11 Ağustos 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Dünya

 

Nasrallah: Hariri’yi İsrail öldürdü

HİZBULLAH Genel Sekreteri Nasrallah, eski Başbakan Hariri’nin öldürülmesinden İsrail’i sorumlu tuttu.

Hizbullah lideri Nasrallah, öldürülen eski Başbakan Refik Hariri suikastıyla ilgili merakla beklenen açıklamalarını, Beyrut’ta video link yoluyla basın toplantısı düzenleyerek yaptı. Nasrallah, İsrail’in 1993 yılından bu yana Hizbullah’ı her platformda suçlamak için çalışmalar yaptığını ifade ederek, şöyle konuştu: “İsrail bugüne kadar Lübnan’ı istikrarsızlaştırmak için büyük çaba harcadı. İsrail lehine çalışan casuslar kanalıyla Lübnan’da bir çok eylem yaptılar. Bu suikastları yapan İsrail Hariri’nin öldürülmesi gibi büyük suikastleri de yapacak güçtedir. İsrail şu anda bile başta Başbakan Saad Hariri olmak üzere, ülkenin diğer önemli siyasi figürlerini de öldürmek için planlar yapmaktadır.’’ Nasrallah konuşmasında zaman zaman İsrail casus uçakları tarafından çekilen 8 videoyu da göstererek, Hariri ve ailesine ait evlerin ve giden yolların ne maksatla izlendiğini sordu. Nasrallah, İsrail ile Suriye arasındaki problemin ana kaynağının, Suriye’nin Lübnan topraklarında olmasının değil, direniş hareketini desteklemesi olduğunu söyledi. Nasrallah, ‘’Hariri suikastini kullanarak Suriye’yi Lübnan’dan çıkardılar; bugün de aynı olayı kullanarak Hizbullah’ı karalamaya çalışıyorlar’’ diye konuştu. Nasrallah ayrıca, suikastı soruşturmak amacıyla kurulan uluslararası mahkemeye bu yıl içinde sunulacak olan iddianamede Hizbullah üyesi olduğu iddia edilen bazı kişilerin de suçlanacağı bilgisi aldıklarını belirterek, ‘’bizim bu tür üyelerimiz yok’’ dedi. Nasrallah, Hizbullah’ın hedef alınabilmesi için, İsrail yanlısı yöntemlerle bu tür kişilerin gündeme getirildiğini iddia etti. Nasrallah konuşmasının son bölümünde ise, İsrail adına 2004 yılından itibaren casusluk yapan ve yakalanan bazı kişilerin isimlerini vererek, yaptıklarını iddia ettiği istihbarat çalışmalarından bahsetti.

11.08.2010


 

İsrail: Askerimi sorgulatmam

BİRLEŞMİŞ Milletler tarafından Mavi Marmara saldırısını soruşturmak için kurulan heyetin, İsrail askerlerini sorgulayıp sorgulamayacağı tartışma konusu oldu.

Soruşturmadan çekilme tehdidi İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, askerlerin soruşturulması durumunda soruşturmadan çekilecekleri tehdidinde bulunurken, BM Genel Sekreteri Ban KiMoon ise askerlerin soruşturulmamasına yönelik “perde arkasında bir anlaşma olmadığını” söyledi. İsrailli yetkiler önceki gün BM soruşturmasına şartlı olarak katıldıklarını ve bu şartın soruşturmada İsrailli askerlerin ifadelerinin değil, İsrail ordusu tarafından yapılan soruşturmanın temel alınması olduğunu belirtmişlerdi.

Ancak BM Genel Sekreteri Ban KiMoon, New York’ta düzenlediği bir basın toplantısında askerlerin ifadelerinin alınmaması için bir anlaşma olup olmadığının sorulması üzerine “Perde arkasında böyle bir anlaşma yok” dedi. Kurulan heyetin Türk ve İsrailli soruşturma heyetleri ile birlikte çalışacağını kaydeden BM Genel Sekreteri, “Bunun ötesinde ne gerekliyse bunu kendileri tartışmaları gerekecek. Ulusal hükümetleri ile yakın bir işbirliği çerçevesinde kendi adımlarını atabilirler” diye konuştu. Ban Ki Moon ayrıca “Başta bu benzeri olmayan panelin benim girişimimle sorumlunun bulunması amacıyla kurulduğunu bilmeniz gerekiyor. Bu sadece gerçeklerin ve yaşananların ortaya çıkarılmasında değil gelecekte bu tür trajik olayların yaşandığını görmemek için çok önemli olacak” dedi.

Ban KiMoon’un bu ifadeleri üzerine de İsrail Başbakanı Netanyahu’nun sözcülüğü “Başbakan Netanyahu, İsrail, İsrail askerlerini sorgulamak isteyen hiçbir kurulla işbirliği yapmayacak, böyle bir kurulda yer almayacaktır” şeklinde yazılı bir açıklama yaptı. İsrail’in, Mavi Marmara baskını için BM’nin kurduğu soruşturma paneline katılması, BM soruşturmalarını boykot politikasında bir değişiklik olduğunu gösteriyor. Ancak yaşanan son baskın, dünya kamuoyunun dikkatini Gazze ablukasına çektiği ve Türkiye sert tepki gösterdiği için, İsrail’in panele katılmaktan başka seçeneği kalmamıştı.

Savunma Bakanı Barak: Bütün sorumluluğu

üstleniyorum

İsraİl’İn İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Gazze’ye yardım götüren gemilerden Mavi Marmara’ya 31 Mayıs’ta düzenlenen baskının bütün sorumluluğunu üstlendiğini söyledi. İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesinin haberine göre Barak, emekli Yüksek Mahkeme Yargıcı Jacob Turkel’in başkanlık ettiği İsrail komisyonuna verdiği ifadede, Gazze’ye giden gemilerin engellenmesi için orduya verilen talimatların sorumluluğunu kabul ettiğini belirtti. Ehud Barak, “Benim komutam altında meydana gelen her şeyin sorumluluğunu üstleniyorum. Siyasî düzeyde verilen bütün emirlerin mesuliyetini taşıyorum” dedi. İsrail’in Mavi Marmara’ya baskınında 9 Türk vefat etmişti.

11.08.2010


 

Mekke, ‘dünyanın en güzel şehri’ olacak

SUUDİ Arabistan hükümetinin iki yıl önce başlattığı 20 senelik kalkınma planı çerçevesinde Mekke’nin ‘dünyanın en güzel şehri’ haline getirilmesinin hedeflendiği bildirildi.

Yerel medyada çıkan haberlere göre Mekke Prensi Halid El Faysal, iş adamları ve yatırımcılarla hafta sonu yaptığı bir toplantıda ‘Eğer kutsal Mekke şehrini dünyanın en güzel şehri yapmak için çalışmazsak, Allah’a hesap vermek zorunda kalırız’ dedi. El Faysal, şu anki şartların uygun olduğunu, liderlerin tam desteğini aldıklarını ve ülkede finansal açıdan zenginlik yaşandığını hatırlatarak hedeflerine ulaşmalarının mümkün olduğunu vurguladı.

Prens, dünyanın en büyük petrol ihracatçısının 20 yıllık kalkınma planını uygulamaya koyduğunu ve her yıl dünyanın farklı yerlerinden gelen milyonlarca Müslümanın ziyaret ettiği Mekke’yi daha güzel hale getireceklerini belirtti. Prens, ‘Dünya üzerindeki en kutsal mekâna yakışacak yol ve ulaşım ağına sahip olmalıyız ve bu şehri dünyanın en güzel yeri haline getirmeliyiz’ dedi. Yetkiliye göre plan dahilinde özellikle hac sezonunda hacıların hareketini kolaylaştırma amacıyla şehir içi ve yakın çevresinde yeni yol çalışmaları ve inşaatlar üzerine yoğunlaşılacak.

11.08.2010


 

Çin’de toprak kayması: 337 kişi öldü, 1148 kişi kayıp

Çin’in güneybatısındaki Gansu eyaletinde önceki gün şiddetli yağışlardan dolayı meydana gelen toprak kaymalarında ölenlerin sayısının 337’ye çıktığı ve halen 1148 kişinin kayıp olduğu açıklandı.

Olayın meydana geldiği Couçü ilçesinin bağlı olduğu Gannan Tibet Özerk İli’nin parti sekreteri Çen Cienhua yaptığı açıklamada, her ölen için ailelerine 8 bin yüen (1181 ABD Doları) para yardımı yapılacağını belirtti. Çinli yetkili, tedavi gören 218 kişiden durumları ciddî olan 41’inin eyaletin Couçü’ye 650 kilometre mesafedeki merkezi Lancou’ya götürüldüklerini söyledi. Şinhua haber ajansının bildirdiğine göre, 45 bin kişi güvenli yerlere tahliye edilirken, 300’den fazla ev yıkıldı, 700 ev hasar gördü. 3 bin evi ise su bastı. Kurtama çalışmalarına 10 bin kadar asker, polis ve itfaiye görevlisi katılıyor. Yakınları ölenlere psikolojik destek vermek için 15 uzman görevlendirildi. Bölgeye çadır, uyku tulumu ve katlanır yatağın yanı sıra gıda malzemeleri ve içme suyu da gönderildi. Maliye Bakanlığı kurtarma çalışmaları için 500 milyon yüen (73 milyon ABD Doları) tahsis etti.

11.08.2010


 

Pakistan’ın kuzeyinde sular çekiliyor, güneyde kaos var

PAKİSTAN'IN kuzey bölgelerini vuran sel felâketinin boyutları suların yavaş yavaş çekilmeye başlamasıyla daha iyi görülüyor.

Yollarda hâlâ büyük bir hızla akan suları izleyen selzedeler, suların alçaldığı yerde evlerinden geriye kalanları kurtarmaya çalışıyor. Ülkenin orta kesimlerinde ise hoparlörlerden su baskını uyarısı yapılması üzerine halk panik içinde yüksek kesimlere kaçıyor. Kuzeybatı Sınır Eyaleti’nde yol kenarlarında yatıp kalkan halk için sel korkusu, yerini ellerindeki her şeyi kaybetme üzüntüsüne bırakmış. Birleşmiş Milletler, sel felâketinden 6 milyon kişinin etkilendiğini tahmin ediyor. Pakistan hükümetine göre ise bu sayı 14 milyona yakın. Yağışların şimdi ülkenin orta kesimlerinde ve güneyde etkili olması Pakistan’daki felâketin daha da ağırlaşacağı endişesini arttırıyor. Ülkenin güneybatısında yer alan 250 bin nüfuslu Muzaffergarh şehrinde cami hoparlörlerinden yapılan sel uyarısı dolayısıyla halk panik içinde yüksek kesimlere doğru kaçıyor. Bu arada Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari, İngiltere ve Fransa’yı kapsayan Avrupa turundan bugün döndü. Son 80 yılın en büyük sel felâketini yaşarlarken liderlerinin Avrupa’da ‘gezdiğini’ düşünen selzedeler, Zerdari’ye tepki göstermişti.

11.08.2010


 

Kırgızistan’da seçimler 10 Ekim’de yapılacak

KIRGIZİSTAN'DA 120 sandalyeli parlamentonun yeni dönem milletvekillerinin belirleneceği seçim tarihi resmen ilân edildi.

Cumhurbaşkanı Roza Otunbayeva’nın, 27 Haziranda referandum yoluyla kabul edilen anayasanın 2 maddesine dayanarak, genel seçimlerin 10 Ekim Pazar günü yapılmasına ilişkin kararı onayladığı bildirildi. Karara göre, Merkez Seçim Komisyonu’na (MSK) seçimlerin özgür, doğru ve şeffaf yapılmasını sağlamasının yanı sıra hükümete, seçim sürecindeki MSK’nın giderlerini finanse etmesini ve vatandaşların can ve mal güvenliğini korumasını, Başsavcılığa da, seçim öncesi ve sırasında anayasaya ve yasaların uyumluğunu takip etmesi talimatı verildi.

11.08.2010


 

İnşaatların durması için görüşme istiyor

FİLİSTİN Devlet Başkanı Mahmud Abbas, yerleşim birimleri inşasının tamamen durdurulmasını öngören Ortadoğu Dörtlüsünün kararları temelinde İsrail ile doğrudan görüşmeye hazır olduklarını söyledi.

Abbas, ABD’nin Ortadoğu özel temsilcisi George Mitchell’ın yeni görevle bölgeye gerçekleştireceği ziyaret öncesinde, Ramallah’ta gazetecilere yaptığı açıklamada, ‘’Ortadoğu Dörtlüsü, 19 Mart tarihli kararları temelinde İsrail ile doğrudan görüşmelere hazırız’’ dedi. Ortadoğu Dörtlüsü 19 Mart’ta İsrail’i işgal altındaki Filistin topraklarında Yahudi yerleşim birimi inşasına son vermeye çağırmıştı.

11.08.2010


 

Afganistan’da ölen ve yaralanan siviller arttı

BM, Afganistan’da yılın ilk yarısında ölen ve yaralanan sivillerin sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31 arttığını bildirdi.

BM’nin Afganistan’daki yüksek temsilcisi Staffan De Mistura, kayıpların yüzde 76’sından hükümet karşıtı güçlerin sorumlu olduğunu belirterek, bu oranın geçen yıl yüzde 53 olduğuna dikkat çekti. De Mistura, “Afganistan’daki savaşın insanî bedelinin büyük oranda arttığını”da vurguladı. BM’nin raporuna göre, bu yılın ilk yarısında 1271 Afgan öldü, 1997’si yaralandı.

11.08.2010


 

ABD ve Rusya ortak tatbikatta

SOĞUK Savaş döneminin rakipleri ABD ve Rusya, Kanada’nın da katılımı ile, Büyük Okyanus üzerinde teröristlerce kaçırılmış bir uçağın kurtarılması amacıyla yapılacak işbirliği konusunda bir ortak tatbikat düzenledi.

Tatbikatın hedeflerinden biri, askerî açıdan hâlâ birbirlerine güvensiz olan ABD ve Rusya’nın, ortak bir terör tehlikesine birlikte etkili biçimde karşı koyup koyamayacaklarını test etmekti. Uçakta bulunan AP muhabirinin bildirdiğine göre Rusya Hava Kuvvetleri’nden Albay Aleksandır Vasiliyev tatbikat sırasında diğer subaylara, Soğuk Savaş dönemi düşmanlarıyla bir gün işbirliği için bir araya geleceklerini her zaman tahmin ettiğini söyleyerek, ‘’Ama aynı uçakta yan yana oturacağımızı asla bilemezdim’’ diye konuştu.

11.08.2010


 

Güney Pasifik’te 7,5 büyüklüğünde deprem

GÜNEY Pasifik’teki ada ülkesi Vanuatu’da 7.5 büyüklüğünde deprem meydana geldiği bildirildi. Amerikan Jeolojik Araştırma Merkezi, depremin merkez üssünün Port Vila’nın 40 kilometre kuzeybatısı olduğunu ve yerin 35 kilometre altında meydana geldiğini belirtti.

Depremden sonra Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi’nden tsunami alarmı verilmedi. Depremin kayba veya hasara yol açtığına dair açıklama yapılmadı.

11.08.2010


 

Guantanamo’daki en genç mahkûmun duruşması başladı

ABD'NİN Guantanamo kampında tuttuğu zanlıların en genci olan Kanada vatandaşı Ömer Kadr’in duruşması dün başladı.

Kadr’in avukatları, ‘’dâvânın temelini teşkil eden itirafların işkence ve toplu tecavüz tehditleriyle alındığını, ancak mahkemenin yasal olmayan bu itirafları geçerli kabul ettiğini’’ dile getirdi. Afganistan’daki çatışmalar sırasında yakalanan ve bu sırada 15 yaşında olan Kadr’in duruşması, Guantanamo’daki askerî üste bulunan ABD savaş suçları mahkemesinde dün başladı. Halen 23 yaşında olan ve şimdiye kadarki hayatının yaklaşık üçte birini Guantanamo’da tutuklu olarak geçiren Kadr, 5 ayrı suçlamadan yargılanacağı mahkemede suçlu bulunması durumunda ömür boyu hapis cezasına çarptırılabilir. Kadr’in duruşması, İkinci Dünya Savaşı’dan bu yana savaş suçları mahkemesinde yargılanacak en genç zanlı olması açısından da dikkati çekiyor. Ömer Kadr’e, Afganistan’daki çatışmalar sırasında bir Amerikan astsubayını öldürmek, Amerikan güçlerine karşı yola patlayıcı yerleştirmek, Amerikan askerî konvoylarıyla ilgili olarak El Kaide’ye casusluk etmek, sivillere karşı kullanmak üzere El Kaide ile birlikte terör ve komplo malzemeleri sağlamak gibi suçlamalarda bulunuluyor.

11.08.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.