24 Mayıs 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

Baykalcılara tırpan, politbüro ile devam

CHP, 33. Olağan Kurultayının ikinci gününde Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyelerini seçti. Baykal yönetiminde yer alan Parti Sözcüsü Mustafa Özyürek, Genel Başkan Yardımcıları Onur Öymen, Yılmaz Ateş, Cevdet Selvi aday gösterilmedi. Özyürek, ''Ben liste yapsam farklılıklar olurdu. Listede, partide uzun yıllar emeği olan bazı unsurların yeteri kadar değerlendirilmediğini gördüm” dedi.

“Baykal ve ekibinin tasfiyesi gibi bir liste” diyen İzmir Milletvekili Canan Arıtman, bütünleştirici değil, ayrıştırıcı bir liste olduğunu belirterek, “Bu liste ile iktidara yürümek çok zor” dedi. Eski MYK Üyesi Savcı Sayan da Önder Sav'ın ''Eski tas, eski hamam, gücüme devam'' diyerek listede etkili olduğunu belirterek, ''İnşallah bu liste Sav'ın direktifleriyle Kılıçdaroğlu'nun önünü kapatmaz” diye konuştu.

CHP’de Baykalcılara tırpan

Öncekı gün başlayan CHP 33. Olağan Kurultayı’nda İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı’na seçilmesinin ardından dün de partinin yetkili kurullarına seçimler yapıldı. Kılıçdaroğlu, Atatürk Spor Salonu’nda yapılan kurultayda, geçerli bin 189 oyun tamamını alarak, CHP’nin 7. Genel Başkanı seçilmişti. Kurultayda, 8 oy da geçersiz sayılmıştı.

CHP’nin 33. Olağan Kurultayı ikinci gün çalışmalarında CHP Parti Meclisi için blok liste açıklandı. Atatürk Spor Salonu’ndaki kurultayda Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelikleri için seçim yapıldı. Parti Meclisi için 80, Yüksek Disiplin Kurulu için 15 kişi seçildi. CHP tüzüğüne göre, PM 80, YDK ise 15 üyeden oluşuyor. CHP 33. Olağan Kurultayı'nda açıklanan Parti Meclisi (PM) aday listesinde, 22 eski üye yer alıyor. 80 PM üyesinden 12'si Bilim, Kültür ve Sanat Kurulu adaylarından oluşacak. Bu üyeler dışında kalan 68 kişilik aday listesinde eski PM'den 22 isim yerini korudu. Eski Genel Başkan Deniz Baykal yönetiminde yer alan Parti Sözcüsü, Genel Sayman Mustafa Özyürek, Genel Başkan Yardımcıları Onur Öymen, Yılmaz Ateş, Cevdet Selvi, Bihlun Tamaylıgil, Genel Sekreter Yardımcıları Algan Hacaloğlu listede aday gösterilmedi.

Eski yönetimde yer alan Genel Sekreter Yardımcıları Mesut Değer ile Mehmet Ali Özpolat, yeniden PM üyeliği için adaylar arasında yer aldı. MYK üyeleri Fevzi Topuz, Nur Serter, Ali Kılıç, Sırrı Özbek, Mehmet Ali Susam, Suat Binici ve Savcı Sayan da liste dışı kalan isimler oldu. Listede yer alan 27 yaşındaki Ekrem Oktay, PM adayları arasındaki en genç isim oldu. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun listesinde yer alan eski PM üyeleri şu isimlerden oluşuyor: Oya Araslı, Necla Arat, Yücel Artantaş, Deniz Pınar Atılgan, Tekin Bingöl, Mevlüt Coşkuner, Mesut Değer, Mahmut Duyan, Nevin Gaye Erbatur, Abdurrezzak Ertan, Neriman Genç, Gökhan Günaydın, Hüseyin Karakoç, Şahin Mengü, Ensar Öğüt, Malik Ecder Özdemir, Mehmet Ali Özpolat, Faik Öztrak, Atilla Sav, Önder Sav, Çetin Soysal, Cahide Tunç. PM'de bu dönemde görev yapacak yeni isimler ise şöyle: Hülya Güven, Korkmaz Karaca, Metin Arifaoğlu, Sencer Ayata, Süheyl Batum, Enver Aysever, Işık Ayata, Gülsün Bilgehan, Behçet Çağlar, Asuman Çakmak, Eşref Karaibrahim, Hikmet Çelik, İzzet Çetin, Soner Çetin, Didem Engin, Ali Rıza Ertemur, Mehmet Faraç, İsa Gök, Mehmet Zeki Gündüz, Hurşit Güneş, Mehmet Kaban, Haluk Koç, Nihat Matkap, Rıfat Nalbantoğlu, Hakkı Suha Okay, Ekrem Oktay, Melda Onur, Umut Oran, Oğuz Oyan, İrfan Hüseyin Yıldız, Abdullah Özer, İlsan Özkes, Murat Fehmi Sönmez, Mehmet Süne, Veli Gündüz Şahin, Halide Jale Tamzok, Semra Tanülkü, Gürsel Tekin, Fatma Füsun Tatlıdil, Ayhan Yalçınkaya, Hüseyin Yaşar, Azmi Yıldız, Nuran Yıldız, Sacid Yıldız, Alaaddin Yüksel, Aydan Baran

TOPUZ’DAN YALANCI YENİLİKÇİ UYARISI

CHP İstanbul Milletvekili Ali Topuz, parti organları için ikinci bir liste hazırlığında olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, ‘’Bir Baykal’ın evinde, bir Kılıçdaroğlu’nun yanında yer alarak, her tarafı idare ederek, yenilikçi devrim yapmaya kalkışmasınlar’’ dedi. CHP Milletvekili Ali Topuz, kurultay salonunda gazetecilere açıklama yaptı. Topuz, önceki gece CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’in ayrı bir kurultay listesi çıkarma girişimi başlattığını ve bu girişime destek aramak için kendi üzerinden siyaset yapmayı tercih ettiğini iddia etti.

Topuz, İstanbul İl Başkanı sıfatı ile 40 yıl önce CHP’nin 20. Kurultayı’na başkanlık ettiğini hatırlatarak, o dönemde yenilikçi hareketin öncülüğünü yaparak İsmet İnönü’ye karşı yenileşme hareketinin öncüleri arasında yer aldığını anlattı.

ÖZYÜREK: KIRGIN DEĞİLİM

CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek, Parti Meclisi’nde isminin yer almamasından dolayı kırgın olmadığını söyledi. Özyürek, Kılıçardoğlu’na başarılar dileyerek, bundan sonra CHP’nin başarısı için çalışmaya devam edeceğini kaydetti. Liste savaşının yaşanıp yaşanmadığı yönünde bir soruya ise Özyürek, “Yaşanmış olabilir, fakat sayın Deniz Baykal’ın isminin bu olaya karıştırılmasını doğru bulmuyoruz. Benim ve arkadaşlarımın böyle bir talebi olmadı” dedi.

ARITMAN: PARTİ MECLİSİ LİSTESİ

BÜTÜNLEŞTİRİCİ DEĞİL, AYRIŞTIRICI

CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, Parti Meclisi listesinin bütünleştirici değil, ayrıştırıcı bir liste olduğunu belirterek, “Bu liste ile iktidara yürümek çok zor” dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Parti Meclisi listesi, eski Genel Başkan Deniz Baykal’a yakın isimler tarafından beğenilmedi. İzmir Milletvekili Canan Arıtman, listede Süheyl Batum gibi değerli isimlerin olduğuna işaret ederek, “Listede çok değerli isimler var, ama bütünleştirici bir liste değil, ayrıştırıcı bir liste. Ayrıştırıcı bir liste ile iktidara yürümek çok zor. Listeye giren arkadaşları kutluyorum.” ifadelerini kullandı. Baykal’a yakın isimlerden Savcı Sayan, Parti Meclisi listesinde CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın gücünün arttığı bir liste olduğuna işaret ederek, “Kılıçdaroğlu’nun etkisini göremiyorum listede. Sadece listede Gürsel Tekin’in olması benim umutlarımı artırıyor. Baykal ve ekibinin tasfiyesi gibi bir liste” değerlendirmesini yaptı.

24.05.2010


 

Demirtaş: CHP’de zihniyetler değişmez

Bariş ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ‘’Biz biliyoruz ki, CHP’de Ali’nin Veli’nin değişmesiyle, zihniyetler değişmez’’ dedi.

Partisinin Bursa il teşkilâtınca, Kültürpark Açık Hava Tiyatrosunda düzenlenen ‘’Barış ve Kardeşlik Şöleni’’ne katılan Demirtaş burada yaptığı konuşmada, bugün siyaset sahnesine yeni bir genel başkanın çıktığını belirterek, CHP Genel Başkanlığına seçilen Kemal Kılıçdaroğlu’na yeni görevinde başarılar diledi. CHP ve uyguladığı politikayı eleştiren Demirtaş, şunları söyledi: "Biz biliyoruz ki, CHP’de Ali’nin Veli’nin değişmesiyle, zihniyetler değişmez. Bunu biliyoruz. Zaten Kılıçdaroğlu’nun yaptığı ilk açıklamalarda bunun sinyallerini veriyor. Klâsik CHP politikasının şaşmayacağının işaretlerini veriyor. Ne diyor Kılıçdaroğlu, ‘Kürt sorunu yoktur’ diyor. ‘Güneydoğu sorunu vardır. O da yoksulluk sorunudur’ diyor. Şimdi bunun tecrümesi şudur; ‘O insanlara iş verirsek, o insanlara para verirsek, o insanlar dilinden, kimliğinden vazgeçer. Bu klâsik CHP politikasıdır. Bunda bir değişiklik olmayacağının sinyallerini vermiştir.’’

24.05.2010


 

Gül: CHP’deki değişim, Türk siyaseti için önemli

Cumhurbaşkani Abdullah Gül, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığına seçilmesiyle ilgili olarak, ‘’Ana muhalefet partisindeki genel başkan değişikliği hem parti için hem Türk siyaseti için önemlidir, kendisine başarılar dilerim’’ dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in dâvetlisi olarak resmî ziyaret için özel bir uçakla bu ülkeye gitti. Gül, hareketinden önce Atatürk Havalimanı’nda yaptığı basın toplantısında, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığına seçilmesiyle ilgili bir soru üzerine, ‘’Dün tebrik ettik. Ana muhalefet partisindeki genel başkan değişikliği hem parti için hem Türk siyaseti için önemlidir. Kendisine başarılar dilerim’’ diye konuştu.

24.05.2010


 

Madende risk büyüdü, çalışmalar durduruldu

Enerjı ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Karadon’daki çalışmaların gece itibariyle durdurulduğunu, çalışmaların Gedik bölgesinden devam edeceğini bildirdi.

Bakan Yıldız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında meydana gelen grizu faciası ile ilgili müessese müdürlüğünde bir süre toplantı yaparak gelişmeleri değerlendirdi. Karadon’daki çalışmaların gece itibariyle durdurulduğunu bildiren Yıldız,‘’Oradaki 2 arkadaşımıza ulaşma ile ilgili çalışmalarda başından itibaren aldığımız riskin artık kaldırılmayacak noktaya ulaştığını gördük. Riskler son derece büyüdü. Küçük asansörümüzün platformundaki betonun kuyuya doğru kaymaya başladığını gördük. Bu, kurtarma ekiplerimizi artık kaldıramayacağımız bir riske doğru sürüklemekte. Hemen hemen oradaki çalışmalarımızın sonucu da gelmek üzereydi. Son ekibimizi oraya indirmedik’’dedi.

24.05.2010


 

Anayasa molası bitti

MECLİS, Anayasa maratonundan sonra ara verdiği çalışmalarına bu hafta yoğun bir gündemle devam edecek. T

BMM Genel Kurulu, Anayasa değişikliğinden sonra yaklaşık 18 günlük tatilin ardından denetimle çalışmaya başlayacak. Genel Kurulda, 25 Mayıs Salı günü, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu 1 saat süreyle milletvekillerinin sözlü sorularını cevaplayacak.

Daha sonra Genel Kurulda, AKP Grup Başkanvekili ve Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Kooperatifler Kanunu’nda değişiklik yapılmasını içeren yasa teklifi görüşmelerine başlanacak. Teklif, ortak sayısı binden fazla olan kooperatiflerde genel kurul toplantılarının ‘’gizli oy, açık tasnif’’ esasına göre yapılmasını içeriyor.

Bu teklifin yasalaşmasının ardından ‘’Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu Tasarısı’’ ele alınacak. AB ile yürütülen müzakereler çerçevesinde yasalaştırılması öngörülen tasarı, temel kanun olarak üç bölümde görüşülecek.

Tasarıyla, damızlık, yarış ve gösteri amaçlı hayvanların belgelendirilmesi zorunlu tutulacak. Veteriner sağlık ürünlerinin ambalajında, satış fiyatının belirtilmesi zorunlu olacak; Bakanlık, satış fiyatlarına belirli şartlarda müdahale edebilecek. Bakanlıkça belirlenen bitki, bitkisel ürün ve diğer maddelerin dolaşımında, bitki pasaportu bulundurulacak. Hayvanların kesimi veya itlafı, hayvanlarda heyecan, acı ve ıstırap oluşturmadan, uygun araçlarla yapılacak, belirli koşullar dışında hayvanlara ötanazi yapılmayacak. Gıda veya yem üreten işletmeler, konuyla ilgili lisans eğitimi almış en az bir personel çalıştıracak. Bakanlık, canlı hayvan, hayvansal ürünleriyle bitki, bitkisel ürün ve ahşap ambalaj malzemelerinin ülkeye giriş yapacağı sınır kontrol noktaları kuracak.

Milletlerarası Para Fonu ile Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasına Katılmak İçin Hükümete Yetki Verilmesine Dair Kanuna Ek Milletlerarası Para Fonu Ana Sözleşmesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Belgelerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının da bu hafta yasalaşması bekleniyor. TBMM Genel Kurulu; 25 Mayıs Salı günü 15.00-20.00, 26 Mayıs Çarşamba ve 27 Mayıs Perşembe günleri ise 13.00-20.00 saatleri arasında çalışacak.

24.05.2010


 

Milletin sevdiği insanları asarak aslında milleti astılar

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, ‘’1960 darbesinde bu milletin evlatlarını götürüp dar ağacında sallandırdılar. Aslında 1960’da dar ağacına çekilen o değerli insanların asılması bir anlamda halkın asılması demekti. O zaman halkı astılar.

Çünkü bu kişiler halkın seçtiği kişilerdi’’ dedi. Bir takım ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Afyonkarahisar’a gelen Sağlı Bakanı Recep Akdağ, Dinar ilçesinde gerçekleştirilen ‘Dinar ve Çevre İlçeler Türkiye Buluşması Toplantısı’na katıldı. Kadem Otel’de yapılan toplantının açılış konuşmasını yapan Akdağ, 1950 yılından sonra başlayan çok partili rejimde yapılan seçimlerle Demokrat Parti’nin iktidar olduğunu fakat 1960 darbesiyle hükümetten indirildiğini söyledi. Sonrasında haksız idamlar yaşandığını ifade eden Akdağ, şunları kaydetti: ‘’Türkiye’de 1950 yılında çok partili bir hayat biçimi getirildi ve bir seçim yapıldı. O zaman Demokrat Parti (DP) seçimleri aldı. Sonrasında tekrar seçim oldu. Ama maalesef 1960 yılında da darbe yaptılar ve çok haksız bir biçimde bu milletin evlatlarını götürüp dar ağacında sallandırdılar. Böylesine büyük haksızlık ve insafsızlık yaptılar. Aslında 1960’da dar ağacına çekilen o değerli insanların asılması bir anlamda halkın asılması demekti. O zaman halkı astılar. Çünkü bu kişiler halkın seçtiği kişilerdi.’’

24.05.2010


 

Malatya’da silâhlı baskın: 6 yaralı

MALATYA'NIN Akçadağ ilçesine bağlı Kotangölü Köyünde kimliği belirsiz kişiler tarafından bir eve düzenlenen silahlı saldırıda, ilk belirlemelere göre 6 kişi yaralandı.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, köyde Dursun Torun’a (35) ait eve kimliği henüz tespit edilemeyen kişiler tarafından silâhlı saldırıda bulunuldu. Saldırı sırasında evde bulunan Dursun, Hüseyin, Yasin, Hasan Torun ile kimliği belirlenemeyen iki kişi yaralandı. Yaralılardan 2 kişi Beydağı Devlet Hastanesi’ne, diğerleri de Akçadağ ve Malatya’daki çeşitli hastanelere kaldırıldı. Olay sonrası jandarma ve polis ekipleri şehrin çıkış ve girişlerini kontrol altına aldı. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı.

24.05.2010


 

Terörü bitirmek sadece AKP’nin görevi değil

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, demokratikleşme konusunda, ‘’40 bin insanın öldüğü, 30 yıldır devam eden bu tabloya hepimizin beraber son vermesi gerekiyor.

Yalnız AKP’nin konusu, görevi değil ki bunlar’’ dedi. Denizli Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Meclisi tarafından Pamukkale Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen ‘’İnsan Hakları ve Demokrasi’’ panelinde konuşan Kuzu, Terör sürdüğü sürece demokratikleşmenin ağır ilerlediğini belirterek,"İktidar ve muhalefet, doğulusu batılısı beraber hareket edersek bir yere varılır. Herkesin bu işe sahip çıkması lazım’’ diye konuştu.

24.05.2010


 

Sabih Kanadoğlu’ndan baskın seçim kehaneti

YARGITAY Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, demokrasinin insan onuruna en yakışan rejim olduğunu belirterek, ‘’Yaşanan siyasî gelişmeler, kısa süre içinde baskın seçim yapılacağını gösteriyor’’ dedi.

Uşak Barosu tarafından düzenlenen ‘’Hukuk Devleti ve Yargı Bağımsızlığı’’ konulu panele katılan Kanadoğlu, Anayasa değişikliği ve yargı bağımsızlığı’’ konulu bir sunum yaptı. Kanadoğlu, Anayasa değişikliği paketinin siyasi iktidarın çıkarları doğrultusunda hazırlandığını iddia etti. Sürecin çok sancılı şekilde geçtiğini, Anayasa değişikliği paketine yapılan itirazın ardından halk oylamasına gidilmesinin muhtemel gözüktüğünü belirten Kanadoğlu, şunları söyledi: ‘’Anayasa değişikliği halk oylamasından ‘evet’ kararı çıkar ise ve Anayasa Mahkemesi buna rağmen kararı iptal ederse siyasi iktidar halkın karşısına geçip mazlumu oynayacak. Şu anki tüm hesaplar bunun üstüne. Son günlerde esmeye başlayan rüzgar, bazı yelkenleri dolduruyor. Bunu öngören iktidarın, kısa süre içerisinde baskın erken seçime gideceğini düşünüyorum.’’

24.05.2010


 

Albay N. A. ifade verdi

“BALYOZ Planı’’ iddiaları soruşturması kapsamında, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılığının talimatıyla İzmir’de görevli Albay N. A. ifade vermek üzere İzmir Adliyesine geldi. İzmir Adliyesine gelen Albay N. A. özel yetkili Cumhuriyet Savcısına ifade vermeye başladı.

‘’Balyoz Planı’’ iddiaları kapsamında, soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 3’ü emekli, 9’u muvazzaf olmak üzere toplam 12 subayın ifadelerinin alınması için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazısı göndermişti. Bu kapsamda daha önce 3 subayın İzmir Adliyesinde ifadeleri alınmıştı. Talimatla, ifadelerinin alınması istenenler şunlar: Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral K. S, Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tümgeneral H. H, Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral L. G, Foça Çıkarma Gemileri Komutanı Tuğamiral M.F.İ, albaylar Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı F. D, Y. B. B, N. A, Yarbay M. B. K ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrinde görev yapan Albay N.K ile emekliler H. H. D, H. Y ve T. B. G. Bu arada ‘’Kafes Eylem Planı’’ iddiaları soruşturmasına ilişkin daha önce Koramiral K. S. ile Tuğamiral M. F. İ’nin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığında ifadeleri alınmıştı.

24.05.2010


 

Yargıyla hiç ilgisi olmayanların HSYK’ya seçilmesi doğru olmaz

ESKİ Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, yargıyla hiç ilgisi olmayan kişilerin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) gibi bir kurula seçilmesinin doğru olmadığını savunarak, ‘’Bu, yargı bağımsızlığını zedeler’’ dedi.

Karadeniz’in Özelliklerini Koruma Kulübü (KÖK) Derneğince düzenlenen 3. Karadeniz Kalkınma Kurultayına katılan Türk, yaptığı açıklamada, Anayasa değişikliği için yapılacak referanduma işaret ederek, bu konuda son sözü halkın söyleyeceğini ifade etti. Anayasada getirilen değişikliklerin bazılarının herkesin kabul ettiği konular olduğunu belirten Türk, şunları kaydetti: ‘’Şimdi bu kanunda tartışma konusu olmaya devam eden maddeler, yargıyla ilgili olan maddelerdir. Anayasa Mahkemesinin üye sayısı artırılmaktadır ve üyelerin bir kısmının TBMM tarafından seçilmesi öngörülmektedir. Bunun yargıda siyasallaşamaya yol açacağı kaygısı vardır. Başka ülkelere baktığımız zaman Anayasa Mahkemesi üyelerinin kısmen veya tamamen parlamentolar tarafından seçildiğini görüyoruz. Bizde de 1961 Anayasası’nda benzeri bir sistem öngörülmüştü ama bu daha sonra terk edildi. İkinci tartışmalı değişiklik ise HSYK’nın yapısında yapılan değişikliktir. Bu kurulun üye sayısı 22’ye çıkarılmakta. Kurulun dört üyesi, yargıyla hiç ilgisi olmayan kişilerden seçilecektir. Şimdi yargıyla hiç ilgisi olmayan kişilerin HSYK gibi bir kurula seçilmesi doğru değildir. Bu, yargı bağımsızlığını zedeler.’’

24.05.2010


 

Sivil anayasanın yokluğu seçilmişlerin büyük ayıbı

TOROS Yörükleri Kültür ve Diyalog Derneği (TOYÖKÜD) Başkanı Avukat Mücahit Gündoğdu, Avrupa Birliği (AB)’ne girmeye hazırlanan Türkiye’nin hali hazırda sivil bir anayasasının olmamasının seçilmişler adına büyük ayıp olduğunu vurguladı.

Yörükler, referandumda ‘evet’ oyu kullanacak. Antalya ve ilçelerinde yaşayan Solaklı Yörükleri anayasa değişikliği paketinin halk oyuna sunulmasında sandıkta tercihlerinin evet olacağını belirtti. Avukat Mücahit Gündoğdu, referandumda Solaklı Yörüklerinin evet oyu kullanacağını belirtti. Mücahit Gündoğdu, Yörüklerin, anayasa değişikliği paketinin halk oyuna sunulmasında evet oyunu A partisi veya B partisi istedi diye değil, gelecek nesillerin özgürce yaşaması için kullanacaklarını söyledi. Gündoğdu, 12 Eylül 1980 Anayasası’nın değiştirilmesine karşı çıkanları anlamakta zorlandığını kaydetti. Gündoğdu, “Biz Yörükler göçebe yaşadığımız için özgürlümüze düşkünüz. Bir cunta anayasası 28 yıldır değiştirilmemişse ne zaman değiştirilecek. Sivil bir anayasa için evet diyoruz” diye konuştu.

24.05.2010


 

Erdoğan, Ahmedinejad ile telefon görüşmesi yaptı

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın, önceki akşam İran’ın nükleer programı çerçevesinde, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği bildirildi.

Başbakanlık Basın Merkezi’nin internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, Başbakan Erdoğan’ın, Ahmedinejad ile yaptığı görüşmede, ‘’Ortak Bildiri ile ortaya çıkan anlayışı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA)’nın resmen dikkatine getireceğiniz önemli bir dönemecin arifesindeyiz. Bu anlaşma sadece ülkelerimizde değil bütün dünyada çok büyük bir yankı uyandırdı. Olumu açıklamalarınız bu surece katkı sağladı’’ ifadelerini kullandığı, yoğun çabalarla ortaya çıkan bu fırsatın İran tarafından en iyi şekilde değerlendirileceğine emin olduğunu vurguladığı bildirildi. İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın ise Tahran Bildirisi’nin bütün maddelerini kabul ettiklerini belirterek, ‘’Bunu UAEA’na bildireceğiz ve hazır olduğumuzu ilan edeceğiz. Bize göre bu bildiri hepimiz için, herkes için bir fırsattır. Bu süreci yenidünyada yeni bir teamül, yeni bir anlaşma ve yeni bir atmosferin başlangıcı olarak algılıyoruz. Tahran Bildirisi’nde Türkiye’nin ve Brezilya’nın çok önemli rolü olduğunun altını çizmek istiyorum’’ dedi. İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, ayrıca katkılarından dolayı Başbakan Erdoğan’a teşekkür etti.

24.05.2010


 

Türkiye üye olursa AB’nin Orta Doğu’da etkisi artar

İRLANDA Dışişleri Bakanı Michael Martin, AB’nin Orta Doğu ve Orta Asya’ya erişiminin ve bu bölge üzerindeki etkisinin Türkiye’nin üyeliğiyle artırılabileceğini söyledi.

Martin, mecliste Fine Gael partisi milletvekillerinin sorularını cevaplarken, genişleme sürecinin Avrupa’nın istikrar, güvenlik ve refah düzeyini artırdığına inandıklarını belirterek, Türkiye’nin üyeliğinin özellikle ticaret alanında önemli getirileri olabileceğini vurguladı. Mart ayında İrlanda’ya resmî ziyarette bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yaptıkları görüşmeye de atıfta bulunan Martin, Davutoğlu’nun, ‘’Üyelik müzakerelerinin, Türkiye’ye, reformları sürdürmek, demokrasi ve insan haklarını güçlendirmek açısından güçlü bir teşvik sağladığına işaret ettiğini’’ belirtti. Martin, Türkiye’nin bu alanlarda önemli yol katettiğini, şu aşamada yapması gerekeninse reform sürecindeki ilerlemeyi sürdürmek ve hızlandırmak olduğunu söyledi. “Kıbrıs ve limanlar” konusuna da değinen Martin, Türkiye’nin Ankara Protokolü’nden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini öne sürdü.

24.05.2010


 

KUR’ÂN KURSLARI İNSANLARI TOPLUMLA BARIŞTIRIYOR

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, “Kur’ân kurslarımız, insanımızı toplumla barıştıran, dinin kurallarını ve manevî mutluluğu insanlara öğretmeye çalışan mekânlardır” dedi.

DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Kur’an kurslarının insanları toplumla barıştıran, dinin kurallarını ve manevi mutluluğu insanlara öğretmeye çalışan mekanlar olduğunu söyledi. Prof. Dr. Bardakoğlu, Uşak’ta Fatih Yatılı Kur’ân Kursu’nun açılış töreninde yaptığı konuşmada, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, bilgi ve hizmet kurumu olduğunu ve topluma İslâm konusunda doğru bilgiyi vermek ve doğru hizmeti sunmak gibi çok önemli görevleri bulunduğunu söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 2010’u ‘’Kur’ânı Kerim ile buluşma yılı’’ olarak ilân etiklerini kaydeden Prof. Dr. Bardakoğlu, ‘’Müslümanlar 14 asırdır İslâm’ı yaşıyorlar. Peygamberimizin izinden gittik, Kur’ânı dinleyip anladık, Kur’ân yolunda yaşadık. Kur’ân'ı ve Hazreti Peygamberimizi evimize misafir edelim. Söylediklerini doğru anlayıp, toplumumuz için bundan istifade edelim’’ diye konuştu.

DİYANET’E KAYITLI

90 BİNİ AŞKIN HAFIZ VAR

Bardakoğlu, Türkiye’de, Diyanet İşleri Başkanlığına kayıtlı 90 bini aşkın hafız bulunduğuna işaret ederek, bu durumun Türkiye’yi İslâm inanışının hakim olduğu ülkeler arasında önemli bir yere getirdiğini söyledi. Türkiye’nin hem modern ve çağdaş bir ülke olması hem de dinî değerlere sahip bulunması özelliğini zaman zaman dünyaya anlatmakta zorluk çektiklerini ifade eden Prof. Dr. Bardakoğlu, şunları kaydetti:

‘’Türkiye, modern, çağdaş, demokratik ve laik bir ülke...Ülkemiz aynı zamanda gerçekten dinin kurallarına bağlı ve İslâmî kuralları yaşayan bir ülkedir. Ülkemizde 90 bin cami ve 9 bin Kur’ân kursu olması, insanımızın Kur’ân-ı Kerim’e ve dinine ne kadar bağlı olduğunu göstermektedir. Biz Kur’ân kurslarımızı eğitim kurumları olarak görmüyoruz. Bu yüzden kurslarımızın müfredatlarını yeniledik, eğitim formasyonları ve hocaların eğitim anlayışları Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından net bir şekilde ortaya konulmuştur. Kurslarımız, insanımızı toplumla barıştıran, dinin kurallarını ve manevî mutluluğu insanlara öğretmeye çalışan mekânlardır. Kur’ân kurslarımız, örgün eğitimi tamamlayan, bütünleyen insanımızın manevî duygularını, ahlâkî anlayışını geliştirmeye çalışan mekânlardır. Bu yüzden Kur’ân kurslarını önemsiyoruz.’’ “72 MİLYON İNSANIN AYRISI GAYRISI OLMAZ’’ DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Bardakoğlu, Uşak’ın Eşme İlçesinde yapımı tamamlanan Müftülük ve Kur’ân Kursu hizmet binasının açılışında yaptığı konuşmada ise ‘’Günümüzde çocuklarımızı bu devrin hızlı esen rüzgârlarından koruyarak, camileri ve Kur’ân kurslarını sevdirerek onların, bu güzel mekânlarda güzel ahlâkla yetişmelerini sağlamalıyız’’ dedi. Türkiye’de yaşayan 72 milyon insanın ayrısı gayrısı olmayacağını belirten Bardakoğlu, ‘’Allah birlik ve beraberliğimizi arttırsın diyerek bu gibi eserlerin yapımında maddî ve manevî emeği geçen herkese teşekkür ediyorum’’ diye konuştu.

24.05.2010


 

CENNET ASA BAHARLAR RİZE’DE ÇİÇEK AÇTI

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin vefatının 50. yılı münasebetiyle Rize’de bilboardlarda Risâle-i Nur’dan vecizeler asıldı.

Risale-i Nur Enstitüsü tarafından hazırlanan ve büyük İslâm alimi Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin vecizelerinin yer aldığı afişler, 16 Mayıs 2010 sabahı şehirdeki ışıklı ve ışıksız ilân panolarda yer aldı. Afişler, 30 Mayıs’a kadar panolarda kalacak. Yeni Asya Rize hanım okuyucuları adına yapılan açıklamada, şöyle denildi: “Kokusu ruhumuzu rahatlattı. Rize’nin giriş ve çıkışları, ana caddelerinde uygun noktalarda, Bediüzzaman'ın fotoğrafı ve Risâle-i Nur’dan vecizeleri asıldı. Vesile olanlardan Allah razı olsun. Risale-i Nur Enstitüsü’nün hazırlamış olduğu afişler çok ilgi görüyor. Afişler çok profesyonelce hazırlanmış. Böyle güzel çalışmalarının devamını diliyoruz. Bu faaliyet, 30 Mayıs’a kadar Rizeli’nin maddî gözünden, manevî gönül dünyasına akacak ve istifadeye vesile olacak. Yeni Asya Rize hanım okuyucuları olarak, biz de Said Nursî'yi hayırlarla yad ediyoruz. Risâle-i Nur hizmetinde bizleri de daim eylemesini Allah’tan niyaz ediyoruz. Risale-i Nur eserlerinden istifade eden herkese, Rize semalarından binlerce selâm ve muhabbetler.”

24.05.2010


 

Camiler ‘’elektrik borcu”nu ödeyemiyor

İMAMLARIN, elektrik dağıtımındaki özelleştirmelerin ardından camilerdeki elektrik kullanımı ve elektrik borçları sebebiyle sıkıntı yaşadığı belirtildi.

Demokratik Sendikalar Konfederasyonu ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, yaptığı açıklamada, elektrik dağıtımının özelleşmesinden sonra camilere binlerce lira borç çıkarıldığını söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığının ‘’ödenek yok’’ gerekçesiyle borçları ödeyemediğini belirten Şenocak, cemaatten para toplamak zorunda kalan din görevlilerinin bu durum karşısında ‘’feryat ettiğini’’ dile getirdi. Şenocak, Türkiye genelinde yüklü miktarlar borcu bulunan camiler olduğuna dikkati çekerek, ‘’Diyanet, camilerin aydınlatma giderlerini ödemekte, ısınma giderlerini ise ödememektedir. Birçok yerde camilere yüklü miktarda elektrik borcu gelmektedir. Diyanetin aydınlanma haricindeki faturaları ödememesi nedeniyle camilerimiz elektrik kesintisiyle karşı karşıyadır’’ dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığının ‘’Camilerin elektrik borcu konusunda muhatap biz değiliz’’ dediğini aktaran Şenocak, ‘’Din görevlilerine ‘sorunu cemaatten bağış toplayarak çözün yoksa sorumlu sizsiniz’ diyorlar. Din görevlisi ve cemaati karşı karşıya bırakıyorlar. Cemaati az veya maddî imkânları kısıtlı olan meslektaşlarımız feryat ediyor. Din görevlilerini dilenci konumuna düşürüyorlar’’ diye konuştu. Elektrik dağıtımının özelleştirilmesinden önce konunun sorun olmadığını vurgulayan Şenocak, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığının sorunu bir an önce çözmesi gerektiğini söyledi. Halkın ortak kullanımına sunulan okul, hastane, cami gibi yerlere devletin katkısının sağlanması gerektiğini dile getiren Şenocak, ‘’Vatandaşların bu ekonomik krizde masraf ve giderleri karşılaması mümkün değil. Buralara birim fiyatı olarak cüzi bir miktar uygulanması gerekirken, normal fiyatlar uygulanmakta bu da kurumları zor durumda bırakmaktadır. Camilerimizin eski borçları silinmeli, yeni faturalar için de uygun bir kriter getirilmelidir’’ dedi.

24.05.2010


 

‘’Canlı cenaze”ye duyarlı morg

HASTALARIN ölmeden morga kaldırılması riskini sıfıra indiren, vücut ısısına duyarlı sistem geliştirildi.

Cihaz hakkında, bilgi veren BNT Genel Müdürü Tuncer Okur, daha önce ürettikleri harekete duyarlı morg sisteminin, sadece içerideki kişi hareket ettiğinde alarm verdiğini, ancak canlı olmasına rağmen hareket edemeyenler için bu mekanizmanın yeterli olmadığını anlattı. Okur, şöyle konuştu: ‘’Basında çıkan ‘morgda dirilen hasta’ haberleri üzerine hem harekete, hem de ısıya duyarlı bir sistem geliştirdik. Sistem, insan vücudunun sahip olabileceği en düşük ısıya göre ayarlanıyor. Eğer henüz hayatî fonksiyonlarını kaybetmemiş bir kişi yanlışlıkla morga konulursa cihaz bu kişinin vücut ısısını algılayıp anında alarm veriyor. Sistem ayrıca içeriden açılabilen özel bir kilit sistemine de sahip. Eğer öldüğü sanılan kişinin bilinci morgda yerine gelirse kilide kolaylıkla uzanıp açabilir.’’

24.05.2010


 

Engelli işçilere “ışıklı gelecek” eğitimi

METAL ve otomotiv sektöründe faaliyet gösteren işçi ve işveren sendikaları, engelli işçiler için eğitim programı düzenliyor.

Türk Metal Sendikası (Türk Metal) ve Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında yapılan anlaşma sonucunda 10 yıl önce ‘’Işıklı Bir Gelecek’’ sloganı ile başlatılan ve Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından en iyi sosyal proje seçilen eğitim programı engelli işçilere yönelik olarak sürdürülüyor. Türk Metal’in toplu sözleşmesine yetkisine sahip olduğu ve MESS üyesi işverenlerin iş yerlerindeki tüm çalışanların eğitilmesini amaçlayan ortak eğitim projesinde bugüne kadar 62 bin metal işçisi eğitimden geçirildi. Metal işçilerinin eğitimi amacıyla yola çıkılan projede engelli işçiler de unutulmadı. Engelli işçiler özel gruplar halinde eğitimlere dahil edildi. Bilgilenirken eğlenen, genel kültürlerini arttıran engelli işçilere ayrıca hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla iletişim, endüstriyel ilişkiler, ekonomi, iş hukuku ve engellilerin yasal hakları konularında eğitimler verildi. Engelli işçilere, eğitimlerde özel işaret dili bile uzmanlar yardımcı oldu.

24.05.2010


 

Çerkez Sürgünü 146. yıl dönümünde anıldı

KAFKAS Kültür Dernekleri üyesi bir grup, Çerkezler’in 1864 yılında Rus-Kafkas Savaşı sonrasında sürgün edilmesinin yıl dönümünde, Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde anma faaliyeti düzenledi.

Kefken Karaağaç Köyünde, yaklaşık 1.5 milyon Çerkez’in sürülmesinin yıl dönümü dolayısıyla gerçekleştirilen faaliyet, Kafkas Anıt Mezarı’nda başladı. Babalı sahilindeki törende de Karadeniz’e üzerinde ‘’Çerkes Sürgünü 1864’’ yazan siyah çelenk ve karanfiller atıldı. Sanatçı Betül Bilgin bu sırada ağıt yaktı. Nart Su Altı Ekibi üyeleri üzerinde ‘’Bu günü asla unutma 21 Mayıs 1864’’ yazan pankartla, Nart Okçuları ise atış yaparak gösteri sundu. Faaliyet, meşaleli yürüyüş, ‘’Nart Ateşi’’ yakılması ve ‘’Sürgün Andı’’ okunmasıyla sona erdi.

24.05.2010


 

Gürültü denetiminde yeni dönem

YENİ düzenlemeyle, gürültü kirliliğiyle mücadelede daha etkili denetim için ilgili kurumlar arasındaki koordinasyonun sağlanmasından valilerin sorumlu tutulacağı bildirildi.

Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Lütfi Akça, muhabirine yaptığı açıklamada, gürültü kirliliğiyle ilgili ciddi yaptırımlar uyguladıklarını belirtti. Gürültü kirliliğinin yaz aylarında artış gösterdiğine değinen Akça, her yıl turizm bölgelerinde yoğun denetim yaptıklarını, ama kurum kapasitelerinin denetimlere yetmediğini, bu sebeple 60 civarında belediye ile yetki devri anlaşması imzaladıklarını anlattı. Akça, belediye ekiplerinin yanı sıra çevre il müdürlüğü ekiplerinin de denetimlerine devam ettiğini ifade ederek, şöyle devam etti: ‘’Ancak bu yeterli olmuyor. Çünkü bu, sadece bir kurumun yapacağı denetimlerle çözülebilecek konu değil. İşin bir ucunda belediyeler, bir ucunda Kültür ve Turizm Bakanlığı, bir ucunda da kolluk kuvvetleri var. Bütün bu kurumların, topyekûn bir koordinasyon halinde çalışması lâzım. Biz bunu teminen, bir Başbakanlık genelgesi hazırlıyoruz. 56 aydır hazırlanıyor ama tabi kurumlar arasında çok gelgitler oldu. Genelgeyi hazırladığımız zaman polis, jandarma, il çevre müdürlükleri, zabıta, Kültür ve Turizm Bakanlığı yani bütün bu ilgili kurumlar, işin içinde olacak. Hem denetimler açısından hem bu tip iş yerlerine uygulanacak lisans verilme, bunları iptal etme ve benzeri yaptırımlar ve verilecek izinler açısından işin içine girecekler.’’ Genelgeye göre, kurumlar arasındaki koordinasyondan valilerin sorumlu olacağını belirten Akça, ‘’Genelge, bu yaza yetişecek’’ dedi.

24.05.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.