Aile-Sağlık |
Ödül, cezadan daha etkili ÇOCUĞA ödül vermenin, ceza vermekten daha etkili bir yöntem olduğunu belirten Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin, ‘Yanlış davranışları azaltan her şey cezadır. Doğru davranışları arttıran her şey ödüldür. Dayak ve hakaret ceza değildir, bunlar yanlış davranışı arttırır. Çocuk ilk fırsatta aynı davranışı tekrar yapmaya ve sizi taciz etmeye başlar. Çocuğunuz sizi taciz ediyorsa mutlaka siz hata yapıyorsunuzdur. Doğru ceza çocuğa karşı cevapsız kalmaktır ve çocuğun haklarını elinden almaktır’ diyor. Çocuk Nöroloğu Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin, çocuklarla doğru iletişim kurmak için onları anlamak gerektiğini söylüyor. Tutarlı olmanın önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Keskin, ‘Hayır dediğiniz şeyi takip etmiyorsanız, sonraki ‘hayır’larınız geçersiz olur. Çocuk sözünüzü dinlemez’ diyor. Hayatımızın en önemli ve hassas dönemi olan çocukluk, kendi içinde farklı dönemlere ayrılıyor. Her dönemde çocuğun davranışları ve ihtiyaçları değişiyor. Ebeveynlerin çocuklarıyla doğru iletişim kurabilmeleri için bu dönemleri bilmeleri ve ona göre davranmaları gerekiyor. Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin, ebeveynlerin çok fazla otoriter olmamalarını ve her şeye ‘hayır’ dememelerini tavsiye ediyor.
Çocukla doğru İletİşİm nasIl kurulur? “Doğru iletişim kurmak için çocuğun içinde bulunduğu dönemi bilmek gerekir” diyen Prof. Keskin şunları söyledi: “Ebeveynler bu dönemleri bilir ve çocuğa ona göre davranırlarsa iletişim kendiliğinden kurulur. 0–3 yaş dönemi çocuğun anneye bağlandığı ve onun koruması altında olduğu dönemdir. Bu dönemde çocuğun ağlatılmaması ve her istediğinin yapılması gerekiyor. Bu şekilde çocuk şımarmaz. Şımarmak, ilişkinin bozulması, ilişkideki bağın kopması demektir. İlişkiyi koparan en önemli durum ebeveynin verdiği komutları takip etmemesidir. ‘Hayır’ dediğiniz şeyi takip etmiyorsanız, sonraki ‘hayır’larınız geçersiz olur. Çocuk sözünüzü dinlemez. Bu durumda onun ‘şımarık’ olduğunu düşünürsünüz. Aslında çocuk değil, ilişki şımarır. Bunun önüne geçmek için ebeveynlerin her şeye ‘hayır’ dememesi gerekiyor. Genellikle çocuklar babalarının sözünü dinlerler. Çünkü babalar çok fazla komut vermezler. Bence anneler de bu yöntemi denemeli. Çocuğun hangi davranışına sinirlendiklerini ya da hangi davranışının çocuğa zarar verdiğini tesbit edip ona göre komut vermeli ve komutlarını takip etmeliler. 4–11 yaş dönemi yani ‘yarış dönemi’nde de çocuğu takip etmek istiyorsanız, çocuğun yarışmasına izin verin ve yapmaktan hoşlandığı şeyleri onunla birlikte yapın. Örnek, onunla oyun oynayın. Anne ve baba aşırı otoriter olmamalı. Güçlü ve güvenilir olmalı. Çünkü insanların güce ihtiyacı vardır. Ergenlik döneminde çocukların arkadaşları için olumsuz eleştiriler yapmamak gerekiyor. Çocuğunuzun arkadaşında gördüğünüz olumsuz yanlar, çocuğunuzda da vardır. Çünkü çocuklar kendisine benzeyenin peşindedirler. Çocuğu arkadaşından uzaklaştırmak değil, olumsuz yönlerini bulup iyileştirmek gerekir. Sözel olarak olumsuzlukları ifade etmek çocukla kurulan ilişkiyi bitirir.”
Çocuğa güven duygusu vermek
TUTARLI olduğunuzda çocuğa güven verilebileceğini ifade eden Prof. Keskin, “Söylediğinizi kısa bir süre sonra unutuyorsanız çocukta güvensizlik başlar. Güven şarttır. Annelerden özellikle bu duyguyu beslemelerini istiyorum. Çocuk babasına güvenmeli, babasının güçlü olduğunu bilmeli. Boşanan anne ve babalar için de aynı kural geçerli. Baba yoksa da dede ya da dayı gibi bir akrabanın o duyguyu vermesi gerekir. Çocuk, yaşadığı evine de güvenmelidir. ‘Evimiz sağlam, depremde yıkılmaz’ gibi sözlerle çocuğa güven verilmelidir. Bu güvenini sarsmamak için çocuğun yanında anne ve babanın ‘hastayım’ dememesi, hasta olduğunu belli etmemesi gerekiyor. Çocuk anne ve babasının hasta olduğunu duymak istemez” diye konuştu. |
20.06.2010 |