25 Mayıs 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Anayasa geleceğimize engel

Müstakıl Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, ‘’Türkiye’de geleceğe yönelik her hamle, ömrü dolmuş bir Anayasa’nın mutabakat kanallarını tıkamasıyla sonuçsuz kalmakta ve bu şekilde Türkiye’nin yeni bir çağın eşiğinde kendisini konumlandırması engellenmektedir’’ dedi.

Vardan, MÜSİAD’ın 2010 Türkiye Ekonomi Raporu’nun açıklandığı basın toplantısında, yeni dış ticaret stratejinin güçlendirilmesi ve bu sürecin bileşenlerinden üretim, finans, pazarlama ve istihdam ayaklarının geliştirilmesi gerektiğini söyledi. ‘’Türkiye’de hala ikinci nesil reformların tamamlanması gerektiği ortadadır. Biz hala yargı reformunun, kamu yönetimi reformunun gerekliliğini ve insan hak ve hürriyetlerini önceleyen katılımcı, çoğulcu ve demokratik yeni bir anayasanın yapılmasının aciliyetini koruduğunu ifade ediyoruz’’ diyen Vardan, Türkiye’nin halen sürüp gitmekte olan yegane ve en büyük riskinin, temel ve milli meselelerde mutabakat oluşturamaması olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: ‘’Bunun arkasındaki temel neden; yasama-yürütme-yargı şeklinde güçler ayrılığına dayalı parlamenter demokrasimizin bilhassa Meclis’te temsil edilen Millet Hakimiyeti ayağının çalıştırılmamasıdır. Açıkçası Türkiye’de geleceğe yönelik her hamle, ömrü dolmuş bir anayasanın mutabakat kanallarını tıkamasıyla sonuçsuz kalmakta ve bu şekilde Türkiye’nin yeni bir çağın eşiğinde kendisini konumlandırması engellenmektedir. Herkesin net bir şekilde şahit olduğu gibi, temsili demokrasimiz müteaddit defalar atanmış bürokratlarca milli irade aleyhine budanırken, bu sürece birtakım aydınların, üniversitenin, medyanın, hatta milletin reyi ile Meclise giren bazı siyasetçilerin de aktif bir şekilde çanak tutması, başka iki sorunun daha konuşulması gerektiğine işaret etmektedir. Bunlardan birincisi; büyük oranda miadını doldurmuş olan ve geçmiş çağa ait olan aşırı Batı yanlısı, tek tip modernite kıskacında büyütülen nesillerin milli ve manevi değerlerden kopmuş olması, bu değerleri düşman bellemesi, gelişmenin önünde engelmiş gibi mütalaa etmiş olmasıdır. Bu nedenle, sayısal olarak küçük, ancak anti-demokratik yöntemlerle sistemin kritik noktalarında güçlü bir şekilde örgütlenmiş bu zümre, Mili Hakimiyet kavramından aslında kaygı duymakta, eli sopalı birilerinin halkın başında muhakkak surette vasi olarak beklemesini istemektedir. Bu meyanda Türkiye’de bu kesimlerdeki ‘millet ve medeniyet korkusunu’ gidermek üzere herkese görevler düşmektedir. Türkiye’yi ‘yaşamaya çalışan mazi ile doğmaya çalışan istikbal’ arasındaki bir çatışmadan ancak bu şekilde kurtarmak mümkün olacaktır. İkinci olarak da kartelleşen, rekabet dışı düzenden nemalananlar bu yapının değişmesini istemediklerinden güçlü çevrelerle işbirliği yapıp, bir ahbap çavuş kapitalizmine destek vermektedirler.’

KRİZİN İKİNCİ DALGASININ AVRUPA’DAN

GELME İHTİMALİ VAR

Mali Kural’ın yerinde ve isabetli bir karar olduğunu söyleyen Vardan, yüzde 5’lik büyüme oranlarının ancak zor dönemler için kabul edilebileceğini, yapısal dönüşümleri gerçekleştirmeyi amaçlayan ve gelişmiş ülkeler sınıfına terfi etme hedefindeki Türkiye için bu oranın yeterli olmadığını belirtti. Bugüne gelindiğinde, küresel krizin ikinci dalgasının Avrupa kıtasından gelme ihtimali olduğuna dikkati çeken Vardan, ‘’Esasen krizin ilk dalgaları önlenmiş olsa da, krizin bozduğu diğer yapılar risk teşkil etmeye devam etmekte olup krize neden olan sisteme ise henüz istenen düzeyde dokunulmuş değildir. Bu bağlamda gerekli kurumsal düzenlemeler yapılmadığı gibi, sistemin arkasında yatan fikri ve felsefi düzeydeki düşünce iflası ile de yüzleşilmiş değildir’’ dedi. Vardan, 2010 yılında yakalanan dünya genelindeki büyüme ivmesinin sağlam iktisadi temellere dayanmadığını, geçici olma riski taşıdığını ifade etti. Son kriz dalgasının konjonktürel olmadığını ve dünya ekonomisinin en az 10-15 sene yüksek ve geniş bir kriz dalgası üzerinde hareket edeceğini ifade eden Vardan, krizin, mevcudun tasfiyesini ve yeni bir düzenin kurulmasını gerektiren ‘yaratıcı yıkımı’ tetiklediğini, yeni çağın sektörlerinin enerji, çevre, biyo-teknolojiler, nano teknolojiler, bilgi ve enformasyon teknolojileri ve gıda alanında yoğunlaşacağını, bu süreçlerde jeo-stratejik konumu uygun olan ülkelerin yükselen aktörler olacağının tahmin edildiğini vurguladı.

İKTİDAR VE MUHALEFET ENGELLERİ

KALDIRMAK İÇİN ANLAŞABİLİR

Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Vardan, CHP’de oluşan değişiklik nedeniyle, ülkenin yeni baştan bir umut içine girmiş olacağını ve bu mutabakat için yeni zeminler oluşacağı ihtimalinin belirmiş olduğunu söyledi. Vardan, ‘’Bizim de arzumuz bu yeni oluşan ortamda hem iktidar hem muhalefet bir araya gelerek, 2023 vizyonuna yönelik olarak Türkiye’nin önündeki engellerin kaldırılması noktasında birlikte çalışma ortamını bulacaklar ve bir ortak akıl oluşturma yönünde dünyaya bir örnek gösterecekler” dedi. İstihdamla ilgili MÜSİAD üyelerine mümkün mertebe eleman almaya çalışmalarını söylediklerini ve söylemeye de devam ettiklerini belirten Vardan, TÜSİAD-MÜSİAD buluşmasına ilişkin olarak da, ‘’Bu önemli bir buluşmaydı. Türkiye’de ortak akıl oluşturma, bir araya gelip görüş bildirme noktasında bir başlangıcın yapılabileceğini gösterdik. İlk etapta ön görüşme yaptık ama tahmin ediyorum önümüzdeki günlerde bazı spesifik noktalarda tekrar bir araya geliriz.”

ÜMİT KIZILTEPE

25.05.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Başlıklar

  Anayasa geleceğimize engel

  Euro bölgesine destek

  Toparlanma beklenenden hızlı

  CeBIT’e Partner Ülke olduk

  Kuveyt’ten, müteahhitlere 24 milyar dolarlık davet

  Dolaşımdaki para ilk kez 42 milyar liranın üzerine çıktı

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.