Üsküdar Üniversitesi ve NPİSTANBUL Beyin Hastanesinden uzmanlar, yeni tip Koronavirüse ilişkin doğru bilinen yanlışları ve korunma yöntemleri hakkında tavsiyelerde bulundu.
Çin’de ortaya çıkan ve 500’e yakın kişinin ölümüyle sonuçlanan Korona virüsü, Üsküdar Üniversitesi tarafından düzenlenen “Korona virüsü hakkında doğrular ve yanlışlar!” başlıklı basın toplantısında Türkiye açısından muhtemel senaryolar tartışıldı. Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı, Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bölümleri ve Tıbbî Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur ve NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Songül Özer, Korona virüsü hakkında bilgi verdi. Virüsten korunma yollarına ilişkin tavsiyelerde bulundu.
Türkiye Korona riski taşımıyor
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur, Çin’de ortaya çıkan virüsün bugün itibariyle Hong Kong ve Filipinler’de de ölüme yol açtığını söyledi. Korona virüsünün insanlığın karşılaştığı son virüs olmadığını belirten Prof. Dr. Haydar Sur, “Domuz gribi de domuz çobanlarından geçen bir virüstü. Nasıl ortaya çıktı, insandan hayvana, domuzda mutasyona uğrayarak yine insana geçerek ölümlere yol açtı. Bugün Korona virüsü yüzünden ölenlerin çoğu 65 yaş üstü, kalp, tansiyon, akciğer-karaciğer sorunları, böbrek yetmezliği gibi hastalıkları olan kişiler. Bağışıklık sistemi güçlü olanlarda bu virüs sağlık sorunu oluşturamıyor. Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye’yi riskli ülkeler arasında görmüyor. Sağlık Bakanlığı Dünya Sağlık Örgütü’nden 10 gün önce hamlelerini yaptı. Türkiye bu virüsü sorun yaşamadan atlatacaktır” diye konuştu. Sur, herkesin kendi dezenfektanını da kolayca yapabileceğini belirterek “1 litre kaynamış suya 10 miligram çamaşır suyu dökerek hazırlayabilirsiniz. Bir bez yardımıyla bu karışımı temizliklerde kullanabilirsiniz” dedi.
Komplo teorileri zaman kaybettirir
Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı, Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bölümleri ve Tıbbî Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, korona virüsünde çok fazla komplo teorisi olduğunu ancak delil olmadığı için ihtimaller üzerinden sadece vakit kaybedildiğini ifade ederek, “Önemli olan burada nasıl tedavi uygulanacağıdır. Günde birçok mikroorganizma ile temas ediyoruz, vücudumuz yüzde 95’ini imune ederek bazen yüzde 5’inden etkilenebiliyor. Kana geçmediği sürece önemli bir tehlike oluşturmuyorlar. Korona’ya baktığımızda sadece insandan insana solunum yoluyla geçtiğini görüyoruz. Bundan sonra başka bir şekilde mutasyona uğrayıp geçiş yapması pek muhtemel değil” dedi.
Aşı reddediciliği çok tehlikeli
Bu tür salgınların aslında insanlık için büyük bir fırsat olduğunu belirten Uzbay, “Küreselleşen dünyada herkesin birbiriyle kolayca iletişim kurduğu bir dünyada yaşıyoruz. Salgınların da çok hızlı yayılabileceği bir dönemdeyiz. İspanya’da 40 milyon kişinin öldüğü grip salgını bugünkü şartlarda olsaydı ölü sayısı 4 milyara çıkabilirdi. Bugün aşıya karşı bir karşıtlık var. Önleyici ve koruyucu tıbbın en önemli aracı aşıdır. Aşı reddediciliği çok tehlikelidir. Bu virüse karşı çok hızlı bir şekilde aşı tedavisi hazırlanıyor” diye konuştu.
ELİ SABUNLA YIKAMAK
Korona virüsünün Dünya Sağlık Örgütü’nün kabul ettiği bir virüs olduğunu belirten Özer ise, sosyal medyada yer alan abartılı haberlere de itibar edilmemesi gerektiğini vurgulayarak özellikle el hijyenine önem verilmesi gerektiğini söyledi. Özer, “Korona ve verem dahil birçok virüsün size bulaşmasını elinizi 25-30 saniye sabunla yıkayarak önleyebilmeniz mümkün. Tıbbî maskelere ihtiyaç yok. Virüsler çok hızlı yayılırlar, ama dış ortamda uzun süre canlı kalamazlar. Onların canlı kalmasını ve yayılmasını sağlayan en önemli besinleri kandır. Çin’den gelen paketlerde bulaşıcılık mümkün değil. Bunların üzerinden veya taşıyan kişiler aracılığıyla bulaşması söz konusu olamaz” dedi.
HABER: SÜREYYA NUR İŞLER
Haber Merkezi