Güncel |
İktidar başka muktedir başka |
‘’İktidar olmakla muktedir olmak aynı şey değil, değil mi?’’ diyen gazeteciye, ‘’Farklı şeyler, evet’’ karşılığını veren Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül’ün “Meclis yeni Anayasa yapma şansını kaçırdı” ifadesiyle ilgili olarak, “Anayasada A’dan Z’ye toptan değişiklik kast ediliyorsa, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesi yerindedir ve doğrudur” dedi. Demokratik olgunluğa ulaşamadık
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Türkiye, kurumsal anlamda bütün kurumlarıyla beraber demokratik olgunluğa henüz ulaşmış değil. Türkiye’nin daha demokratik standartlarını geliştirmesi lâzım’’ dedi. Show TV’de yayınlanan ‘’Siyaset Meydanı - Başbakan ile Özel’’ adlı programda gazetecilerin sorularını cavaplayan Erdoğan, ‘’Türkiye’nin normalleşmesi için şu kadar süreye ihtiyaç vardır, şunları yapmalıyız diye bir yol haritanız var mı?’’ sorusuna, ‘’Bizim yol haritamızla tamamen dört dörtlük örtüşen bir olay değil. Buna şöyle bakmamız lâzım. Her şeyden önce Türkiye, kurumsal anlamda bütün kurumlarıyla beraber demokratik olgunluğa henüz ulaşmış değil. Türkiye’nin daha demokratik standartlarını geliştirmesi lâzım. Bunu bir defa başarmamız gerekiyor’’ cevabını verdi. ‘’İktidar olmakla muktedir olmak aynı şey değil, değil mi?’’ diyen gazeteciye Erdoğan, ‘’Farklı şeyler, evet’’ karşılığını verdi. Bürokratik oligarşinin kırılmasının ülke için çok önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: ’’Siz zannediyor musunuz Türkiye’de siyasetçi her şeydir. Hiç alâkası yok. Türkiye’de siyasetçi bir defa bürokrasiyle çok ciddî mücadelenin içerisinde. Yine aynı şekilde Türkiye’de kuvvetler ayrılığı prensibi içerisinde bu erklerin birbiriyle ayrı bir mücadelesi var. Bu da bir vak'a. Bunu da görmemiz lâzım. Şimdi eğer bu erkler birbirinin önünde setler oluşturursa, o zaman tabiî ki bu ülkenin sıçraması zayıflıyor. Ve burada sizin belirlediğiniz takvim gecikiyor. Yoksa Türkiye inanın çok daha çabuk ilerleme imkânına sahip. Bu güç Türkiye’de var. Buna inanıyorum. 7 yıldır öğrendiğim konulardan bir tanesi bu. Ülkemde benim bu güç var. Biz bunu başarırız. Ama bir bakıyorsunuz ki biz içeride enerjimizi ciddî mânâda tüketiyoruz. Ve Türkiye’nin dışarıdan görünüşü içeriden göründüğü gibi değil. Türkiye dışarıdan çok daha güzel, çok daha takdire şayan görünüyor. Ve onun içindir ki Türkiye gündem belirleyici bir ülke konumuna geldi. Bakınız, bütün olumsuzluklara rağmen şimdi Türkiye G-20 içerisinde. Biz buraya durup dururken gelmedik. 26’dan 17. sıralara durup dururken gelmedik. Bunlar bir başarının işaret fişekleridir. Az önce ‘gelişen ülke Türkiye’ dedik, inşallah çok kısa bir zaman içerisinde ‘gelişmiş ülke’ diyebileceğiz. Buraya doğru gidiyoruz. Ama içeride çok yoruluyoruz.’’ ‘’Bürokratik oligarşiye yargıyı da dahil ediyor musunuz?’’ sorusuna karşılık Erdoğan, ‘’Az önce bir katsayı meselesini konuştuk. Orada yerindelik yetkisi kimin? Bu ülkede yerindelik yetkisi yürütmenindir. Eğer yerindelik yetkisi bu ülkede hâlâ tartışma konusu yapılabiliyorsa, burada Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın kendi kararları vardır. Bu kararlara rağmen burada bir yetki gasbına gidilirse, siz bu ülkede sağlıklı bir çalışma yapabilir misiniz?’’ diye konuştu.
AB İLE MÜZAKERE SÜRECİ
Erdoğan, ‘’AB müzakerelerinde heyecanın azaldığı’’ yönünde eleştiriler yapıldığının ifade edilmesi üzerine de bunların haksız eleştiriler olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:’’AB, her ne kadar bizi oyalıyorlarsa da, bize karşı adil bir yaklaşım içerisinde değilseler de, ama farklı alanlarda farklı adımlar atabiliyoruz. AB sürecinin bu noktada gecikmesinin tabiî ki bize kaybettirdiği şeyler var, ama bu arada AB’nin de kaybettiği çok şeyler var. Türkiye gibi bir ülkenin imkânlarından, bu genç, dinamik nüfusun onlara kazandıracağı çok şeyden bence kayba uğruyorlar. Ben öyle düşünüyorum.’’ Bir gazetecinin, ‘’İçeride destek düşüyor gibi bir izlenim var?’’ şeklindeki ifadesi üzerine Erdoğan, ‘’AB’den olumlu bir gelişim Türkiye’de toparlanmayı bir anda sağlar. Kamuoyu desteğini yine arttırır’’ dedi. Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, bir gazetede yer alan açıklamalarını hatırlatması üzerine, ‘’Şimdi tabiî ben basın üzerinden Genelkurmay Başkanımla konuşmam. Böyle bir şeyin içerisine girmem. Fakat haftalık olarak zaten benim rutin kendisiyle görüşmelerim var. Her hafta yaptığım görüşmede ‘Nedir bu?’ diye kendisine bunu sorabilirim. Hatta telefonla da aramızda özel telefonumuz, özel hattımız var, onunla da sorup görüşme imkanım var’’ diye konuştu.
|
14.02.2010 |