Akdemir, yaptığı yazılı açıklamada, hastanelerin acil servislerine başvuran hastaların yüzde 25'inin baş dönmesi şikayetiyle geldiğini, bu hastalığın genellikle 25-35 yaşları arasındaki kişilerde görüldüğüne işaret etti. 

"Baş dönmesi kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir" ifadesini kullanan Akdemir, dengesizlik ve ellerde beceri kaybı belirtilerine dikkat edilmesi gerektiğini, bu hastalığın öksürük ve hapşırma gibi kafa içi basıncı artıran hareketler sonrası baş dönmesi, baş ağrısı, boyun ağrısı, görme şikayetleri dışında özel bir işareti olmadığını bildirdi. 

Akdemir, baş dönmesi hastalarının yüzde 60'ında kulak çınlaması, işitme kaybı, enseden başlayıp gözlerin arkasına doğru ve boyuna ve omuzlara yayılan ağrılar, kollarda kas güçsüzlüğü, bulanık görme, çift görme, ışığa ve güneşe bakamama, yutma güçlüğü, ses kısıklığı, ellerde titreme ve uyku apnesi görüldüğüne dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Baş dönmesi ve baş ağrıları çeken hastalar, bir beyin sinir cerrahı uzmanı tarafından muayene edilerek teşhis için gerekli görüntüleme tetkikleri yapılmalıdır. Baş dönmesinin (vertigo) tedavisinde önce, altta yatan birincil hastalık tedavi edilmelidir. Örneğin kulak kaynaklı baş dönmeleri ile ilgili Kulak Burun Boğaz hekimi tarafından tıbbi veya cerrahi yöntemlerle tedavi yapılmalıdır. Nörolojik cerrahlar da bu hastalığı tedavi etmeden, öncelikle hastalığın tipinin doğru tanımlamalıdır. Cerrahi tedavide amaç ense bölgesinde sıkışan beyin yapılarındaki baskıyı gidermek, beyin omurilik suyunun akışındaki engeli kaldırarak bu suyun akışını sağlamaktır. Hastaya uygun doğru teknik uygulandığında cerrahi başarı mükemmeldir."

Prof. Dr. Hidayet Akdemir, hastaların baş dönmesi şikayetlerinden korkmayıp hastaneye gitmeleri gerektiğini, bu hastalığın sebebinin doğru araştırılması ve uygun teşhis yöntemleri kullanılması halinde, doğru cerrahi tedavi yöntemiyle başarılı sonuçlar elde edildiğini aktardı.