Kültür-Sanat |
“Ney”den çıkan sırlı melodi |
“MESNEVÎHAN duyurur Mevlânâ’yı/ Mevlânâ dile getirdi bu Nay’ı/ Nay inleyerek yırttı perdeleri/ Perde kalktı coşturdu zerreleri/ Zerreler ilâhi Raksla buldu can/ Can Sema’da kavuştu cana o an...’’ dizelerinde de anlatıldığı gibi Mevlevî müziğinin baş enstrümanı ney, çıkardığı ‘’sırlı melodiyle’’ seslendiği dinleyicilerini asırlardır büyülemeye devam ediyor. Hazreti Mevlânâ’nın Mesnevî'nin ilk 18 beyitinde, ney remz’ini kullanarak olgun insanı anlatması dolayısıyla, ney enstrümanının Mevleviler arasında manevî bir değeri bulunuyor. Mevlevî müziğinin baş enstrümanlarından biri olan neyden çıkan ‘’Hu’’ sesi Allah’ın nurlu nefesinden, ruhları yaratışını ve ruhların topraktan yapılmış bedene girmesi için çıkarttığı sırlı melodiyi simgeliyor.
NOTALARIN TAŞIDIĞI HİSLER ORTAKTIR Neyzen Kudsi Erguner, dünyanın her yerinde müziğin dilinin değil, notaların taşıdığı hislerin ortak olduğunu, hislerin yaşanılışına göre anlatımın farklılaştığını söyledi. Erguner, müziğin kültürlere göre farklılıklarının olduğunu, bu farklılıkların müzik adına korunması gerektiğini belirterek, müziğin yaşanılan kültür ortamında şartlandığını ifade etti. Kültürel şartlanmaların her ülkede yaşanabildiğini dile getiren Erguner, şartlanmaların temasında ney sesinin sesinde ve sedasında derin bir estetik olduğunu anlattı. Erguner, son zamanlarda müziğin çalınması için müsait olmayan seslerin kullanıldığını belirterek, bu tür çalışmalarda müziğin ritminin bozulduğunu kaydetti. Alaturka müzikte tabiî seslerin yer aldığını, bu seslerin Hazreti İsa’dan önceki dönemde Avrupa hariç bütün dünyada kullanılan ses sistemi olduğunu ifade eden Erguner, ‘’Dünyanın her yerinde müziğin dili değil, notaların taşıdığı hisler ortaktır. Hislerin yaşanılışına göre anlatım farklılaşır’’ diye konuştu. Erguner, eski dönemdeki müziğin, herhangi bir millete ait olmadığını, ses fiziğinde yer alan en tabiî ses aralıklarının bulunduğunu ifade ederek, tabiî müzikte bir oktavda 48 sesin, batı müziğinde ise 12 sesin yer aldığını söyledi.
NEY MEVLEVÎLİKTEN BESLENİR Neyzen Kudsi Erguner, enstrümanların kendi başına bir alet olmadığını ve hepsini besleyen konuların bulunduğunu belirterek, ‘’Ney, Mevlevîlik’ten beslenir. Tasavvufun müziği beslemesi ile insanın tasavvuftan beslenmesi önemlidir’’ dedi. Neyin bir kamış parçasının içi boşaltılarak yapıldığını anlatan Erguner, ‘’Ney görünüşte vardır, ama asıl önemli olan onun üfleyenidir. Bazı insanlar ney gibidir. İçleri boşaltılmıştır, yani söyledikleri kendilerinden değil, ilhamla gelen ilâhi üflemedir’’ diye konuştu. Erguner, tasavvufun binlerce eserden beslendiğini belirterek, son dönemlerde yurt dışındaki kaynaklara yönelinmesiyle tasavvufa kötülük yapıldığını kaydetti. Arabesk kültürün toplumun her alanını etkilediğini anlatan Erguner, sadece Mesnevî’de 24 bin beyit olduğunu, Mevlânâ’nın eserlerinin toplumun elit kültürüne hitap ettiğini, ancak kimsenin Mevlevî kültürünü öğrenmediğini ifade etti. |
19.09.2010 |