Dünyanın önde gelen asansör şirketleri arasında yer alan ThyssenKrupp'un CEO'su Andreas Schierenbeck, yalnızca ABD'de her yıl 150 binden fazla bina inşa edildiğini belirterek, "Bu binalarda Hollanda'nın yıllık toplam elektrik tüketimine eşdeğer bir miktar olan yıllık 120 TWh elektrik tüketimi söz konusu. Bu miktarı sadece yüzde 10 oranında azaltmak, sokaklardaki araç sayısının yılda iki milyon düşmesine ya da aynı süre içinde üç milyar ağaç dikilmesine ve yetişmesine eşdeğer." dedi.
Barselona’da düzenlenen akıllı şehirler kongresi Smart City Expo World Congress’de konuşan ThyssenKrupp Asansör CEO'su Schierenbeck, şehir ortamında daha yüksek enerji verimliliği sağlayan tasarımlar kullanılması gerektiğini söyledi.
Asansörlerin, ısıtma, havalandırma ve soğutma gibi olanakların en verimli seviyelerde çalışmadığına dikkat çeken Schierenbeck,
“Bu nedenle bu konunun derhal ele alınması ve olanakların daha fazla verim sağlayacak şekilde geliştirilmesi kritik önem taşıyor. Aksi takdirde, 2030 yılında düşük enerji performansı riskiyle karşı karşıya kalınabilir." dedi.
Günümüzde inşa edilen her ticari binanın önümüzdeki 15 yıl içinde ortalama 12.000 MWh elektrik tüketimi gerçekleştireceğini söyleyen Schierenbeck,
“Yalnızca ABD'de her yıl 150 binden fazla bina inşa ediliyor. Bu durum, Hollanda'nın yıllık toplam elektrik tüketimine eşdeğer bir miktar olan yıllık 120 TWh elektrik tüketimi ile sonuçlanıyor. Bu miktarı sadece yüzde 10 oranında azaltmak, önümüzdeki 15 yılda 180 TWh'ye eşdeğer bir tasarruf sağlayacak. Bu tasarruf ise 180 milyon ton karbondioksite varan karbon emisyonu azalmasına, sokaklardaki araç sayısının yılda iki milyon düşmesine ya da aynı süre içinde üç milyar ağaç dikilmesine ve yetişmesine eşdeğer olacak.” ifadelerini kullandı.
Dünya genelinde hızla artan kentleşmenin bir an önce daha fazla enerji tasarrufu sağlayan ortamlar geliştirilmesini gerektirdiğini aktaran Schierenbeck,
"2030 yılında küresel nüfusun yüzde 60'a varan bir kısmı şehirlerde yaşıyor olacak ve kentsel alanlardaki enerji tüketimi dörtte bir oranında artacak. Bunun sonucunda, enerji verimliliği sağlamayan binalar da giderek artan enerji talebini karşılayamaz hale gelecek. Bu durum, gelecekteki şehirlerin gelecek nesiller için ileriye dönük ve sürdürülebilirlik odaklı olmasını sağlamak üzere günümüzde kentsel gelişim kararları alınmasını zorunlu hale getiriyor." değerlendirmesinde bulundu.
'Karbon ayak izi' nedir ve Bediüzzaman Said Nursî’nin 'ayak izi' ne kadardır?
Bugün insanların tüketimleri oranında çevreye verdiği zararlar ölçülerek karbon ve ekolojik ayak izleri numaralandırılmaktadır.
‘Karbon ayak izi’ bir kişinin bir yılda tabiata salınmasına vesile olduğu karbondioksit miktarını ifade etmektedir. Karbonla ilgili olarak yiyecekler, giyecekler seyahatler, özel araçlar, uçak yolculukları, toplu taşım, doğal gaz, petrol ve kömür tüketimleri gibi bölümler ölçü alınmaktadır.
(...) Said Nursî Hazretlerinin manevi ayak izi çok büyük olduğu halde, maddî olarak ayak izinin hissedilmeyecek kadar küçük olduğunu görmekteyiz. Çünkü o yaşamak için yiyordu. Dolayısıyla bütün davranışını iktisad üzerine bina etmişti. Tüketim sıfıra yıkan olunca karbon ve ekolojik ayak izleri de sıfıra yakın olmuştur.
Cevat Çakır'ın yazısının tamamını okumak için tıklayınız;
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/karbon-ayak-izi-nedir-ve-bediuzzaman-said-nursi-nin-ayak-izi-ne-kadardir_371170