Güncel |
Kılıç, Kanadoğlu’na suç duyurusunda bulundu |
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu hakkında, Van’da yaptığı konuşma nedeniyle ‘’kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret’’ suçundan cezalandırılması talebiyle suç duyurusunda bulundu. Haşim Kılıç’tan Kanadoğlu hakkında suç duyurusu
ANAYASA Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu hakkında, Van’da yaptığı konuşma dolayısıyla ‘’kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret’’ suçundan cezalandırılması istemiyle suç duyurusunda bulundu. Alınan bilgiye göre, Kılıç’ın avukatı Ali Özkaya tarafından, Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Kanadoğlu’nun, 29 Martta, Atatürkçü Düşünce Derneğinin Van Şubesince, Van Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘’Türkiye’de Hukuk Devleti, Bugünü ve Yarını’’ konulu konferansa konuşmacı olarak katıldığı hatırlatıldı. Dilekçede, Sabih Kanadoğlu’nun, Anayasa değişikliği teklifi hakkındaki bir kısım görüşlerini beyan ettikten sonra teklifle getirilmek istenen yeni Anayasa Mahkemesinin yapısını eleştirdiği ve akabinde konuyu Haşim Kılıç’a getirerek, ‘’Şimdiki Anayasa Mahkemesinde bir tek hukukçu olmayan üye var. O da başkan. Yeni değişiklikle şartlar oluşursa 13 hukukçu olmayan kişi mahkemeye üye olabilir. Biz bir ‘keçi’ ile baş edemiyorduk. Şimdi 13 hukukçu olmayan üye ile karşı karşıya kalacağız’’ ifadelerini kullandığı kaydedildi. Suç duyurusu dilekçesinde, ‘’Eski bir yüksek mahkeme üyesinin, ‘Hukuk Devleti’ konulu bir konuşma sırasında, hukuk devleti için en kutsal varlık olan ‘bireyin’ ve özellikle bir Yüksek Mahkeme Başkanı’nın onur, şeref ve saygınlığına saldırması, onu bir hayvana benzetmesi, TCK kapsamında açıkça suç oluşturduğu kadar geçmişte bulunduğu makamların yüksekliği ile de bağdaşmayan bir davranıştır’’ denildi. Dilekçede, Kanadoğlu’nun, TCK’nın 125/3. maddesinin (a) bendi ve 4. maddesi uyarınca ‘’kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret’’ suçundan cezalandırılması talep edildi.
|
09.04.2010 |
Satılık Dereyolu Köyü muhtarı Meclis’e geldi |
CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, ‘’borçlarını ödeyemediği için köylerini satmak isteyen’’ Dereyolu Köyü muhtarı ve beraberindekilerle basın toplantısı yaptı. Muhtar ve 2 köylü basın toplantısı sırasında ‘’Borcumuzu Ödeyemedik Köyümüzü Satıyoruz’’, ‘’Ardahan Göle İlçesi Dereyolu Köyü Satılık’’ ‘’Satılık Köy’’ yazılı pankart açtı. CHP’li Öğüt, Dereyolu Köyü’nde 1985 yılında yapılan kadastro çalışmalarında köylülerin bin yıldır kullandığı arazilerin Hazineye yazıldığını, topraksız kalan köylülerin perişan olduğunu söyledi. Maliye Bakanlığının topraklar için toplam 3 milyon lira (hane başı 3 bin lira) kira istediğini anlatan Öğüt, köylülerin bu paraları ödeyemediği için kredi, yeşil kart, doğrudan gelir desteği gibi hizmetlerden yararlanamadığını anlattı. Öğüt, konunun çözümü için 7 yıldır uğraştığını belirterek, bu konuda bir de kanun teklifi verdiğini hatırlattı. Köylülerin Meclisin önünde kendilerini yakmak istediğini öne süren Öğüt, kendisinin bunu önlediğini ve basın toplantısıyla konuyu gündeme getirmeye razı ettiğini söyledi. Köy Muhtarı Ekrem Işık da bin yıldır kullandıkları topraklarının Hazineye kaydedilmesi sonucu mağdur olduklarını, 350 haneli köyün göçler yüzünden 81 haneye düştüğünü ifade etti. Işık, köylülerin perişan olduğunu dile getirerek, ‘’Büyüklerimizden bu konunun çözülmesini bekliyoruz. Çözüm bulunmazsa, Meclisin önünde kendimizi yakacağız’’ dedi. |
09.04.2010 |
Genelkurmay’dan Hürriyet'e yalanlama |
GENELKURMAY Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, ‘’1’inci Ordu Plan Semineri’nin icrasını müteakip hazırlandığı iddia edilen bir belgeye ilişkin haberin gerçeği yansıtmadığı’’ bildirildi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgi notunda şunlar kaydedildi: ’’8 Nisan 2010 günü bir gazetede, 5-7 Mart 2003 tarihleri arasında icra edilen 1’inci Ordu Plan Semineri’nin icrasını müteakip hazırlandığı iddia edilen bir belgeye (incelemeye) ilişkin haber yer almıştır. Söz konusu haber gerçeği yansıtmamaktadır.’’ |
09.04.2010 |
Yargı sohbet toplantısı yapacak |
YARGITAY Başkanı Hasan Gerçeker ve Danıştay Başkanı Mustafa Birden ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek, Ankara Adliyesinde görevli hakim ve savcılarla bir araya gelecek. Alınan bilgiye göre, 12 Nisan Pazartesi günü saat 15.00’te Ankara Adalet Sarayı’na gelecek olan Gerçeker, Birden ve Özbek, Adliye Konferans Salonu’nda, hakimler ve Cumhuriyet savcıları ile sohbet toplantısı yapacak. Sohbet toplantısı talebinin, Ankara Adliyesi’nde görevli hakim ve savcılardan geldiği öğrenildi. |
09.04.2010 |
Anayasa Komisyonu, teklifi görüşmeye başladı |
TBMM Anayasa Komisyonunda, Anayasa değişikliği teklifinin görüşülmesine başlandı. AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu başkanlığındaki komisyon, AKP milletvekillerince verilen ‘’Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’’ni görüşmek üzere toplandı. Teklifte, Anayasa’nın Geçici 15. Maddesinin yürürlükten kaldırılması da yer alıyor. Hükümet adına Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in yer aldığı toplantıya siyasî partilerin grup başkanvekillerinin yanı sıra bazı ihtisas komisyonlarının başkanları ile Anayasa Komisyonu üyesi olmayan çok sayıda milletvekili de katıldı.
|
09.04.2010 |
73 yaşında başkan adayı |
CHP Kütahya İl Başkanlığını 1972-1998 arasında aralıklı olarak 20 yıl yürüten 73 yaşındaki Fevzi Esendemir, yeniden aynı göreve aday olduğunu açıkladı. Esendemir, “CHP’yi iktidara taşımak için adayım’’ dedi. Tunceli’de 1937’de doğan Fevzi Esendemir, 1954’te Adana CHP İl Teşkilatına üye oldu, gençlik kollarında görev yaptı ve 1958’de Kütahya’ya yerleşip ticaretle uğraşmaya başladı. Kütahya’da CHP İl Teşkilatında toplam 20 yıl CHP Kütahya İl Başkanlığını yürüttü.
|
09.04.2010 |
Kamu harcamalarına sivil toplum denetimi |
30 STK, kamu kaynaklarından sosyal koruma, çocuk, gençlik, eğitim ve askerî harcamalara ne kadar pay ayrıldığını izleyip, tesbitlerini kamuoyu ile paylaşacak. STK’lar devlet harcamalarını denetleyecek
KAMU Harcamalarını İzleme Platformu çatısı altında bir araya gelen 30 sivil toplum kuruluşu (STK), kamu kaynaklarından sosyal korumaya, çocuğa, gençliğe, eğitime ve askerî harcamalara ne kadar pay ayrıldığını izleyip, sonuçları, tesbitleri kamuoyuyla, milletvekilleriyle paylaşacak. Konuyla ilgili bilgi veren Platform Sözcüsü ve aynı zamanda İstanbul Bilgi Üniversitesi Sivil Toplum Çalışmaları Merkezi Direktörü Prof. Dr. Nurhan Yentürk, bir araya gelen 30 STK’nın, sivil oluşumlar ve girişimler olarak bir süreden beri kamu harcamalarını izlediğini söyledi. TBMM’de sürdürülen bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin, farklı kamu idarelerinin bütçelerini incelediklerini belirten Yentürk, ancak, birçok idare üzerinden kaynak aktarılan sosyal korumaya, çocuğa, gençliğe, engelliye yönelik harcamaları bir arada izleyebilecekleri verilerin olmadığını gördüklerini anlattı. Bu konularda çalışan sivil toplum kuruluşları olarak; sosyal denge amacıyla uygulanan politikalara ayrılan kaynakların izlenmesinin, politikaların etkinliğinin ve alternatiflerinin tartışılabilmesi açısından kaçınılmaz olduğunu düşündüklerini dile getiren Yentürk, kamu kaynaklarından sosyal korumaya, çocuğa, gençliğe, eğitime, askerî harcamalara ne kadar pay ayrıldığına yönelik yaptıkları çalışmanın sonucunu kamuoyuyla paylaşmanın yanı sıra milletvekillerine de gönderdiklerini söyledi. Kamu harcamalarının toplumsal denetiminin yapılamadığını düşündükleri için böyle bir çalışmayı ortaya koyduklarını anlatan Yentürk, çalışmanın içinde yer alan STK’ların zaten benzer konularda çalışmaları olduğunu kaydetti. Yapılan harcamaları tesbit edebilmek amacıyla ilgili makamlardan bilgi aldıklarını, ancak bazı konularda eksiklik tesbit ettiklerini dile getiren Yentürk, şöyle devam etti: ’’Meclis’te yapılan bütçe görüşmelerinde milletvekillerin önüne giden bilgileri incelediğimizde onların da bunu bilmediğini gördük. Milletvekillerine çeşitli kurumların bütçeleri gidiyor. Halbuki sosyal harcama dediğimizde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’ndan Sağlık Bakanlığına ya da SHÇEK’e kadar hepsinin bütçelerinin bir arada görülmesi gerekir. Bu, milletvekillerinin önüne toplu gitmiyor. Örneğin Adalet Bakanlığı’nda çocuk harcaması var, oradaki harcamaya çocuk açısından bakılmıyor. Dolayısıyla milletvekilleri çocuğa, gençliğe ne kadar harcama yapıldığını bilmiyorlar.’’
YARDIMLAR YOKSULLUĞU DÜŞÜRMEDE ETKİLİ DEĞİL
KAMU Harcamalarını İzleme Platformu, sosyal yardımların yoksulluk oranını düşürmede etkili olmadığını bildirdi. Platformun, milletvekillerine de gönderilen mektubunda yer alan verilere göre, AB (27) ülkelerinin sosyal koruma harcamalarının 2005 yılında GSYH’ya oranı yüzde 25,2 civarındayken, aynı yıl Türkiye’nin sosyal koruma harcamasının GSYH’ya oranı yüzde 11’de kaldı. Sosyal koruma harcamalarının alt kalemlerine bakıldığında prim ödememiş yoksul kesime yönelik sosyal yardım ve sosyal hizmete yönelik harcamaların GSYH’ya oranının yüzde 1,3 olduğu, işsizliğin, kayıt dışı çalışma oranının, çalışan yoksulluğunun, yoksulluk, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve etnik farklılığa dayalı sosyal dışlanmışlığın yüksek olduğu bir ülkede sosyal koruma harcamalarının prim ödemeye dayalı ve formel sektörde çalışanlara yönelik olmasının var olan dengesizlikleri pekiştirecek bir durum olarak öne çıktığı vurgulandı. Türkiye’nin göreli yoksulluk oranı yüksekken, sosyal koruma harcaması AB ülkeleri arasında en düşük ülkelerden biri olduğuna dikkat çekilen raporda, yeni bir yoksullukla mücadele politikasına ihtiyaç duyulduğu belirtildi.
|
09.04.2010 |
Bakana göre “en büyük Atatürkçülük” |
Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, yurt dışındaki Türk okullarını kastederek, “Oralarda Atatürk’ü tanıtmaktan büyük Atatürkçülük ve vatanseverlik olamaz” dedi. Atatürk’ü tanıtmak en büyük Atatürkçülük
DEVLET Bakanı Faruk Nafiz Özak, çağdaşlığı, Atatürkçülüğü, milliyetçiliği tekrar tarif etmek gerektiğini belirterek, yurt dışındaki Türk okullarını kastederek, “Türk’ün bu adaletini, insanlık sevgisini dünyaya yaymak, orada Türkçe öğretmek, İstiklâl Maşını okutmak, orada Atatürk’ü tanıtmak, orada Türkiye’yi tanıtmaktan büyük Atatürkçülük, milliyetçilik, vatanseverlik olamaz” dedi. Bakan Özak, Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’la birlikte inceleme ve açılışlarda bulunmak üzere geldiği Denizli’de Servergazi Eğitim Kurumları’nın Yenişehir Kampüsü’nün temel atma törenine katıldı. Açılışta bir konuşma yapan Devet Bakanı Faruk Nafiz Özak,”Atatürkçülük, işini iyi yapmaktır. Yoksullukla, yolsuzlukla, yasaklarla mücadeledir. Türk bayrağını nazlı nazlı dalgalandırmaktır Atatürkçülük. Atatürkçülük, IMF’ye olan borcu asgariye indirmektir ve IMF’ye dur kardeşlim dışarıda burada beni bekle demektir. Atatürkçülük çok yol yapmaktır çok okul yapmaktır” diye konuştu.
|
09.04.2010 |
Davutoğlu: Erdoğan, Yunanistan’a gidecek |
DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın mayıs ayında Yunanistan’a gideceğini bildirdi. Davutoğlu, Yunanistan Dışişleri Bakan Vekili Dimitris Druças ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Başbakan Erdoğan’ın Yunanistan ziyaretinin mayıs ortalarında olacağını kaydederek, bu ziyaretin Türk Yunan ilişkileri açısından tarihi bir ziyaret olmasını istediklerini belirtti. Ahmet Davutoğlu, Türkiye ile Yunanistan arasında, daha önce de gündeme gelen, yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi kurulmasına bugün karar verdiklerini ve konseyin ilk görüşmesinin Erdoğan’ın ziyareti sırasında yapılacağını ifade etti. Konsey çerçevesinde, AB’den sorumlu bakanlar ile Dışişleri, Ekonomi, Enerji, Çevre, Ulaştırma, İçişleri, Eğitim bakanlarının da aralarında bulunduğu 10 bakanın bir araya geleceğini kaydeden Davutoğlu, bu bakanlıklar arasında Erdoğan’ın ziyaretine kadar da karşılıklı istişarelerin yapılacağını, ziyarette de yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi anlaşmasının imzalanacağını belirtti. Davutoğlu, Yunanistan ile “ikili ilişkiler, AB ile işbirliği, bölgesel işbirliği ve küresel işbirliği” başlıklarından oluşan çerçevede tam ve kapsamlı bir işbirliği öngördüklerini, bunun takibi için de dışişleri bakanları olarak yılda en az iki kez görüşeceklerini söyledi.
|
09.04.2010 |
Tahta oy sandığına veda |
AKP Ankara Milletvekili Haluk İpek’in seçim kanunlarında değişiklik yapılmasını öngören yasa teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek, yasalaştı. Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Milletvekili Seçimi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna göre, seçime katılan siyasî partilerden, son yapılan genel seçimlerde en çok oyu alan 4 siyasî parti ve son dönemde TBMM’de grubu bulunan siyasî partiler, o siyasi parti genel başkanları tarafından yazılı olarak yetki verilmiş olması şartıyla, YSK’da bir asil ve bir yedek temsilci bulundurabilecek. Tahta oy sandıkları tarihe karışacak. Oy sandıkları; eni 40, boyu 55, yüksekliği 50 cm, şeffaf, ısıya ve kırılmaya dayanıklı sert plastikten olacak. Seçimlerde kullanılacak oy verme kabinleri; eni 120, boyu 120, yüksekliği 180 santimetre, portatif, hafif metal profil üzerinde, bir tarafı açılıp kapanabilir ve içini göstermeyen koyu renk dayanıklı sentetik kumaşla kaplı, kolay taşınabilir ve katlanabilir olacak şekilde yaptırılacak. Oy zarflarının boyu büyütülecek. Zarflar, her seçim için ayrı renkte, eni 15 cm, boyu 21 cm olacak. Üzerinde TC Kimlik Numarası bulunmayan belgeyle de oy kullanabilecek. Açık yerlerde, güneşin batmasından sonra da propaganda yapılabilmesinin yolu açıldı. Türkçe dışında dillerde yapılan propagandaya ceza verilmeyecek.
|
09.04.2010 |
İmza tartışması için araştırma teklifi |
CHP Grup Başkanvekilleri, Anayasa değişikliği teklifine ilişkin, TBMM sürecinde yaşanan imza tartışmalarıyla ilgili Meclis araştırması açılmasını istedi. CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol, Hakkı Suha Okay ve Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Meclis Başkanlığına verilen araştırma önergesinde, teklifin, 30 Martta AKP Grup başkanvekilleri tarafından TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’e sunulduğu kaydedildi. Anayasa değişikliğine ilişkin teklifin TBMM Başkanlığı tarafından 1/650 esas numarası ile işleme alındığı, ancak ortada iki ayrı imza listesinin söz konusu olduğu belirtilen önergede, bu listelerin birinde Şahin’in adının yer aldığı, diğerinde ise yer almadığı, iki ayrı listenin 2. sayfalarındaki isim ve imzalarda değişiklik olduğunun görüldüğü savunuldu. Listelerin TBMM Başkanlığına verildikten sonra, yani işleme alındıktan sonra değiştirildiği savunulan teklifte, “ Böylece Yüce Meclisin çatısı altında evrakta tahrifat suçu işlendiği sonucu ortaya çıkmaktadır’’ ifadelerine yer verildi. Önergede, ‘’TBMM sürecinde yaşanan imza skandalını araştırmak, yasam sürecinde demokrasi ve şeffaflığın gereklerinin yerine getirilmesi konusunda ortaya çıkan aksaklıkların belirlenerek gerekli önlemlerin alınması amacıyla Meclis Araştırması açılması’’ istendi.
|
09.04.2010 |
Ege’de silâhlanmaya karşı işbirliği çağrısı |
SENDİKALARIN uzun yıllardır gündemlerinde tutukları askeri harcamaların kısılarak, buraya ayrılan kaynağın çalışanlara, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi alanlara aktarılması talebi, bu kez Ege’nin iki yakasında birlikte yükselecek. Alınan bilgiye göre, Yunanistan Emek Konfederasyonunun (GSEE), 18-21 Martta gerçekleştirilen 34. Genel Kurulunda, Türkiye ve Yunanistan’daki silahlanmaya yönelik karar alındı. Kararda, Almanya’nın silah ihracatının yüzde 14’ünü Türkiye’ye, yüzde 13’ünü Yunanistan’a yaptığına dikkat çekilerek, Almanya’nın silâh ekipmanları ihracatında en büyük müşterilerinin Yunanistan ve Türkiye olduğu vurgulandı. Savunma amaçlı bu masrafların iki ülkenin çalışanlarına ve ekonomilerine ağır yükler getirdiği ifade edilen kararda, kalkınma amaçlı kullanılması gereken kaynakların silah alımına gittiği, barış, iş birliği ve ekonomik büyümenin göz ardı edildiği kaydedildi. GSEE Genel Başkanı Yannis Panagopoulos, genel kurulun ardından Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK Genel başkanlarına birer mektup gönderdi. Panagopoulos, mektubunda, genel kurullarında, barış ve askerî harcamaların kısılması konusunda oy birliği ile karar alındığı belirtti.
|
09.04.2010 |
MAZLUMDER: Başsavcılar standartlardan muaf değildir |
İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’in “Balyoz darbe planı” soruşturmasını yürütmekte olan iki savcıyı görevden alarak yerlerine yenilerini görevlendirmesini değerlendiren MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, “Savcılar için düzenlenmiş uluslararası meslek ve etik standartlardan başsavcılar muaf değildir” dedi. Başsavcının yargısal teminat altındaki savcıların amiri olarak görülemeyeceğini, bu müdahalede görülen yaklaşımın tersine, koordinasyon rolü ile savcıların yasal görevlerini yapmalarına gerekli hallerde destek vermesi gerektiğini söyleyen MAZLUMDER Başkanı Ünsal, görev dağılımı konusundaki yasal yetki ve takdir hakkının da keyfi ve sınırsız kullanılamayacağını söyledi. Yasal yetki ve takdir hakkının kamu yararı ve amaca uygunluk ile sınırlı olduğunu vurgulayan Ünsal, “Kamu yararı demokratikleşmededir ve suçun asker olup olmamaya göre farklılaştırılmayan yasal yöntemlerle soruşturulmasındadır. Başsavcının müdahalesi, soruşturmanın amacına ulaşmasına katkı sağlamadığı gibi bilakis engeller mahiyettedir” dedi. |
09.04.2010 |
Haziran sonuna kadar AB tarım faslını açmak istiyoruz |
TARIM Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Haziran ayı sonuna kadar AB ile gıda güvenlik faslını açmayı arzuladıklarını, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu Tasarısının, bu açıdan önem taşıdığını söyledi. TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu Tasarısı görüşüldü. Tasarı üzerine söz alan MHP Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay, tasarının bu şekliyle yasalaşması halinde büyük kargaşaya yol açacağını savundu. Komisyonda tasarının tümü üzerinde fazla konuşulmadığını, alt komisyonda ise yalnızca bir gün görüşüldüğünü anlatan Ertugay, ayrıca farklı alanları ilgilendiren konuların aynı tasarıda düzenlenmesinin de yanlış olduğunu söyledi. Bakan Eker, Haziran ayı sonuna kadar AB ile gıda güvenliği faslını müzakereye açma arzusunda olduklarını belirterek, görüşülen tasarının, hem vatandaşların daha sağlıklı ve güvenli gıdaya kavuşmasını sağlayacağını, hem de AB’deki müzakere açısından büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi. Komisyonda söz alan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın da tasarıda ziraat mühendislerine haksızlık yapıldığını, adaletsiz davranıldığını öne sürdü. Görüşmelerde, tasarının 21 maddesi kabul edildi.
|
09.04.2010 |
Peygamber sevgisi herkesi kucaklar |
DİYANET İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Hz. Peygamber’i anlama ve sevme deyince hiç kimsenin dışarıda kalmasının düşünülemeyeceğini belirterek, ‘’Bunun için toplumun tüm kesimlerini, tüm siyasî partileri, bütün kurum ve kuruluşları Kutlu Doğum Haftası’nın açılışına dâvet ettik’’ dedi. Bardakoğlu, Kutlu Doğum Haftası faaliyetlerinin 14 Nisan Çarşamba günü Haliç Kültür Merkezi’nde yapılacak açılışla başlayacağını ve 20 Nisana kadar çeşitli faaliyetlerle devam edeceğini söyledi. Hz. Muhammed’in herkesin ortak paydası olduğunu dile getiren Bardakoğlu, Kutlu Doğum Haftası’nın bir amacının da toplumsal birlik ve beraberliği sağlamak ve huzuru pekiştirmek olduğunu vurguladı. Bardakoğlu, ‘’Hz. Peygamber’i anlama ve sevme deyince hiç kimsenin dışarıda kalması düşünülemez’’ görüşünü dile getirdi. Hz. Peygamber’in bütün millete, bütün insanlığa ait olduğunu vurgulayan Bardakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Hz. Peygamber ve Kur’ân etrafında birleşmeyip de neyin etrafında birleşeceğiz. Bunun için toplumun tüm kesimlerini, tüm siyasî partileri, bütün kurum ve kuruluşları Kutlu Doğum Haftası’nın açılışına dâvet ettik. Sun'î gündem maddeleriyle çok meşgul olduğumuz, zaman zaman ayrılıkların gayrılıkların öne çıktığı, ulusal ve uluslar arası alanda olumsuzlukların, şiddetin ve terörün bizim umutlarımızı tükettiği, aşırı dünyevileşmenin adeta bizi boğduğu, dünyanın kiri pası içinde neredeyse önümüzü göremez olduğumuz, birbirimizin boğazını sıktığımız, birbirimize çelme taktığımız şu günlerde biraz durup düşünüp, Hz. Peygamber sevgisi etrafında buluşmaya, Kur'ân’ın manevî ikliminde soluklanmaya hepimizin ihtiyacı var.’’ Bardakoğlu, Kutlu Doğum Haftası’nın ‘’huzur ve dinginlik kazanılan, insanların kendine zaman ayırdığı, Kur’ân-ı Kerim’in ve Hz. Peygamber’in sünnetinin evlere misafir olduğu müstesna bir zaman dilimi olmasını’’ diledi. Hafta dolayısıyla yurt dışında da faaliyetler düzenleneceğini belirten Bardakoğlu, bu kapsamda 4 Nisanda Hollanda’da görkemli bir faaliyet düzenlediklerini ifade etti. Amsterdam Arena Stadı’ndaki faaliyete Avrupa’nın çeşitli yerlerinden gelen yaklaşık 40 bin kişinin katıldığını dile getiren Bardakoğlu, ‘’Kadın erkek çoluk çocuk, vakarla Kur’ân-ı Kerim’i, ilâhileri ve konuşmaları dinledi’’ dedi.
‘ONUN HAYATI KUR'ÂNDI’
Dİyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfının (TDV) 14-20 Nisan tarihleri arasında organize ettiği Kutlu Doğum Haftası faaliyetlerinde, ‘’Onun Hayatı Kur’ândı’’ teması işlenecek. Yurt içi ve yurt dışında çeşitli panel, konferansların düzenleneceği hafta dolayısıyla terminal, otobüs durakları ve bilboardlara âyet ve hadislerin yer aldığı afişler asılacak.
|
09.04.2010 |
Yağmur altında hac sırası |
HAC başvurularının resmen başlamasıyla ilk gün müftülükler önünde kuyruklar oluştu. Bursa’da, yağmurlu havaya rağmen yüzlerce vatandaş Bursa Müftülüğü önünde sıraya girdi. Bu yıl hacca gitmek isteyen vatandaşların kayıtları geçen yıl kur'aya katılanlar için ‘kayıt yeniletme’, ilk defa müracaat edecekler için de ‘ön kayıt yaptırma’ olarak iki ayrı kategoride yapılacak. Kayıt yeniletecek veya ön kayıt yaptıracak hacı adaylarından kur'aya birlikte katılarak hacca gitmek isteyenler, ek dilekçe ve formla 22 Nisan gününe kadar il ve ilçe müftülüklerine müracaat edecek. Hac kayıtlarının başlaması dolayısıyla Bursa Müftülüğü önünde sabahın erken saatlerinden itibaren toplanan vatandaşlar, bir an önce kayıtlarını yaptırmak için sıra bekledi. Bazı vatandaşlar, 5 yıldır beklediklerini, ancak gidemediklerini, buna rağmen ilk kez kayıt yaptıranların hacca gittiğini öne sürdü. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 5 bin kişinin hacca gittiği Bursa’da bu yıl başvuru sayısının 30 bini aşması bekleniyor. |
09.04.2010 |
SBS’de ek süre de bitiyor |
İLKÖĞRETİM 6, 7 ve 8’inci sınıf öğrencilerinin girdiği Seviye Belirleme Sınavına (SBS) başvurular için verilen ek süre bugün sona eriyor. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), velilerden ve okul yönetimlerinden gelen yoğun talep üzerine Seviye Belirleme Sınavı başvurularının 9 Nisan'a kadar alınabileceğini duyurmuştu. Kılavuzda belirtilen kurallar doğrultusunda yapılacak başvuru için 10 TL sınav ücretinin e-başvuru kılavuzunda belirtilen bankalardan birine öğrencinin T.C. kimlik numarası ile yatırılmış olması yeterli olacak. Polis Koleji için başvuru şartlarını taşıyan öğrenciler için de ek süre bugün sona erecek. Bu öğrenciler SBS’ye girmek zorunda oldukları için SBS başvuru döneminde sınav ücretini yatıracak, bunun dışında bir ücret ödemeyecek. Polis Koleji başvuruları, okul müdürlüğü tarafından elektronik ortamda onaylanacak.
EK PUAN UYGULAMASI
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) gireceklerden, uluslararası bilim olimpiyatlarında, proje yarışmalarında, spor, kültür ve güzel san'atlarla ilgili uluslar arası yarışmalarda elemelerden geçerek Türkiye’yi temsil etme hakkı kazanan öğrencilere ‘’ek puan’’ verecek. Edinilen bilgiye göre, MEB Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Yönergesi’nde bazı değişiklikler yapıldı. Buna göre, Bakanlık, Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, TÜBİTAK ile MEB’in iş birliği yaptığı diğer bakanlıkların katıldığı uluslar arası bilim olimpiyatları, matematik olimpiyat sınavları, proje yarışmaları, spor, kültür ve güzel san'atlarla ilgili uluslar arası yarışmalarda ulusal elemelerden geçtikten sonra Türkiye’yi temsil etme hakkı kazanmış olan öğrencilere, SBS’ye katıldıkları yıl için ek puan verilecek. |
09.04.2010 |
YGS öncesinde kimlik telâşı |
HAFTA sonu yapılacak Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) öncesinde adaylarda kimlik telaşı başladı. Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlık Kimliği’nde fotoğrafı olmayan, eski fotoğraftan dolayı sıkıntı yaşayacağını düşünen adaylar nüfus müdürlüklerinin yolunu tuttu. Yaşı 18’i geçmeyen adayların ise tek başına müracaatta bulunarak kimlik değiştirmesi mümkün değil. Anne ya da babasının yanında olması gerekiyor. Kimlik değiştirmek için son günü bekleyen adayların yoğunluk oluşturacağına işaret eden yetkililer, en azından yaşı 18’in altında olanların nüfus müdürlüklerine giderken mutlaka beraberinde annesi ya da babasının da olması gerektiği konusunda uyardı. Kimlik değişimi için eski kimlik, vesikalık fotoğrafla gelinmesini isteyen uzmanlar, fotoğraflar konusunda dikkatli olmalarını ve son çekilmiş fotoğraflarını getirmeleri gerektiğini hatırlattı. |
09.04.2010 |
Rumeli’de Osmanlı izleri |
KONYALI fotoğraf san'atçısı İbrahim Dıvarcı, Rumeli’deki Osmanlı’dan günümüze ulaşan cami, han, hamam, köprü, saat kulesi gibi bütün eserlerin mevcut hallerini tesbit edip kayıt altına almak için proje hazırladıklarını söyledi. Rumeli kökenli iş adamı İlhan Ergelen’in desteğiyle hazırladıkları ‘’Rumeli’de Osmanlı izleri’’ adlı proje kapsamında 2007 yılında çalışmalara başladıklarını hatırlatan Dıvarcı, ‘’İlk olarak Arnavutluk ve Makedonya’daki tüm Osmanlı eserlerini köy köy, vadi vadi gezerek tesbit edip fotoğrafladık. Bu çalışmamızı daha sonra bir ciltte topladık. Birinci cilde, sivil mimari eserlerle birlikte 217 Osmanlı eserinin fotoğrafı ve kısa tarihçesi girdi’’ dedi. BOSNA VE KOSOVA’DAKİ ESERLER FOTOĞRAFLANDI Dıvarcı, daha sonra Nildem Global Sigorta Şirketi Kurucu Ortağı Çiğdem Ergelen’in sponsorluğunda Bosna Hersek ve Kosova’daki Osmanlı eserlerini fotoğraflamak için 2009 yılında çalışmalara başladıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Yaklaşık 1 yıl süren yeni çalışmamızda, Bosna Hersek ve Kosova’daki tüm Osmanlı eserlerini Selçuk Üniversitesinden Prof. Dr. Haşim Karpuz, Doç. Dr. Mehmet İpçioğlu ve bu bölgelerdeki yerel araştırmacılar ile halkın da katkısıyla tek tek tesbit ettik. Bugüne kadar bu bölgelerdeki Osmanlı eserlerinin tamamının envanteri bulunmuyordu. Biz ilk defa bu bölgelerde geniş kapsamlı bir çalışma yaptık ve Osmanlı eserlerinin tamamına yakınının tesbitini yaptık. Bosna Hersek’teki Mostar Köprüsü, Gazi Hüsrevbey Külliyesi, Sokullu Mehmet Paşa tarafından yaptırılan Drina Köprüsü, Kosova’nın Priştina kentindeki Sultan Murat Türbesi, aynı kentteki Fatih Sultan Mehmet Camii, Prizen kentindeki Sinan Paşa Cami eserleri fotoğrafladığımız eserlerden bazıları.’’ Dıvarcı, tarih kitaplarımızda Bosna Hersek, Kosova, Arnavutluk ve Makedonya’da toplam 400 Osmanlı eserinin yer aldığını, ancak kendilerinin bu 4 ülkede 700’ü aşkın eserin tesbitini yapıp, fotoğrafladıklarını dile getirdi.
4 CİLTTE TOPLANACAK DIvarcI, hedeflerinin Rumeli’deki Osmanlı mirasının tamamını 4 cilt halinde yayınlamak olduğunu belirterek, ‘’Bu çerçevede, önümüzdeki yıllarda Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Yunanistan, Adalar, Hırvatistan, Karadağ ve Sırbistan’daki Osmanlı eserlerinin de yerlerini tesbit ederek fotoğraflayacağız. Kaynaklarda bu ülkelerde toplam 800 civarında Osmanlı eseri olduğu geçiyor ama biz zaten 2 ciltte birleştirdiğimiz 4 ülkede toplam 700 esere ulaştık. Çalışma tamamlandığında, kaynaklarda 800 eser bulunduğu belirtilen Balkanlarda 2 bine yakın eserin çıkacağını tahmin ediyoruz’’ diye konuştu.
|
09.04.2010 |
Norveç’te, kazaların faturası göçmenlere |
NORVEÇ’TEKİ göçmenlerin bundan böyle ülkelerinden aldıkları ehliyetler geçerli olmayacak. Ülkede yapılan kazaların büyük bir çoğunluğunu, sürücü ehliyetlerini kendi ülkesinden alan göçmenlerin oluşturması yetkilileri harekete geçirdi. Norveç Karayolları Müdürlüğü’nün yayınladığı rapora göre, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden ehliyet alan kişiler Norveçlilere oranla iki kat daha fazla kaza yapma riski taşıyor. Raporda ayrıca, Güney Amerika, Asya ve Doğu Avrupa ülkelerinden ehliyet alanların meydana getirdiği kazaların Norveç’ten ehliyet alanlara nazaran karşılaştırılamayacak kadar fazla olduğu belirtiliyor. |
09.04.2010 |
Leylek için çelikten yuva |
Antalya’nIn Gazipaşa ilçesinde elektrik direğine kurduğu yuvası 2 yılda 4 kez yanan leylek için çelikten yuva yaptırıldı. Göçmen kuşların göç yolunda bulunan Kahyalar beldesi Değirmenciözü Mahallesi’nde bir elektrik direğine kurduğu yuvası 2 yılda 4 kez yanan leylek için AKEDAŞ İşletme Şefi Caner Ölmez tarafından çelikten yaptırılan yuva, direğe monte edildi. Caner Ölmez, leylek yuvasının tellere dokunarak şase yaptırması dolayısıyla yangın çıktığını, yangınlarda hem direğin hem de yuvanın zarar gördüğünü, daha önce leyleğin 3 yumurtasının da yandığını, bundan üzüntü duyduklarını anlattı. Ölmez, ‘’Hem leyleği kurtarmak hem de iletkenlerin koparak yangın çıkmasını önlemek için burada yeniden çelik yuva yaptık. İnşallah leylek yaptığımız yuvayı beğenir ve bir daha aynı problemleri yaşamayız’’ dedi. |
09.04.2010 |
Kahvaltıda yumurta tavsiyesi |
BİLİM adamları kahvaltıda yumurta yemenin iştah ve dolayısıyla kilo kontrolüne yardımcı olduğunu söyledi. İtalyan La Stampa gazetesinde çıkan habere göre, ABD’deki Connecticut Üniversitesinde görev yapan bilim adamları, 21 erkek katılımcıyı rastgele iki gruba ayırarak, ilk gruptakilere çırpılmış 3 yumurta ve bir buçuk dilim beyaz ekmekten oluşan protein açısından zengin bir kahvaltı sundu. “Nutrition Research”de yayımlanan araştırmada, ikinci gruba ise bagel ekmek (simit ekmek), yarım kaşık yağsız krem peynir ve 170 gram yağsız yoğurt içeren karbonhidratlar açısından zengin bir kahvaltı verildi. Her iki kahvaltının içerdiği kalori miktarının eşit olduğunu belirten bilim adamları, öğle yemeğinde ise katılımcılardan açık büfenin keyfini çıkarmalarını istedi. Araştırmanın ilk gününde, protein bakımından zengin olan yumurtalı kahvaltıyı tüketenlerin, diğerlerine göre öğle yemeğinde 112, ikinci gününde ise 400 kalori daha az aldıkları gözlemlendi. Araştırmanın sonuçlarının protein bakımından zengin bir kahvaltı yapmanın iştahı kontrol altında tuttuğunu ortaya koyduğu belirtildi. |
09.04.2010 |
Dağcıların gözü Ağrı’da |
DağcIlIk Federasyonu’nun yaptırdığı anketlere göre, dağcıların en çok tırmanmak istedikleri dağların başında Ağrı Dağı yer alıyor. Ankete katılan dağcıların yüzde 40’ı en çok Ağrı Dağı’na zirve yapmak istediklerini belirtirken, yüzde 32’sinin oyunu alan Cilo Dağı en çok çıkılmak istenilen ikinci dağ oldu. Anketlerde öne çıkan diğer dağlar ise Kaçkarlar, Süphan Dağı, Erciyes Dağı ve Aladağlar oldu. Türkiye’nin en yüksek doruğu olan ve 5 bin 137 metrelik rakımıyla yüksek irtifa dağcılığı için vazgeçilmez bir tırmanışa sahip Ağrı Dağı, dağcıların hayallerini süslüyor. Dağcılar en çok, bu zorlu doruğa zirve yapmak istiyorlar. Zirvesi 4 mevsim boyunca erimeyen kar ve takke buzulu ile kaplı olan Ağrı Dağı, Türkiye’nin doğu ucunda yer alıyor. Ağrı Dağı’nın, yüzde 35’i Iğdır, kalan yüzde 65’i de Ağrı sınırları içerisinde bulunuyor. |
09.04.2010 |
İstanbul’un fethini makete yansıttı |
Edİrne’de diaroma (maketle anlatım) san'atçısı Hüseyin Ülker ve Edirne Koleji’nden bir grup öğrencinin 2 yıl çalışarak yaptığı Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’un fethini anlatan maketi, okul salonunda sergilenmeye başladı. Okulda 2006 yılında 1,5 yıl süren çalışma sonucu Çanakkale Savaşı’nın, bu yıl ise İstanbul’un fethinin diaromasını yaptıklarını ifade eden Edirne Koleji Müdürü Mahmut Boztürk, ‘’Edirne tarihî bir kent. İstanbul’un fethi çalışmaları Edirne’de yapıldı. Biz de okul olarak İstanbul’un fethi maketini yapmayı görev saydık. 2 yıl süren çalışma sonucunda İstanbul’un fethi diaromasını yaptık. Bu maketi okulumuzun salonunda sergilemeye başladık. Öğrencilerimize Çanakkale Savaşı ve İstanbul’un fethi derslerini okulumuzdaki bu maketlerin başında anlatacağız’’ dedi. |
09.04.2010 |
6,4 milyon dolarlık elmas |
Hong Kong’daki bir müzayedede, nadir bulunan kusursuz bir mavi elmas 6,4 milyon dolara satıldı. Bir zamanlar De Beers Milenyum Koleksiyonunun bir parçası olan armut şeklindeki 5,16 karatlık elmasa, Sotheby’s müzeyede evi uzmanları 4,6 milyon dolarla 5,8 milyon dolar arasında değer biçmişlerdi. Elmasın mücevher tüccarı Alisa Musayif tarafından satın alındığı belirtildi. Dünyanın en büyük elmas üreticisi olan De Beers’ın 12 nadir parçadan oluşan milenyum koleksiyonunun toplanması onlarca yıl almıştı. Mavi elmaslar değerli taşlar arasında en nadir bulunan tür. |
09.04.2010 |
En tehlikelisi Win32/Agent |
Bİlgİsayarlardakİ kişisel bilgileri çalan Win32/Agent, Türkiye’deki en büyük tehdite dönüştü. Güvenlik yazılımı alanında faaliyet gösteren ESET’in, Mart ayı Türkiye Tehdit Raporu’na göre, Win32/Agent (ajan) adlı zararlı yazılım, bütün tehditler arasında sıyrıldı ve 1 numaraya yükselerek, Türkiye'de bilgisayarlar için en büyük tehlike haline geldi. PC veri hırsızı kategorisinde değerlendirilen Win32/Agent, kişisel bilgileri çalıyor. Bu zararlı yazılım, online oyunlardan bulaşan ve Türkiye'de aylardır en yüksek tehdit olan ‘’Win32/PSW.OnLineGames’’ adlı virüsü geride bıraktı. Win32/Agent, internet üzerinden kullanıcının haberi olmadan bulaşıyor. ESET bu zararlı yazılımı, PC veri hırsızı kategorisinde değerlendiriyor. |
09.04.2010 |