Güncel |
TÜRKİYE BU UTANÇTAN KURTULMALI |
12 Eylül darbesinin “armağanı” olan ve yıllardır milyonlarca insanı mağdur eden kanunsuz başörtüsü yasağı, yasağın en katı uygulayıcısı bir kurumun başı tarafından da savunulamaz hale geldi. Katı laiklik anlayışının ürünü olarak dayatılan, evrensel ve insanî değerlerle bağdaşmayan yasak utancı Türkiye'ye yakışmıyor. ORG. BAŞBUĞ: KEŞKE YAŞANMASAYDI
Hürriyet gazetesine beyanat veren Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın başı örtülü olduğu gerekçesiyle GATA'ya alınmamış olması konusunda, “Keşke olmasaydı. Keşke bu olay yaşanmasaydı. İnsanî boyuttan bakarsak bu olayı bugün savunmamız mümkün değil” diyerek insanlık ayıbı olan yasağı savunamadı.
Yasağı savunamadı
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın başı örtülü olduğu gerekçesiyle GATA’ya alınmamış olması konusunda, ‘’Keşke olmasaydı. Keşke bu olay yaşanmasaydı. İnsanî boyuttan bakarsak bu olayı bugün savunmamız mümkün değil’’ dedi. Orgeneral Başbuğ, Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç ve yazar Metehan Demir ile Genelkurmay Karargâhı’nda yaptığı söyleşide, gündeme ilişkin soruları cevapladı. Söyleşide, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Arslan Güner de hazır bulundu.
“SÜREKLİ MEDYA GÜNDEMİNDE OLMAKTAN RAHATSIZIZ’’ Orgeneral Başbuğ, ‘’TSK bir şekilde sürekli gündemde, Dağlıca baskınından bu yana hatta... Kurumun hedefte olmasından rahatsızlığınızı ifade ettiniz ama bu rahatsızlık neden kaynaklanıyor? Sorun nerede?’’ sorusu üzerine, şöyle konuştu: ‘’Evet, sürekli Türkiye’nin gündemindeyiz ama şu nedenle ama bu nedenle ama haklı ama haksız. Ben hiçbir zaman ‘TSK’nın sürekli gündemde olması, hep haksız nedenlere dayanıyor’ diyecek de değilim. Tabiî ki biz gerçekten Silâhlı Kuvvetlerin sürekli Türkiye’nin gündeminde olmasından, gündemin hep tepe noktasında olmasından rahatsızız. Çünkü bunun TSK üzerine etkisi oluyor. Bu etkiyi yadsıyamam. O zaman olaya nasıl bakacağız? Bir kere önce şunu soracağım: Silahlı Kuvvetler olarak benim hatam var mı? O halde bize düşen TSK’da hata yapılmasını asgariye indirmek.’’ “Sorun, içinizde hata yapanların temizlenmesi değil mi sadece?’’ sorusu üzerine Orgeneral Başbuğ, ‘’Buradaki önemli nokta şu: Silâhlı Kuvvetlerde kişilerin yaptığı hatalar kişiler sınırında kalmıyor maalesef. Kişilerin yaptığı hatalar kuruma mal ediliyor. Bu algı oluşuyor, bunu engelleyemiyorsunuz. Bizim halkımız TSK’dan hata yapan insanların çıkmasını kabul edemiyor” cevabını verdi. ‘’Sizi gerçekten rahatsız eden nokta ne?’’ sorusu üzerine Orgeneral Başbuğ, ‘’Biz gereksiz olarak medyanın gündeminde yer almaktan rahatsızız. Burada biraz daha herkesin dikkatli olmasının uygun olacağını düşünüyorum.” diye konuştu.
“TSK’NIN SİYASETİN İÇİNDE OLMASI DOĞRU DEĞİL” Orgeneral Başbuğ, ‘’Sivil-asker ilişkileri konusunda TSK’nın görüşü nedir? Bu konuda, siyasetin içindeler diye eleştirenler var’’ sorusuna, ‘’Ben özellikle sivil-asker ilişkileriyle ilgili Silahlı Kuvvetlerin görüşünü Harp Akademileri’nde geçen sene yaptığım konuşmamda örneklerle biraz açmaya çalıştım. Onun için o kapsamda orada söylediklerimin arkasında durarak şunu da açıkça söylemek istiyorum, bu çok önemli: TSK’nın siyaset içinde olması ne kadar doğru değilse, TSK üzerinden siyaset yapılması da o kadar doğru değil’’ cevabını verdi.
“ASKERÎ SAVCILAR TAMAMEN BAĞIMSIZDIR’’ ‘’Balyoz darbe planı günlerdir Türkiye’nin gündeminde. Orgeneral Çetin Doğan’ın yönettiği bir seminerde korkunç senaryoların konuşulduğu iddiaları ortada dolaşıyor. Bu iş nereye gidecek?’’ şeklindeki soru üzerine Orgeneral Başbuğ, şunları kaydetti: ‘’Bahsi geçen plan semineri konusunda basında çok şey yazıldı, çizildi. 1. Ordu Askerî Savcılığı tarafından da konuyla ilgili soruşturma başlatıldı. 25 Ocakta soruşturma sürecine başlandı. Altını çizmekte yarar görüyorum. Silâhlı Kuvvetleri ilgilendiren boyutuyla ilgili, askerî savcılar tamamen bağımsızdır.’’ ‘’Soruşturma sonucu ne zaman belli olur?’’ sorusuna da Orgeneral Başbuğ, ‘’Savcılığın dokümanı incelemesi doğal olarak biraz bizim tahminlerimizden fazla zaman alacak gibi gözüküyor. Çünkü binlerce sayfa. Sabırlı olmak gerekiyor. Bekleyeceğiz, soruşturma bitsin. O zaman her şey anlaşılır’’ cevabını verdi.
35. MADDE SORULARINA CEVAP VERMEDİ
Orgeneral Başbuğ, ‘’TSK’nın İç Hizmet Kanunu’nda darbelere dayanak teşkil etmesi iddiasıyla TSK’ya koruma kollama görevi veren 35. Madde’nin değişmesi tartışılıyor. Bu konuda görüşünüz nedir? sorusuna, ‘’Bu konuda siyasi tartışmaların içine girmem’’ cevabını verdi. ‘’Millî Güvenlik Siyaset Belgesi’nde irticanın, iç tehdit kavramı olmaktan çıkarılması tartışmalarına ne diyorsunuz?’’ sorusu üzerine de Orgeneral Başbuğ, ‘’Bunun üzerinde de açıklama yapmak istemiyorum’’ dedi.
BAŞBUĞ: KEŞKE OLMASAYDI
“Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan’ın, 2007 Kasım’da GATA’da yatan Nejat Uygur ve eşini ziyaret etmesine türbanı nedeni ile izin verilmemesi ile ilgili çok kırgın. Hatta, bu konudaki hassasiyetini zamanında askerî makamlara da iletmiş. Bu konu gündemde çok yoğun tartışılıyor. Herkes TSK’nın başındaki isim olarak bu konuda ne söyleyeceğinizi merak ediyor’’ sözleri üzerine Orgeneral Başbuğ, şunları kaydetti: ‘’Evet bu konu çok gündemde. Sayın Başbakan’ın eşinin GATA’yı ziyareti konusunda bir şeyler söylenmesi kanaatindeyim. Tabiî bu olayda aslında ben baktığım zaman Sayın Başbakan’ın eşi var olayda. Çok sevdiğimiz saydığımız bir sanatkar Nejat Uygur var -ki o da bir asker çocuğuymuş- bir de tabiî ki Sayın Nejat Uygur’un eşi var. Şimdi üçü olayın odağında. Açıkça söyleyeyim, bu özel bir durum. Altını çizmemiz lâzım. Bu nedenle de bu özel durumlarda olaylara insani boyuttan bakmak doğru olur diye düşünüyorum. Dolayısıyla bu olay, tabiî bu kapsamda özel de olduğu için gerçekten insani boyut içeriyor.’’ ‘’Peki, insanı boyuttan bakınca bunu savunmak kolay mı?’’ şeklindeki soru üzerine Orgeneral Başbuğ, ‘’Değil? Bunu da açıkça ifade etmek istiyorum. Keşke o şekilde bu olay yaşanmasaydı. Keşke o olay yaşanmasaydı. Bu çok özel bir olay, genellenecek bir olay değil. Kimseyi de suçlamak istemiyorum. Bazen olaylara karar verirken o andaki şekli de bilmek lâzım. Olayda Sayın Başbakan’ın eşi de üzülmüştür. Belki de en çok üzülen Uygur’un eşidir’’ cevabını verdi. Orgeneral Başbuğ, ‘’Yani ‘keşke girebilse miydi’ diyorsunuz?’’ sorusu üzerine de ‘’Keşke olmasaydı. Keşke bu olay yaşanmasaydı. İnsanî boyuttan bakarsak bu olayı bugün savunmamız mümkün değil’’ dedi. |
06.02.2010 |