25 Şubat 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

Devrimci Karargâh, Ergenekon’un işi

“Amirallere suikast girişimi'' dâvâsının iddianame eklerine göre, “Devrimci Karargâh terör örgütü”nün Türkiye'yi kargaşa ortamına sokacak siyasî cinayetler işlettirilmek üzere “Ergenekon” yapılanması tarafından kuruldu.




Gündemin nabzını tutmak için

tıklayın!
www.sentezhaber.com

25.02.2010


 

TOPLANTI YARGIYA GÖZDAĞI MI?

Balyoz darbe planı çerçevesinde gerçekleşen son gözaltıların ardından 13 orgeneralle 2 oramiralin Genelkurmay karargâhında toplanmaları, yargı sürecinin devam ettiği bir aşamada “yargıya müdahale” çağrışımları yaptıran, hattâ “gözdağı mı?” diye sorduran bir gelişme olarak değerlendiriliyor ve eleştiriliyor.

İSTİFA VE DARBE İDDİALARI PROVOKASYON

Karargâhtaki toplantıyı eleştirme adına ortaya atılan “Komutanlar topluca istifa edecek” söylentileri ve darbe spekülasyonları da provokasyon olarak görülüyor ve sürecin sağlıklı bir şekilde ilerleyip olumlu neticelere bağlanabilmesi için, bu çeşit tahrikkâr tavır ve söylemlerden uzak durulması gerektiği vurgulanıyor.

CİDDİYET, DİKKAT VE SORUMLULUK ÇAĞRISI

Darbe planları bağlamında ortaya atılan iddiaların aydınlatılması ve demokratik hukuk devletinin önünü açacak şekilde sonuçlanması için, yargı ve ilgili kurumlar başta olmak üzere her kesimin, durumun gerektirdiği ciddiyet, sorumluluk, dikkat ve itinayı göstermek mecburiyetinde olduğu hatırlatılıyor.




Gündemin nabzını tutmak için

tıklayın!
www.sentezhaber.com

25.02.2010


 

Dün de emekli bir astsubay intihar etti

Konya'da, emekli astsubay kıdemli başçavuş Sami Çeç (49), oturduğu apartmanın çatı katında tavana bağladığı iple kendini asarak intihar etti.

2 çocuk babası Çeç'in oğlunun Kars'ta astsubay olarak görev yaptığı öğrenildi.

25.02.2010


 

Kemalizm varken reform olmaz

Yaşananlar AB ve Türkiye perspektifinde karşılaştırıldığında, AB'de ideoloji olmadığını, eğer sayılacaksa tek ideolojinin demokrasi olduğunu ifade eden eski Savcı Gültekin Avcı, Türkiye’de anayasanın 2. maddesine göre resmî ideolojinin Kemalist düşünce tarzı olduğunu hatırlatarak, “Devlet diyor ki, ‘Kemalist düşünce tarzı, benim için demokrasiden de önemlidir, insan haklarından da önemlidir, hukuk devletinden de önemlidir.’ Yargı reformu yapsak, fakat anayasanın 2. maddesindeki bu dizaynı değiştirmesek, bu kadar yoğun olmasa da yine aynı sıkıntılarla karşılaşacağız. HSYK’nın müdahalesi işte bu sisteme dayanıyor” şeklinde konuştu.




Gündemin nabzını tutmak için

tıklayın!
www.sentezhaber.com

Kemalizm varken reform olmaz

ESKİ Savcı Gültekin Avcı, Türkiye’de Anayasa’nın 2. maddesine göre resmî ideolojinin Kemalist düşünce tarzı olduğunu hatırlatarak, “Devlet diyor ki, ‘Kemalist düşünce tarzı, benim için demokrasiden de önemlidir, insan haklarından da önemlidir, hukuk devletinden de önemlidir.’ Yargı reformu yapsak fakat Anayasa’nın 2. maddesindeki bu dizaynı değiştirmesek, bu kadar yoğun olmasa da yine aynı sıkıntılarla karşılaşacağız” dedi. Eski Savcı Avcı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek’in, Özbek’in terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklanan Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in evinde arama yapan savcıyla telefonda görüştüğünü itiraf ettiğine yönelik haberi değerlendirdi. Avcı, bu durumun adil yargılamaya cebren müdahale demek olduğunu ifade ederek, “HSYK, sıradan bir organ değildir. Bizzat hâkimlerin ve savcıların en tepesindedir. Terfilerinde, takdirlerinde, tevziyelerinde, tayinlerinde tek yetkilidir. Bu yüzden Başkan Vekili Özbek’in savcıyı araması, TCK 277’ye göre fevkalâde ağır bir suçtur” diye konuştu.

Söz konusu maddeye göre yargı görevini yapan kişiyi etkileyene, 2 ile 4 yıl arasında hapis cezası verileceğinin öngördüğünü anlatan Avcı, şunları söyledi: “Buradaki de yargı görevini etkileme suçudur açıkça. ‘Sen direnme, biz gerekeni yapacağız.’ demektir. Meşruiyetini kaybetmiş kurumdaki, Ali Suat Ertosun gibi Ergenekon soruşturmasında adı geçmiş ve Kadir Özbek gibi savcıyı bu şekilde tehdit etmiş kişilerin, en azından bu hadisede görev yapmaması gerekir. Bir de oturup karar alıyorlar bu soruşturma hakkında. Bunu dünyada kabul edilebilecek, anlayabilecek hiçbir hukuk sistemi yoktur.”

Gültekin Avcı, HSYK’nın Erzurum’daki savcıların yetkilerini, hiçbir Adalet müfettişinin soruşturması olmadan almaya yetkisi ve hakkı olmadığını, böyle bir teamül de bulunmadığını vurguladı. Avcı, “O ayağı felç ettiğini düşünüyor. Şimdi gözleri, İstanbul ve Ankara kozmik büro soruşturmasını yürüten hâkim ve savcılarda. Aynı hamleyi kuşkusuz oraya da yapacaktır. Ya kararname dönemi için ya da kendisine bir şekilde intikal eden hususlarda. Yine aynı şekilde fiili durum inisiyatifiyle. Bunları bir şekilde yapma cihetine gidecektir, çünkü kendisi için düğmeye basılmıştır artık” diye konuştu.

YARGITAY, ERGENEKON

DÂVÂSINI BEKLİYOR

Yargıtay’ın, Ergenekon davasının kendisine geleceği günü beklediğini ve bu noktada bazı şeyler de yaptığını hatırlatan Avcı, bu tür kişilerin Yargıtay’da yargılanacağıyla ilgili kendince yeni bir içtihat oluşturacağını savundu. Daha önce teknik dinlemelerle ilgili 2009 Mayıs ayında farklı içtihatta bulunmayan Yargıtay’ın, bunların delil sayılabilmesi için başkaca maddi delillerle desteklenmesi gerektiği içtihadını çıkardığını kaydeden Avcı, “Bunu da Ergenekon için çıkardı mesela, yoktu o zamana kadar. Hâlbuki kanunda, ‘Başka delil bulunmadığı takdirde teknik dinleme delil olarak yeterli’ diyor. Yargıtay’ın kararı, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. maddesine tamamen aykırı. Bu içtihadı uygulayarak, Ergenekon’daki teknik dinleme dokümanlarının hepsini tasfiye etmiş olacak. Bu engellemeler, gölgelemeler, saldırılar arasında Ergenekon soruşturması da el yordamıyla amacına ulaşmaya çalışıyor. Gerçekten oldukça zordur” diye konuştu.

AB’DE TEK İDEOLOJİ, DEMOKRASİ

Bütün bu yaşananlar Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye perspektifinde karşılaştırıldığında AB’de ideoloji olmadığını, eğer sayılacaksa tek ideolojinin demokrasi olduğunu anlatan Gültekin Avcı, Türkiye’de ise Anayasa’nın 2. maddesine göre resmî ideolojinin Kemalist düşünce tarzı olduğunu hatırlattı. Eski Savcı Gültekin Avcı, şöyle devam etti: “Devlet diyor ki, ‘Kemalist düşünce tarzı, benim için demokrasiden de önemlidir, insan haklarından da önemlidir, hukuk devletinden de önemlidir.’ Devletinizin bir rengi var, bu renge sahip çıkanlar var. ‘Biz demokrasiyi bu rengin üzerinde istiyoruz’ diyenler de var. Yargı reformu yapsak fakat Anayasa’nın 2. maddesindeki bu dizaynı değiştirmesek, bu kadar yoğun olmasa da yine aynı sıkıntılarla karşılaşacağız. HSYK’nın müdahalesi işte bu sisteme dayanıyor.

25.02.2010


 

Türkiye, AB’ye alınarak yardım edilmeli

İngİlİz Daily Telegraph gazetesi, “Balyoz Planı” iddialarına ilişkin gelişmeleri başyazısına taşıyarak, “Türkiye’yi AB’ye almanın, mücadele eden bu ülkeye yardım etmenin en iyi yolu olduğu” yorumunu yaptı.

“Türkiye’de mücadele hattının net olduğunu” belirten gazete, bu hattı şöyle tanımladı: “Laiklere bakarsanız AKP tek parti yönetimine yöneliyor, AKP’ye bakarsanız ordunun aşırılıklarını törpüleyerek devleti modernleştirip, AB’ye katılım kriterlerine ulaştırmaya çalışıyor.” Gazete, “Orta Doğu’nun sorunlu ülkeleriyle bir iletişim kanalı oluşturan, NATO’nun sadık müttefiki ve Afganistan’daki çok uluslu gücün parçası olan, güvenli enerji hatlarının geliştirilmesinde anahtar rol oynayan Türkiye’nin Batı’ya ne kadar faydalı olduğunu çeşitli şekillerde ispatladığını” yazdı. “Almanya ve Fransa başta olmak üzere AB içindeki birçok üyenin Türkiye’nin üyeliğine gösterdiği direncin Türkiye’de bir İslâmî tepki ihtimalini arttırdığı” yorumunu yapan Telegraph, şu görüşü dile getirdi: “Darbe iddialarının ardındaki gerçek ne olursa olsun, Batı, dost ve müttefik Türkiye’nin istikrarlı, demokratik ve müreffeh bir ülke olarak kalması için elinden geleni yapmalı. Bunu yapmak için en iyi yol da AB’ye katılım müzakerelerinin ilerletilmesidir.”

FT: ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ŞART

Financial Times da gazetenin Ankara muhabiri Delphine Strauss’un kaleme aldığı haberini, “Gözaltılar Türkiye’nin fay hattını ortaya çıkardı” başlığıyla verdi. Haberde, “son siyasî gelişmelerin bir yandan Türkiye’de anayasa değişikliğinin ne kadar gerekli olduğunun bir kez daha altını çizdiği, ama bir yandan da bu kadar keskin bir şekilde kutuplaşmış bir siyasî iklimde reform yapmanın ne kadar güç olduğunu göstermiş olduğu” belirtildi. Başyazısında da Türkiye’deki gelişmelere yer veren Financial Times, “Türkiye’de artık ordunun yönetime el koymasının beklenmediğini ama çok ciddî bir gerilimin mevcut olduğunu” kaydetti. Siyasî istikrarsızlığın “Orta Doğu’da uzun zamandır bir şeffaflık ve istikrar meşalesi” olan Türkiye’ye zarar vereceğini yazan Financial Times, Türkiye’nin “demokrasiyi dinin de ordunun da etkisinden koruyacak yeni bir anayasaya” ihtiyacı olduğu yorumunu yaptı.

25.02.2010


 

Güçlünün değil, haklının sesi

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Yeni Asya’nın yaptığı yayınlarla haksızlıkları dile getirdiğini, güçlünün değil haklının sesi olduğunu söyledi.

Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu, gazetemizin kurulmuşunun 41. yılı dolayısıyla gönderdiği mesaj da, “Yarım asra yaklaşmış, 41 kere maşallah diyeceğimiz bir tablo ile karşı karşıyayız. Bundan 41 yıl önce yayın hayatına başlayan Yeni Asya Gazetesi, basınımızda farklı bir ses olmuş, farklı başlangıçların ilk sıralarında yer almıştır” dedi.

Basının halkın haber alma ve habere ulaşmasının aracı olduğunu da bildiren Gündoğdu, şunları kaydetti:

“Basın ne kadar özgür, tarafsız, ilkeli ise toplumun aydınlanması da o kadar hızlı ve net olur. Yanlı ve yoruma dayalı haberler ise, gerçekleri saklamaya, görmek istediğiniz gibi göstermeye çalışmanın bir ürünüdür. Yeni Asya Gazetesi, objektif haberciliği, haber ile yorumu birbirinden ayıran net sunuşu ile bu anlamda üzerine düşeni fazlasıyla yapmaktadır. Ülke meselelerine duyarlılığı, demokrasi, insan hakları ve özgürlükler çerçevesinde yaptığı yayınlar, dikkat çektiği hususlar takdire şayandır.”

Yeni Asya’nın yaptığı yayınlarla haksızlıkları dile getirdiğini, güçlünün değil haklının sesi olduğunu ve sivil toplumla iç içe bulunarak, onların sesinin de geniş kitlelere ulaşmasını sağladığını söyleyen Ahmet Gündoğdu, “41 yaşını dolduran Yeni Asya’nın daha nice uzun yıllar Hak ölçüsünde, halkın sesi olarak yayın hayatını sürdürmesini dilerken; Genel Müdüründen matbaadaki baskı ustasına, muhabirinden temsilcisine bütün çalışanlarına en derin kalbi selâm ve sevgilerimi sunarım” dedi.

RECEP GÖREN

25.02.2010


 

RTÜK başkanlarına 2.5'ar yıl hapis cezası

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun ve eski Başkanı Zahid Akman, ‘’Görevi kötüye kullandıkları’’ gerekçesiyle, 2 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırıldı.

RTÜK Başkanı Dursun ile halen üye olarak görev yapan eski Başkan Zahid Akman’ın da arasında bulunduğu 3’ü eski 9 RTÜK üyesi ve 5 bürokratının, ‘’İdari yargı kararlarını uygulamamak suretiyle görevi kötüye kullandıkları’’ iddiasıyla yargılandığı davada karar çıktı. Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi, RTÜK Başkanı Dursun, eski Başkanı Akman ve üye Abdulvahap Darendeli’yi 2 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, RTÜK Üyesi Mehmed Dadak ve eski üye Arif Merdol’ün 2 yıl 2 ay 10’ar gün, RTÜK Başkanvekili İlhan Yerlikaya, Üye Taha Yücel ile eski üyeler Şaban Sevinç ve Paşa Yaşar’ın ise 2 yıl 9 ay 10’ar gün hapisle cezalandırılmalarına karar verdi. Mahkeme, 5 bürokrat hakkında ise beraat kararı verdi.

25.02.2010


 

ABD elçisi Jeffrey: Son gelişmeler iç politikanız, yorum yok

ABD’nİn Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Türkiye’deki son siyasi gelişmelerin Türkiye’nin iç politikası olduğunu söyledi.

Jeffrey, Kayseri Valisi Mevlüt Bilici’yi ziyaretinde gazetecilerin sorularını Türkçe konuşarak cevapladı. Gazetecilerin, 1915 olaylarıyla ilgili tasarının ABD temsilciler meclisinden geçeceğine ilişkin açıklamaları olduğunu sormaları üzerine Jeffrey, böyle bir açıklama yapmadığını belirtti. ABD Başkanı Barack Obama’nın söylediği gibi Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin iyileştirilmesi gerektiğini düşündüklerini kaydeden Jeffrey, ‘’Bizim siyasetimiz bu’’ dedi. Türkiye’deki son siyasî gelişmeleri nasıl değerlendirdiği yönündeki soruları ise Jeffrey, ‘’Türkiye’nin iç politikasıdır, yorum yapmam’’ diye cevapladı.

25.02.2010


 

AKP’ye mermi bırakan şahıs yakalandı

AKP Genel Merkezi koruma kulübesi yakınına, gaz tabancası mermisi bırakılması olayıyla ilgili bir kişi gözaltına alındı.

Alınan bilgiye göre, parti genel merkezi koruma kulübesi yakınına bir zarf içinde gaz tabancası mermisi bırakılması olayını inceleyen Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, E.I. (24) adlı kişiyi gözaltına aldı. Şüpheliyle birlikte bir adet 7.65 milimetre çapında silah ile 5 adet mermi de ele geçirildiği kaydedildi. E.I’nın askerden yeni geldiği ve çevresinde dengesiz davranışlarıyla tanındığı bildirildi. Yetkililer, E.I. ile birlikte başka kişilerin olup olmadığının araştırıldığını söylediler.

25.02.2010


 

sonpeygamber.info'dan Mevlid Kandiline özel yayın

Hz. Muhammed’İ doğru ve sağlıklı bilgiler ışığında tüm dünyaya tanıtmak amacıyla yola çıkan ve alanında “Dünya’da Peygamber Sevgisini En İyi Anlatan Kitle İletişim Aracı Ödülü”ne lâyık görülen www.sonpeygamber.info web portalı Mevlid Kandilinde özel bir muhteva ile yayın yapacak.

Asırlardır Hz. Peygamber’e duyulan bağlılık duygularının tercümanı olan ve Türk edebiyatının başyapıtları arasında gösterilen naat türü şiirlerden yedisi yedi usta isim tarafından Sonpeygamber.info okurları için seslendiriliyor. “7 Naat 7 Nefes” projesi kapsamında Hilmi Yavuz Şeyh Galip’in Müseddes Naati’ni, Kenan Işık Cahit Zarifoğlu’nun “Efendim” başlıklı naatını, Ali Ural ise Yaman Dede’nin “Dahilek Ya Rasulallah” başlıklı naatını seslendirecek. Sezai Karakoç’un “Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine” adlı eserinin usta yorumcu Sacit Onan tarafından seslendirileceği projede Seyfullah Kartal Fuzuli’nin beş asırlık klasik eseri “Su Kasidesi”ni, Akın Altan da Arif Nihat Asya’nın başyapıtlar arasına giren “Naat” şiirini yorumlayacak. 1990 sonrasının naat şairlerinden Bahtiyar Aslan da kendi eserini seslendirerecek. Naat seslendirmeleri bugün www.sonpeygamber.info web portalı üzerinden online olarak dinlenebilecek.

25.02.2010


 

‘Komutanlar istifa ederlerse yerine atama yapılır’

BarIş ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, generallerin istifa edecekleri iddasıyla ilgili olarak, “İstifa da bir haktır. Herhalde hükümet de acilen o istifaların yerine atama yapar, bu iş çözülür” dedi.

Demirtaş, partisinin düzenlediği “28 Şubat’ın 13. Yılında Askeri Vesayet ve Laiklik” konulu panel öncesi gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Demirtaş, “Balyoz” darbe planı kapsamındaki gözaltılar sebebiyle TSK’da görevli orgeneral ve oramirallerin istifa edecekleri iddasıyla ilgili olarak, “Kendi personelleri gözaltına alındı veya suç işlediği iddiasıyla tutuklandı diye istifa edeceklerse kendileri bilir. İstifa da bir haktır. Herhalde hükümet de acilen o istifaların yerine atama yapar, bu iş çözülür. Çok büyütecek bir kriz olmaz diye düşünüyorum” diye konuştu. Demirtaş, hukukun bağımsızlığı, tarafsızlığından, yargıya yönelik baskıdan rahatsızlık duyduğundan söz eden herkesin şu günlerde eski sözlerini hatırlamalarını istedi. Demirtaş, “Şimdi generallerin toplanıp yargıya ültimatom verir gibi başbakan yardımcısını çağırması, başbakan yardımcısının Adalet Bakanı Müsteşarı’yla görüşmesi; bunlar kafalarda şüphe uyandırıyor” diye konuştu. Demirtaş, kim darbe planı yapıyorsa, ciddi bir şekilde sorgulaması, yargılanmasının gerektiğini vurguladı.

25.02.2010


 

Askerlerin savcılık sorguları sürüyor

“Balyoz Darbe Planı” iddiaları soruşturması kapsamında önceki gün 7 askerin tutuklanmasının ardından dün de gözaltındakiler, gruplar halinde Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 49 emekli ve muvazzaf askerden 13’ünün savcılık sorgusu önceki gün yapıldı. Mahkemeye sevk edilen 13 kişiden Tümamiral Ramazan Cem Gündeniz, Tuğamiral Aziz Çakmak, emekli Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol, emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk, emekli Tümamiral Özer Karabulut, emekli Kurmay Albay Ümit Özcan ve emekli Kurmay Albay Ali İhsan Çuhadaroğlu tutuklandı.

Cezaevine gönderilen emekli Albay Özcan’ın avukatı Bülent Kılıç, 1 hafta içinde tutuklama kararına itiraz edeceklerini söyledi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde tutulanlardan bazıları, dün sıkı güvenlik tedbirleri altında adliyeye getirildi. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nden çıkarılarak sıkı güvenlik tedbirleri altında bir polis minibüsüyle adliyeye ulaştırılan emekli albaylar Emin Küçükkılıç, Suat Aydın, Musa İstek ile İzzet Ocak hakim ve savcıların kullandığı bölümden adliye binasına alındı. Bu grubun ardından eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü adliyeye getirildi.

25.02.2010


 

AKP’den komutanlar toplantısına cevap

AKP Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, komutanların önceki günkü toplantısını, ‘’Buna hangi toplantı, hangi görüşme, hangi açıklama menfi etki edecekse, bu, tarih önünde sorumluluğu da beraberinde getirecektir” sözleriyle değerlendirdi.

Kapusuz, AKP Genel Merkezi’ndeki il halkla ilişkiler başkanları toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, ‘’yaşanan gelişmelere ilişkin toplantılar oldu, Genelkurmay’ın da bir açıklaması oldu, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ sorusu üzerine Kapusuz, şunları kaydetti:

‘’Yargılama süreciyle ilgili olan bazı konular yargıya intikal ettiği için çok fazla konuşulmasının erken olduğunu düşünüyorum. Bir kez daha şunu açık bir dille ifade edeyim; her davet edilen, çağrılan, sorguya alınan ‘suçludur’ diye bir kural yok. Dün sorgulaması yapılanlar mahkemeye çıkarıldı bir kısmı tutuklandı, bir kısmı da serbest bırakıldı. Ama ben medya başta olmak üzere, siyasetçilerimiz de dahil olmak üzere, herkesin bürokrasi de dahil buna, yargıyı rahatsız etmemesini, kendi haline bırakmasını, görevini rahatlıkla yapabilmesinin ortamını sağlamaya dâvet ediyorum. Buna hangi toplantı, hangi görüşme, hangi açıklama menfi etki edecekse, bu, tarih önünde sorumluluğu da beraberinde getirecektir. Bugünkü konuşulan, yaşanılan her olay yarın da herkesin önüne konulacaktır. Dün nasıl yaşananlar bugün gündeme gelmişse, bugünkü yaşananlar da yarın yine toplumun gündeminde olacaktır. Herkesi Anayasa ve yasalardaki yazılı olan kurallara davet ediyor, buna uygun hareket etmelerini de bekliyorum, diye açık bir samimi kanaatimi de ifade etmek istiyorum.’

25.02.2010


 

Diyanet camiası “teşkilât yasası” istiyor

Geçen ay vefat eden Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız’dan sonra görevi devralan Mehmet Bayraktutar, ilk basın toplantısını düzenleyerek Diyanet-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulunun yeni görev dağılımını açıkladı.

Bugün Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yüzde 75 sendikalaşma oranı ile Türkiye’de sendikalaşmanın en yüksek olduğu kurum olduğunu hatırlatan Bayraktutar, “Özerk Diyanet, Seçilmiş Başkan, Etkin Din Görevlisi” parolası ile çalışmalarına devam edeceklerini vurguladı. Diyanet İşleri Başkanlığı gibi önemli bir kurumun henüz bir Teşkilat Yasası olmadığından yakınan Bayraktutar, hazırlanan Diyanet İşleri Yasa Taslağı’nın bazı yeniliklerin yanın da teşkilatın beklentilerine cevap veremeyecek durumda olduğunu ifade etti. Bayraktutar, 1979 yılından itibaren bir türlü çıkarılamayan “Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Yasası”nın bir an evvel çıkarılması gerektiğini belirtti. Ankara / Yeni Asya

25.02.2010


 

Tutuklu gazeteciler için Meclis araştırması talebi

BDP, tutuklu gazeteciler için Meclis araştırması açılmasını istedi. BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal ve arkadaşları tarafından TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, düşünce özgürlüğünün temel şartı olan ifade ve basın-yayın özgürlükleri konusunda, yasal ve siyasal olarak önemli ölçüde engel bulunduğu öne sürüldü.

Çok sayıda gazetecinin hükümlü ve tutuklu olduğu belirtilen gerekçede, uluslar arası anlaşmalara aykırı olarak yürürlükte bulunan yasal hükümlerin saptanması ve tutuklu bulunan gazetecilerin durumunun araştırılması için Meclis Araştırması açılması istendi.

25.02.2010


 

Madenci ailelerine 10’ar bin TL yardım

ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Dursunbey’e bağlı Odaköy’deki maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybedenlerin ailelerine 10’ar bin lira yardımda bulunulacağını bildirdi.

Yıldız, Dursunbey’de gazetecilere yaptığı açıklamada, 13 kişinin ölümüyle sonuçlanan kazadan büyük üzüntü duyduğunu belirtti. Kazada ölenlerin ailelerine Acil Yardım Ödeneğinden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 10’ar bin lira yardımda bulunulacağını ifade eden Yıldız, hastanede tedavi görenler ile ayakta tedavi edilenlere verilecek paralarla birlikte maddi desteğin 400 bin lirayı bulacağını kaydetti.

25.02.2010


 

Akdağ: Domuz gribi salgını yatıştı

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, domuz gribinin Türkiye’de artık tamamen yavaşladığını, salgının yatıştığını bildirdi.

Sağlığın Geliştirilmesi ve Teşviki Çalıştayına gelişinde basın mensuplarının sorularını cevaplayan domuz gribi vakaları ile ilgili bir soru üzerine şu bilgileri verdi: “Domuz gribi bir salgın olarak Türkiye’de artık tamamen yavaşlamış durumda. Doğru, gündemimizden çıkmak üzere olduğunu da söyleyebiliriz. Yani asıl alevli dönemini geçirdik, yaşadık, o hususta aldığımız tedbirler vardı biliyorsunuz. Artık salgın Türkiye’de yatışmış durumda. İkinci, daha hafif bir dalga olur mu? Bilim adamlarımız bütün dünyada olduğu gibi bu konuyu da izliyorlar, takip ediyorlar.”

25.02.2010


 

4/C’liye sendika hakkı

DEVLET Personel Başkanlığı, kamu kurumlarında 4/C statüsünde geçici personel olarak çalışanların kamu görevlileri sendikalarına üye olabilecekleri yönünde mütalaa oluşturdu.

Devlet Personel Başkanlığı, ilgili bakanlıklarla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında 4/C statüsündeki geçici personelin sendikal hakları konusunda değerlendirme yaptı. Değerlendirme sonucunda, geçici personelin kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi için oluşturdukları sendika ve konfederasyonlara üye olabilecekleri kararlaştırıldı.

25.02.2010


 

Saldırgan tutuklu yargılanacak

Sevİlla’daKİ Kültürlerarası Nodo Vakfı tarafından 22 Şubatta ödüllendirilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a belediye binasından çıktıktan sonra aracına binerken ayakkabı fırlatan Suriye uyruklu Hocman Joma, tutuklu yargılanacak.

Joma’nın sınır dışı edilmesi talebini reddeden mahkeme, bu kişinin İspanya’da yargılanmasına, sınır dışı edilme konusunun daha sonra görüşülmesine karar verdi. Sanığın avukatı Luis Ocana, müvekkilinin “uluslararası komiteye karşı saldırı”, “hakaret” ve “güvenlik güçlerine karşı koymak” olmak üzere toplam üç suçtan yargılanacağını söyledi. Avukat Ocana, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın şikayetçi olmadığını, ayakkabı fırlatmanın suç teşkil etmediğini belirterek, Joma’nın kefaletsiz serbest bırakılmasını isteyeceği kaydetti. Joma’nın yaklaşık 1 yıldır Sevilla’da pasaportsuz yaşadığı ifade ediliyor.

25.02.2010


 

Başarılı hafızlar umre ziyareti ile ödüllendirildi

BURSA’DAKİ Yeşil Kız Kur'ân Kursu Derneği, başarılı 8 hafızı kutsal topraklara göndererek ödüllendirdi. Yeşil Kız Kur'ân Kursu Derneği, başarılı olan 8 hafızını umre ile ödüllendirdi.

Terminalde aileleriyle vedalaşan hafızların mutluluğu gözlerinden okundu. Kısa sürede Kur'ân-ı Kerim’i ezberleyen Nezaket Beyhan, Gülsüm Ferik, Gülseme Uzun, Halise Sağlam, Seda Bozkurt, Gülay Güneş, Esra Kurtuluş ve Sevime Coşkun, 20 gün boyunca kutsal topraklarda kalacak. Her geçen gün azalan hafız sayısını arttırmak için böyle bir uygulama başlattıklarını ifade eden Yeşil Kız Kur'ân Kursu Derneği Başkanı İbrahim Sezer, “Herkes, kutsal topraklara gitme arzusuyla daha bir azimle çalışıyor. İlk olarak 3 kişiyle başladık. Bu yıl ise bu rakam, 15’i bulacak. Masraflar, hayırsever tarafından karşılandı. Uygulamamızı geleneksel hale getirdik. Ziyaret sonucu hafızlarımızda çok olumlu gelişmelere şahit olduk. Oraya gidenler, hafız olmakla kalmıyor, hafız olarak ölüyor” diye konuştu.

25.02.2010


 

Madenciler 1800 derece sıcaklıkta yandı

CHP Balıkesir Milletvekili ve TBMM Maden Komisyonu Üyesi Ergün Aydoğan, Balıkesir Dursunbey’deki maden ocağında meydana gelen patlamayla ilgili olarak, patlama sırasında gaz sıkışması sebebiyle 1600 ile 1800 derece sıcaklık oluştuğunu, ölenlerin çoğunun bu sebeple yandığını belirterek, “Bu sıcaklık olmasaydı bile oksijen yokluğundan öleceklerdi” dedi. Öte yandan grizu patlamasında ölen madenciler dün kılınan cenaze namazlarının ardından dualar ve gözyaşlarıyla toprağa verildi.

Facialar grizuyla geliyor

BALIKESİR Dursunbey’de dün meydana gelen ve 13 işçinin vefat etmesiyle sonuçlanan grizu patlaması, Türkiye’de daha önce yaşanan maden kazalarını gündeme getirdi. Türkiye’de 1983-2009 arasında meydana gelen 13 büyük maden kazasının 10’u grizudan kaynaklandı. Bu kazalarda 520 kişi yaşamını yitirdi. TÜRK-İŞ’e bağlı Genel Maden-İş Sendikası tarafından, ‘’Maden ocaklarındaki işçi sağlığı ve iş güvenliği’’ konusunda hazırlanan rapor, maden işçilerinin hayatını tehdit eden en büyük riskin grizu olduğunu ortaya koydu. Sendikanın raporuna göre, Türkiye’de 1983-2009 yılları arasında 13 büyük maden kazası oldu. Büyük maden kazalarının 10’u grizudan kaynaklı olarak yaşandı. Kazalardan 2’si göçük, 1’i de yanma nedeniyle meydana geldi. Büyük maden kazalarında toplam 520 kişi vefat etti. Bu kişilerin 485’i grizudan kaynaklanan kazalarda öldü. Grizudan kaynaklanan kazalarda ölenlerin oranı yaklaşık yüzde 93’ü buldu.

BİN 800 DERECEDE YANMIŞLAR

CHP Milletvekili Ergün Aydoğan, aynı yerde 2006 yılındaki patlamadan sonra madenin tam donanımlı hale getirildiğini, her türlü erken uyarı sisteminin kurulduğunu, buna rağmen patlama olmasını anlayamadıklarını ifade etti. Patlama sırasında gaz sıkışması sebebiyle bin 600 ile bin 800 derece sıcaklık oluştuğunu, ölenlerin çoğunun bu sebeple yandığını belirten Aydoğan, sıcaktan olmasa bile oksijen yokluğundan öleceklerini vurguladı. Ergün Aydoğan, daha önceden önümüzdeki nisan ayında komisyon olarak inceleme gezisi planladıklarını ve bu madeni, Türkiye'nin örnek tesisi olarak göstermeyi düşündüklerini aktardı.

25.02.2010


 

Amcasıyla aynı kaderi paylaştı

GRİZU patlamasında hayatını kaybeden Serkan Aydın (23), amcası Muzaffer Aydın’la aynı kaderi paylaştı.

Balıkesir’in Dursunbey ilçesine bağlı Odaköy mevkiindeki Şentaş Madenciliğe ait kömür madeninde birbuçuk yıldır çalışan Serkan Aydın, üç ay sonra evlenme hayalleri kuruyordu. Ancak talihsiz genç, 1 Haziran 2006 tarihinde benzer bir şekilde aynı ocakta vefat eden amcası gibi grizu patlaması sonucu yaşamını yitirdi. Aydın’ın başına gelenler, bununla da sınırlı kalmadı. 4 yıl önce yaşanan patlamada, Kavacık Köyünden iki kişi ölmüştü. Bu sefer de aynı köyden iki kişinin ölmesi ve her iki olayın saat 18.00 civarında yaşanması dikkatleri çekti. Bir gün öncesinde eniştesi Mehmet Can ile birlikte gece saat 02.00’ye kadar birlikte oturan genç adamın, eniştesine “Yarın işe ayaklarım gitmiyor” dediği öğrenildi. Baba Kemal Aydın, üç çocuğunun büyüğünün Serkan olduğunu söyledi. Serkan’ın nişanlı olduğunu ve üç ay sonra dünya evine girmeyi hayal ederken amcasıyla aynı kaderi paylaştığını aktaran acılı baba, başlarına gelen her iki olayı da kader olarak yorumadı. Aynı köyden ölen İsmail Gölen ise 13 yaşında bir kızın babasıydı. Gölen’in de ailesi metanetli olmaya çalıştı. Baba Hayati Gölen, takdir-i İlâhî derken, erkek kardeşi Harun ise “Sıra bana mı geldi?” diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Bu bölgede yaşayanların başka alternatifi olmadığı için madende çalışmaya mecbur olduklarını ifade eden Harun, abisinin bir gün önce kendisine “Gülüm bir çay daha iç, bir daha bulamazsın” dediğini hatırlattı. Maden-İş Sendikası’nın raporuna göre, 1983-2009 yılları arasında meydana gelen büyük maden kazalarının yaşandığı yerler, sebepleri ve kazalarda ölenlerin sayısı şöyle: İş yeri Kaza Tarihi Sebebi Ölü TTK Armutçuk 7 Mart 1983 Grizu 103 TTK Kozlu 10 Nisan 1983 Grizu 10 TTK Kozlu 31 Ocak 1987 Göçük 8 TTK Amasra 31 Ocak 1990 Grizu 5 TTK Kozlu 3 Mart 1992 Grizu 263 Yozgat-Sorgun-Madsan 26 Mart 1995 Grizu 37 Erzurum Aşkale 8 Ağustos 2003 Göçük 8 Karaman Ermenek 22 Kasım 2003 Grizu 10 Çorum Bayat 9 Ağustos 2004 Grizu 3 Kastamonu Küre 8 Eylül 2004 Yanma 19 Kütahya Gediz 21 Nisan 2005 Grizu 18 Balıkesir Dursunbey 2 Haziran 2006 Grizu 17 Bursa Mustafakemalpaşa 10 Aralık 2009 Grizu 19

25.02.2010


 

Çekmeköy Belediyesinden kardeş aile projesi

ÇEKMEKÖY Belediyesi fakir aileler ile varlıklı aileleri bir araya getirmeyi hedefleyen Kardeş Aile Projesi’ni başlattı. Sosyal dayanışmayı arttırmayı hedefleyen proje kapsamında zengin aile ihtiyaç sahibi aileye destek olacak.

Belediye iki aile arasında köprü olacak. Projenin tanıtımı için önceki akşam Saklıbahçe Restoranında bir basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısına Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz, ilçe kaymakamı Mehmet Arslan, AKP İlçe Başkanı Şahmettin Yüksel, Ağaoğlu Grubun Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Roman Mağazalarının Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Toplusoy, iş adamı İrfan Cengiz, Sanatçı Metin Şentürk ve daha birçok yerel yönetici, STK temsilcisi ve iş adamı katıldı. Sosyal dayanışmayı arttırmayı hedefleyen proje kapsamında kardeş aileye aylık ödenecek meblağ 300 TL olarak belirlendi. Tahsilât ve ödemeler hiçbir şekilde elden yapılmayıp ağabey aile tarafından kardeş ailenin banka hesabına direk olarak yatırılacak. Elden nakit tahsilâtı yapılmayacak. İsteyen aileler, kardeş ailelerine gıda, eşya, eğitim ve sağlık yardımında da bulunabilecek. Bir sosyal sorumluluk projesi olarak görülen çalışma toplumda unutmaya yüz tutan iyiliği ve dayanışmayı yeniden arttırmayı amaçlıyor. Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz, belediye olarak ihtiyaç sahibi aileler ile durumu iyi olan aileler arasında köprü görevi üstlendiklerini belirtti. Poyraz, “Biz sadece aracı olacağız. Yardıma muhtaç insanlarımıza toplumsal ve insanî bir duyarlılıkla yaklaşalım istiyoruz. Bütün hayırsever aileleri, güçleri nispetinde bu projeye dâhil olmalarına dâvet ediyorum” dedi. Ağaoğlu Grubun Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu ise “Ağaoğlu grubu olarak projeyi gönülden destekliyorum” dedi. Programa eşi ile birlikte katılan Metin Şentürk projeyi kalbiyle hissettiğini ve elinden gelen her desteği vereceğini söyledi.

25.02.2010

 
Sayfa Başı  Geri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl