Güncel |
Kamu harcamalarına sivil toplum denetimi |
30 STK, kamu kaynaklarından sosyal koruma, çocuk, gençlik, eğitim ve askerî harcamalara ne kadar pay ayrıldığını izleyip, tesbitlerini kamuoyu ile paylaşacak. STK’lar devlet harcamalarını denetleyecek
KAMU Harcamalarını İzleme Platformu çatısı altında bir araya gelen 30 sivil toplum kuruluşu (STK), kamu kaynaklarından sosyal korumaya, çocuğa, gençliğe, eğitime ve askerî harcamalara ne kadar pay ayrıldığını izleyip, sonuçları, tesbitleri kamuoyuyla, milletvekilleriyle paylaşacak. Konuyla ilgili bilgi veren Platform Sözcüsü ve aynı zamanda İstanbul Bilgi Üniversitesi Sivil Toplum Çalışmaları Merkezi Direktörü Prof. Dr. Nurhan Yentürk, bir araya gelen 30 STK’nın, sivil oluşumlar ve girişimler olarak bir süreden beri kamu harcamalarını izlediğini söyledi. TBMM’de sürdürülen bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin, farklı kamu idarelerinin bütçelerini incelediklerini belirten Yentürk, ancak, birçok idare üzerinden kaynak aktarılan sosyal korumaya, çocuğa, gençliğe, engelliye yönelik harcamaları bir arada izleyebilecekleri verilerin olmadığını gördüklerini anlattı. Bu konularda çalışan sivil toplum kuruluşları olarak; sosyal denge amacıyla uygulanan politikalara ayrılan kaynakların izlenmesinin, politikaların etkinliğinin ve alternatiflerinin tartışılabilmesi açısından kaçınılmaz olduğunu düşündüklerini dile getiren Yentürk, kamu kaynaklarından sosyal korumaya, çocuğa, gençliğe, eğitime, askerî harcamalara ne kadar pay ayrıldığına yönelik yaptıkları çalışmanın sonucunu kamuoyuyla paylaşmanın yanı sıra milletvekillerine de gönderdiklerini söyledi. Kamu harcamalarının toplumsal denetiminin yapılamadığını düşündükleri için böyle bir çalışmayı ortaya koyduklarını anlatan Yentürk, çalışmanın içinde yer alan STK’ların zaten benzer konularda çalışmaları olduğunu kaydetti. Yapılan harcamaları tesbit edebilmek amacıyla ilgili makamlardan bilgi aldıklarını, ancak bazı konularda eksiklik tesbit ettiklerini dile getiren Yentürk, şöyle devam etti: ’’Meclis’te yapılan bütçe görüşmelerinde milletvekillerin önüne giden bilgileri incelediğimizde onların da bunu bilmediğini gördük. Milletvekillerine çeşitli kurumların bütçeleri gidiyor. Halbuki sosyal harcama dediğimizde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’ndan Sağlık Bakanlığına ya da SHÇEK’e kadar hepsinin bütçelerinin bir arada görülmesi gerekir. Bu, milletvekillerinin önüne toplu gitmiyor. Örneğin Adalet Bakanlığı’nda çocuk harcaması var, oradaki harcamaya çocuk açısından bakılmıyor. Dolayısıyla milletvekilleri çocuğa, gençliğe ne kadar harcama yapıldığını bilmiyorlar.’’
YARDIMLAR YOKSULLUĞU DÜŞÜRMEDE ETKİLİ DEĞİL
KAMU Harcamalarını İzleme Platformu, sosyal yardımların yoksulluk oranını düşürmede etkili olmadığını bildirdi. Platformun, milletvekillerine de gönderilen mektubunda yer alan verilere göre, AB (27) ülkelerinin sosyal koruma harcamalarının 2005 yılında GSYH’ya oranı yüzde 25,2 civarındayken, aynı yıl Türkiye’nin sosyal koruma harcamasının GSYH’ya oranı yüzde 11’de kaldı. Sosyal koruma harcamalarının alt kalemlerine bakıldığında prim ödememiş yoksul kesime yönelik sosyal yardım ve sosyal hizmete yönelik harcamaların GSYH’ya oranının yüzde 1,3 olduğu, işsizliğin, kayıt dışı çalışma oranının, çalışan yoksulluğunun, yoksulluk, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve etnik farklılığa dayalı sosyal dışlanmışlığın yüksek olduğu bir ülkede sosyal koruma harcamalarının prim ödemeye dayalı ve formel sektörde çalışanlara yönelik olmasının var olan dengesizlikleri pekiştirecek bir durum olarak öne çıktığı vurgulandı. Türkiye’nin göreli yoksulluk oranı yüksekken, sosyal koruma harcaması AB ülkeleri arasında en düşük ülkelerden biri olduğuna dikkat çekilen raporda, yeni bir yoksullukla mücadele politikasına ihtiyaç duyulduğu belirtildi.
|
09.04.2010 |