hükümetleri ve paydaşlarıyla işbirliği içerisinde çalışmalarını sürdüren UNICEF bu alanda ilerleme kaydedilmesine yönelik olarak yenilikçi ve maliyet-etkin çözümlerin bulunması için çaba sarf ediyor.

*UNICEF Bangladeş’te heyecan verici yeni bir uygulama başlattı. Yağmur sularının toplanarak su seviyesi düşük olan akiferlere pompalandığı bu uygulama sayesinde kullandıkları yeraltı suları aşırı tuzlanmış olan yaklaşık 1 milyon kişinin su güvenliği temin edildi.

*2014 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde ‘sağlıklı köyler’ modeli ile yarım milyardan fazla insanın içme ve kullanma sularında iyileşme sağlanırken, 229 okulda su, temizlik ve hijyen imkanları tesis edildi.

Geçen yıl başarılı bir tablo elde eden UNICEF ve paydaşları, bu sene de konuyla ilgili farkındalık meydana getirmek ve hâlâ içme suyundan mahrum olan insanlara dikkat çekmek amacıyla kitleleri #wateris hashtagini kullanarak suyun önemine vurgu yapan sosyal medya kampanyasına katılmaya davet ediyor.

Haber Merkezi