65 ülkeden 3 bin iş adamı gelecek |
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği tarafından 6-10 Ekim 2010 tarihleri arasında, “İslâm ülkelerinin kalkınmasında teknolojinin önemi’’ temasıyla düzenlenecek 13. MÜSİAD Uluslararası Fuarı ve 14. Uluslararası İş Forumunun (IBF) 65 ülkeden 3 bin iş adamını buluşturması hedefleniyor. MÜSTAKİL Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından 6-10 Ekim 2010 tarihleri arasında, ‘’İslâm ülkelerinin kalkınmasında teknolojinin önemi’’ temasıyla düzenlenecek 13. MÜSİAD Uluslararası Fuarı ve 14. Uluslararası İş Forumunun (IBF) 65 ülkeden 3 bin iş adamını buluşturması hedefleniyor. Tema çerçevesinde günümüzde teknoloji ve onun kaynağını oluşturan bilimin, nasıl doğrudan bir üretim faktörü haline geldiği, teknolojinin önemini kavrayan ve bu doğrultuda politikalar üreten ülkelerin nasıl gelişim gösterdiği ve yeni teknolojilerin büyüme ile ilişkisi kapsamında İslâm ülkelerinin ortaya koyması gereken hedefler tartışılacak. MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, forum ve fuar dolayısıyla yapılan tanıtım toplantısında, 2008 yılında 2 bin 224 iş adamını ağırlayan, 554 firmanın katıldığı ve 150 bin ziyaretçinin gezdiği fuarın hedeflerini yükselttiklerini belirterek, şu bilgileri verdi: ‘’İlk kez Haliç Kongre Merkezinde düzenleyeceğimiz kongremize bu yıl 65 ülkeden 3 binin üzerinde katılımcının iştirak etmesini bekliyoruz. Dış Ticaret Müsteşarlığı ile koordineli olarak yaptığımız çalışmalar sonucunda 700 iş adamı, alım heyeti kapsamında fuar ve forum organizasyonlarına katılırken, işbirliği içinde olduğumuz irtibat noktalarımız da aynı şekilde iş adamı heyetleriyle beraber organizasyona katılım sağlayacaklar. İSEDAK’ın resmî iş forumu olan IBF Kongresi, bu yıl aralarında İSEDAK, PBF, Arap Yatırımlar Birliği, ASCAME’nin bulunduğu en az 4 uluslararası toplantıyla paralel olarak gerçekleştirilecek.’’ Bir önceki fuar katılımcılarına anket yaptıklarını anlatan Vardan, ankete cevap veren katılımcıların yüzde 48’inin, fuarda iş bağlantısı yaptığını belirttiğini söyledi. Vardan, son zamanlarda ‘’eksen kayması’’ndan söz edildiğine değinirken, şu görüşleri dile getirdi: ‘’Türkiye’nin değil, ama dünya ekonomisinin ekseninde bir kayma olduğu şüphesizdir. Aslında resmin bütününe baktığımızda 2008 yılında başlayan son ekonomik krizin de etkisiyle dünyanın ekseni batı ve kuzeyden, doğu ve güneye doğru kaymaktadır. Türkiye bu coğrafyada ‘doğunun en batısı’, ‘batının da en doğusu’ konumuyla çok eksenli ve çok boyutlu olarak öne çıkmaktadır. Uzun yıllardır coğrafi olarak doğal bir köprü konumunda olan Türkiye, belki de ilk kez bu konumunu bu denli etkin ve somut olarak hayata koymaktadır.” |
31.07.2010 |