Kültür-Sanat

1877-1920 Meclis’i DOLMABAHÇE’DE

MİLLÎ Saraylar Daire Başkanlığınca, ilk Osmanlı Meclisinin 133. açılış yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen ‘’Belge ve Fotoğraflarla Meclis-i Mebusan 1877-1920’’ sergisi, Dolmabahçe Sarayı Camlı Köşk Galerisi’nde açıldı.

Ağırlıklı olarak Millî Saraylar arşivinde bulunan ve ilk kez araştırmaya açılan belgelerden oluşan serginin açılışında konuşan, TBMM Genel Sekreteri Ali Osman Koca, TBMM’nin, Kurtuluş Savaşı’nı yöneten ve zafer yolunda adım atan bir meclis olduğunu söyledi. Serginin, ‘’Türk kültür mirasının eşsiz örneklerinden’’ olan Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleşmesinin bir tesadüf olmadığını ifade eden Koca, bundan 133 yıl önce Osmanlı Parlamentosu’nun bu sarayda açıldığını hatırlattı.

TBMM Millî Saraylar Daire Başkanı Yasin Yıldız da Osmanlı Devleti’nin 600 yıldan fazla bir süre hükümdarlık sürdüğünü, üç kıt'ada pek çok yerde yönetim sergileyen bir devlet olduğunu belirtti. Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyılla beraber yönetim anlayışında değişiklik ve yeniliklere gitme ihtiyacı duyduğunu dile getiren Yıldız, 19 Mart 1877’de ilân edilen 1. Meşrûtiyet sürecinde ilk defa Osmanlı Devleti’nde parlamenter sisteme geçiş denemesi yapıldığını kaydetti.

Dolmabahçe Sarayı’nın, parlamenter sisteme ev sahipliği yapan bir mekân olduğunu vurgulayan Yıldız, ‘’Bu serginin böyle bir anlamı var. 1. Meşrûtiyet dönemini takip eden 2. Meşrûtiyet döneminin de Osmanlı’nın modernleşmesinde çok önemli bir yeri var. Ülkemizde çok partili demokrasi denemesinin ilk örneği olan 2. Meşrûtiyet dönemi, Osmanlı İmparatorluğu’nun çözülüşüyle sonuçlanan sürece tanıklık etmiştir. 19 Mart 1877’de bu sarayda ilk Osmanlı Parlamentosu, ilk toplantısını gerçekleştirmişti. Bu sergi, bunu anma törenidir’’ diye konuştu.

SERGİDE NELER VAR?

SERGİDE, milletvekillerinin seçim mazbataları, sicil dosyaları, Meclis Başkanlık Divanının teşekkülü ve işleyişinin yanı sıra Meclis-i Mebusan başkanlarına ilişkin belgeler ile bilgi panoları üzerine basılı belge ve fotoğraflarla 1. Meşrûtiyet ve 2. Meşrûtiyet süreçlerinin önemli aşamalarını, Meclis-i Mebusan’ın kurumsal ve idarî yapısını ortaya koyan belgeler yer alıyor. Ayrıca, 2. Meşrûtiyet döneminde kullanılan seçim sandığı, demokrasiye geçiş ve millet iradesini simgeleyen bir unsur olarak serginin en dikkat çekici objeleri arasında bulunuyor. Sergi, 11 Nisan’a kadar gezilebilecek.

21.03.2010

Halil Uslu cezaevinde konferans verdi

GAZETEMİZ yazarlarından Halil Uslu, Ödemiş Cezaevinde konferans verdi.

Cezaevinde seminer ve konferans düzenlenebildiğini ifade eden tertip heyeti, bir Cuma günü namaz vaktinden sonra yazar Halil Uslu’ya iki ayrı etapta bir konferans verdirdi. Halil Uslu, yaklaşık beş yüz mahkûmun bulunduğu Ödemiş Cezaevinin büyük salonunda, iki ayrı etapta düzenlenen konferansın birinci etabında “Hz. Muhammed (a.s.m) ve Uhuvvet” ve ikinci etabında ise “Hz. Yusuf (a.s) ve sahabeden Vahşi (r.a)” konularını anlattı. Mahkûmların heyecanlı ve iştiyakla dinlediği konferansta Halil Uslu, bir ara “Cezaevlerine ne denir?” şeklinde bir soru yöneltti. Bu soruya, mahkûmlardan bir tanesi “Medrese-i Yusufiye” cevabını verdi. Tertip heyeti, daha önce Ödemiş Yeni Asya Temsilciği olarak cezaevindeki her bir mahkûma verilmek üzere Hastalar Risâlesi dağıttıklarını kaydetti. Bunun yanında konferansla birlikte mahkûmlara Uhuvvet Risâlesi de hediye edildi. Hem konferanstan, hem de hediye olarak verilen kitaplardan memnun olan idarî yetkililer ve mahkûmlar, ileriki bir tarihte yeni bir konferans tertip edilmesini gerektiğini belirttiler.

21.03.2010

Blues’dan Sufi Rock’a bir serüven

HER GÜN, özellikle İstanbul’da, kültürel faaliyetlerin zenginliğine yeni bir renk daha katılıyor; Sufi Rock da sözkonusu yeni renklerden biri. Daha önce çeşitli gruplarda rock müzik yapan san'atçı Kağan Tayanç, bu yeni oluşumun Türkiye’deki temsilcisi olmaya devam ediyor.

İlk albümü Yunus Gibi’yle ve Rock Mevlid bestesiyle dikkatleri üzerine çeken san'atçı, rock, jazz, blues soundlarıyla sufi temaları birleştirerek farklılıkları müzikle buluşturmayı hedefliyor. San'atçının müziğini ve Sufi Rock’ı merak edenler için, yarın Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde bir dinleti gerçekleştirilecek. Konuyla ilgili olarak San'atçı Kağan Tayanç, “Batı müziğinin tarihsel gelişimine farklı bir kompozisyon içinde dinlemek isteyenler için farklı bir faaliyet olacak. Yıllar geçse de, kulaklarımızdan yüreğimize ve ruhumuza akseden ritimleriyle kendini unutturmayan şarkılar vardır. Her duyuşumuzda tüm varlığımızı kaplayan eşsiz etkilerini hiç yitirmeyen şarkılar. Zamana inat şarkılar. Zamanda kırılma noktaları meydana getiren, dönüşüm kavşağı şarkıları. Blues, jazz ve rock müzik tarihinin mihenk taşı olan şarkılarla başlayıp, sufi rock eserleriyle devam edecek bu yolculuğa katılmak isteyenleri, yarın saat 20:00’de Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde yerlerini alabilirler” diye konuştu.

21.03.2010