Dünya |
DUÂLAR HAİTİ İÇİN |
Haiti depreminin üzerinden 17 gün geçti. Ancak depremin yaraları henüz sarılamadı. Açlık ve susuzluk sorunu devam ediyor, insanlar geceyi sokaklarda geçiriyor. Can güvenliği sıfır noktasında. Başkent Port-au-Prince’de bulunan 5 adet mescitten biri olan “Tevdid”de Cuma namazını kılan Müslümanlar, Haiti için dua etti. Hutbeyi okuyan imam, Müslüman ülkelere buradaki insanlık dramına seyirci kalmayın çağrısında bulundu. Deprem bölgesinde bulunan İHH ekibi ise yaraları sarmaya çalışıyor. Dualar Haiti için
İHH Temsilcisi Mustafa Öztürk, Haiti’den geçen bir haftalarını değerlendirdi. Öztürk, “Burada sokaklar hayalet şehir ve can güvenliği yok. Yağmacının birini hemen yanımızda vurdular ve götürdüler. Onu bekleyen ailesi ondan bir daha haber alamayacak. İnsan hayatının hiç kıymeti yok. Yanlarında arkadaşları vurulan yağmacılar bir şey olmamış gibi yağmaya devam ettiler” dedi. Haiti depreminin üzerinden 17 gün geçti. Ancak depremin yaraları henüz sarılamadı. Açlık ve susuzluk sorunu devam ediyor, insanlar geceyi sokaklarda geçiriyor. Can güvenliği sıfır noktasında. Amerika Birleşik Devletleri depremi kendi reklâmı için kullanıyor. Ülkede Amerikan askeri çok fazla fakat yardımları sınırlı. BM’nin yardımları da yetersiz kaldı. Diğer dünya ülkelerinin de kayıtsız kalması sebebiyle Haiti’deki çaresizlik içinden çıkılmaz bir hale geldi. İHH Haiti Temsilcisi Mustafa Öztürk’ün anlattıkları ülkedeki son durumu ortaya koyuyor. Öztürk, “Burada sokaklar hayalet şehir ve can güvenliği yok. Yağmacının birini hemen yanımızda vurdular ve götürdüler. Onu bekleyen ailesi, bir daha ondan haber alamayacak. İnsan hayatının hiç kıymeti yok. Yanlarında arkadaşları vurulan yağmacılar bir şey olmamış gibi yağmaya devam ettiler” dedi.
DOKTORLAR MESCİDDE MESAİ YAPTI Türkiye’den giden gönüllü doktorlar Ali Alemdar, Giray Yavuz ve Ali Yalçın muayene ve tedavilerine Cuma günü olması sebebiyle Tevhid mescidinde devam ettiler. Cuma namazını bu mescide kılan Müslümanlar, Haiti için dua ettiler. Hutbeyi okuyan imam, Müslüman ülkelere buradaki insanlık dramına seyirci kalmayın çağrısında bulundu. Öztürk camide yaşananları şöyle anlattı: “Bugün Cuma olması sebebiyle doktorlarımız mesailerini Tevhid Mescidi’ne ayırdılar. Başşehir Port-au-Prince’de 5 adet mescit bulunuyor. Haiti’de 8 bin kadar Müslüman olduğu tahmin ediliyor. Haitili Müslümanlar Cuma namazında dualar ettiler. Hutbede cemaate seslenen imam diğer insanlara yardımcı olmaya devam etmelerini istedi. Sabır ve tevekkül çağrısında bulundu. İmam, hutbesinde Türkiyeli yardım kuruluşlarına da teşekkür etti.” Haiti’de depremle birlikte iletişimin de çöktüğünü dile getiren Öztürk, yaşadığı sıkıntıları şöyle anlattı: “Zor şartlar altında haber ve fotoğrafları gönderiyorum. Burada internet yok. Olan yerlerde de çok zayıf. BM binasında dahi internet problemli ve çok insan var. Bu fotoğrafları göndermek için bir kilise açtırdık. Şu an gece yarısı. Jeneratörü çalıştırdık. Buranın interneti biraz daha iyi. Ama garanti değil. Telefonda da büyük sıkıntı var. Hatlar doğu düzgün çalışmıyor. Şimdi buradan arabayla gideceğiz. Ama her yer zifiri karanlık. Sokaklar hayalet şehir ve can güvenliği yok. Burada gündüz dahi ulaşım çok zor. Bazen saatlerce yollarda oluyoruz.” |
SEDAT SERDAR 31.01.2010 |
Blair pişman değil ve özür dilemedi! |
BİRLEŞİK Krallık’ın eski ve Irak savaşı dönemindeki Başbakanı Tony Blair’in ülkede devam eden Irak soruşturmasındaki ifadesini, İngiliz gazetelerinin çoğu “Blair pişman değil” manşetiyle duyurdu. Gazetelerin hemen hepsi Irak soruşturmasında altı saat ifade veren Blair’in sözlerine geniş yer verdi. Kasım ayından bu yana halka açık olarak yürütülen Irak soruşturmasında, Birleşik Krallık’ın Irak savaşı kararı ve savaş politikaları masaya yatırılıyor ve konuya ilişkin dönemin üst düzey yetkilileri, diplomatları, hukukçuları ve siyasetçileri dinleniyor. Guardian gazetesi, “Dürüst, sorumlu ancak pişman değil” başlığıyla verdiği Blair’le ilgili haberinde, eski Başbakanın ifadesinde neden Irak’a askeri birlikler gönderildiğine ilişkin sağlam ve geçerli bir gerekçe sunamadığını yazdı. Times gazetesi ise “Pişman olmayan, affedilmeyen” başlığını atarak, şu yorumu yaptı: “Tony Blair, tarihi soruşturmada yer aldıktan sonra Saddam Hüseyin’in devrilmesiyle ilgili pişmanlığı dile getirmeyerek, katil ve yalancı olarak damgalanmış oldu.” Blair’in İran’la ilgili sözlerine dikkati çeken Independent gazetesi ise Blair’in uluslararası toplumun, İran’ın nükleer programıyla ilgili sert kararlar alınmasına hazırlıklı olması gerektiğine ilişkin sözlerinin sert eleştirilere sebep olduğunu bildirdi. Yıl boyunca sürmesi öngörülen Irak soruşturmasının sonunda kimse hakkında cezai işlem uygulanmayacak, ancak soruşturmayı yöneten Sir John Chilcot başkanlığındaki kurul bir rapor hazırlayacak. Bu raporun ise ülkede yapılacak genel seçimden önce açıklanması öngörülmüyor. |
31.01.2010 |
Türkiye’nin Afganistan görüşü önemli |
DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu ile bir mülâkat gerçekleştiren İngiliz The Daily Telegraph gazetesi, NATO üyesi tek Müslüman ülke olan Türkiye’nin Afganistan konusundaki tutumunun önemli olduğunu yazdı. Gazeteye göre Afganistan Devlet Başkanı Hamit Karzai önümüzdeki hafta Taliban’ı da kapsayacak bir ‘millî birlik süreci’ başlatacak. Karzai, bu kapsamda Suudi Arabistan Kralı Abdullah’a Taliban ile yapılacak görüşmeleri desteklemesini talep etti. Batılı ülkeler, Taliban’ın siyasî sürece katılmasıyla El Kaide tehdidinin de azalacağını ümit ediyor. Gazeteye konuşan Bakan Davutoğlu ise Afganistan’daki ihtilâf ve çatışmalar sona erse bile El Kaide’nin dünya çapındaki varlığının devam edeceğini söyledi. Taliban ile El Kaide’nin özdeşleştirilmemesi gerektiğine dikkat çeken Davutoğlu, “Birçok Taliban üyesi Afgan halkının bir parçası konumunda. Millî birliği sağlamak bu yüzden zorunludur.” dedi. Davutoğlu, Afganistan’daki sorunun kaynağına inilerek, neden böyle bir sorun olduğunun düşünülmesi gerektiğini dile getirdi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, terörün üstesinden gelebilmek için Filistin sorunu gibi Müslümanları kışkırtan problemlerin çözümünü içeren daha kapsamlı global bir barış vizyonunun yanı sıra bölgesel perspektif ve bölgesel barışa odaklanılması gerektiğini dile getirdi. Türkiye’nin Pakistan ve Afgan yetkililerini geçtiğimiz hafta İstanbul’da bir araya getirdiğine de dikkat çeken gazete, Ankara’nın dış politikası son yıllarda büyük gelişme gösterdiğini belirtti. |
31.01.2010 |
ABD Başkanı Obama, cumhuriyetçilerle tartıştı |
ABD Başkanı Barack Obama, Beyaz Saray’ın Kongre’de kabul ettirmek istediği birçok yasaya sert muhalefet sergileyen Temsilciler Meclisinin Cumhuriyetçi üyelerinin Baltimore şehrindeki yıllık toplantısına katıldı. Cumhuriyetçilerin toplantıya katılma dâvetini kabul eden Obama, önce milletvekillerine hitap etti, ardından soruları cevapladı. Toplantıda ilk baştaki karşılıklı nezaket ifadeleri ve her iki tarafın da partizan siyasetten uzaklaşılması yönünde bundan böyle daha fazla çaba göstereceği sözlerine rağmen, özellikle soru cevap bölümünde zaman zaman azarlama boyutuna varan karşılıklı suçlamalar, taraflar arasında kilit konulardaki bölünmelerin hala büyük olduğunu gösterdi. Toplantıda Obama Cumhuriyetçi milletvekillerini, vergiler, sağlık reformu ve ekonomiyi canlandırma paketi gibi konularda kendisine tam kadro muhalefet etmek ve getirdiği teklifleri yanlış şekilde tanımlamakla suçlarken, Cumhuriyetçiler de Beyaz Saray’ı ve Kongre’deki Demokratları, fikirlerini dikkate almamak, kendilerini siyasî sürecin dışında tutup, haksız biçimde “her şeyi engelleyen” damgası vurmak ve ülkeyi borç batağına sürüklemekle eleştirdi. |
31.01.2010 |
Çin’e gönderilen Uygurlardan haber yok |
İNSAN Hakları İzleme Örgütü, Kamboçya’dan Çin’e iade edilen Uygurlardan haber alınamadığını bildirdi. Örgütün yetkilisi Sophie Richardson, Kamboçya tarafından Çin’e geri gönderilen Uygurlu sığınmacıların kayıplara karıştığını belirterek, “nerede olduklarıyla ilgili bilgi, haklarında herhangi bir yasal suçlama olup olmadığıyla ilgili ihbarname, işkence ya da kötü muamele görmedikleri yönünde garanti bulunmadığını” söyledi. Richardson, Çin’in, söz konusu Uygurların nerede olduğunun hesabını vermek ve BM yetkilileriyle ailelerin bu kişileri görmesine izin vermek zorunda olduğunu kaydederek, “Aile üyelerinin, sevdiklerine ne olduğunu bilmeye hakkı var” dedi. Sophie Richardson, Çin hükümetinin, ülkelerine geri gönderilen kişilere insanca davranması, adil bir şekilde yargılanmalarını sağlaması, uluslararası hukukla korunan konuşma ve eylemlerinden ötürü zulm etmemesi gerektiğini sözlerine ekledi. Çin Dışişleri Bakanlığı ise konuyla ilgili henüz bir açıklama yapmadı. Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesinde geçen yıl Temmuz ayında yaşanan olaylar sebebiyle Kamboçya’ya kaçan Uygurlardan 20’si, geçen aralık ayında BM ve ABD’nin muhalefetine rağmen Çin’e gönderilen bir uçağa bindirilmişti. |
31.01.2010 |
İsrail ve Hamas raporlarını sundu |
İSRAİL ve Hamas’ın kendilerini Gazze’de geçen yılki çatışmalar sırasında savaş suçu da dahil çeşitli suçlar işlemekle suçlayan Goldstone raporuna karşı kendilerinden istenen raporları BM’ye sundukları belirtildi. BM sözcü yardımcılarından Ferhan Hak yaptığı açıklamada, İsrail’in BM’ye yolladığı belgeyi aldıklarını belirtirken, Filistin’in BM Temsilcisi Riyad Mansur, Filistin liderliğinin de Goldstone raporuna yönelik açıklamalarını belge olarak BM’ye ilettiğini söyledi. Ferhan Hak, Genel Sekreter Ban Ki-mun’un iki tarafın görüşlerini inceledikten sonra kendi raporunu hazırlayıp BM Genel Kuruluna vereceğini belirtti. Genel Kurul, 4 Kasım 2009’da aldığı kararla Goldstone raporunu onaylamış, İsrail ve Filistin taraflarından işledikleri iddia edilen suçları soruşturmalarını ve bunları BM’ye 3 ay içinde rapor etmelerini, Genel Sekreterden de konuyla ilgili kendi raporunu aynı süre içinde Kurul’a sunmasını istemişti. |
31.01.2010 |
ABD yine füze ile vurdu: 5 ölü |
AFGANİSTAN'DAKİ ABD güçleri tarafından Pakistan’ın kuzeybatı bölgesine bir füze saldırısı düzenlendiği ve saldırıda 5 kişinin öldüğü bildirildi. Pakistan istihbarat yetkilileri, Kuzey Veziristan’ın Muhammed Khel bölgesine yapılan füze saldırısının, ABD güçlerinin yılın başından bu yana Taliban ve El Kaide güçlerine yönelik düzenlediği saldırılardan biri olarak görüldüğünü kaydetti. Pakistan yönetimi bu saldırıları egemenlik hakkının ihlâli diye eleştirse de gerçekte İslamabad yönetiminin saldırıları fiilî olarak desteklediğine ve istihbarat konusunda yardımcı olduğu yönünde iddialar bulunuyor. |
31.01.2010 |
Pakistan’da saldırı: 16 kişi öldü |
PAKİSTAN'DA bomba yüklü araçla bir güvenlik kontrol noktasına düzenlenen saldırıda 16 kişi öldü. Polis yetkilisi Fazıl Erabi, ülkenin kuzeybatısındaki Bajaur bölgesinin merkezi Khar’daki saldırının muhtemelen bir intihar eylemi olduğunu belirtti. Erabi, ölenlerin 7’sinin çevredeki siviller, diğerlerinin güvenlik güçleri mensupları olduğunu kaydetti. Saldırıda 10 kişinin de yaralandığı, bir çoğunun durumunun ağır olduğu ifade edildi. |
31.01.2010 |
Bulgaristan, parmak iziyle oy kullanacak |
BULGARİSTAN'DA milletvekilleri artık parlamento oturumuna katılmayan arkadaşlarının yerine oy kullanamayacak. Parlamentoda, parmak iziyle oy kullanılan sistem hizmete girdi. Yeni biometrik sistem için bütün milletvekillerinin baş, işaret ve orta parmaklarının izleri, parlamentonun bilgisayar veri tabanına kaydedildi. Parlamento Başkanı Tzetzka Tzaçeva, başarıyla denenen biometrik sistemin oylama sırasında hile yapılmasını ve başkasının yerine oy kullanılmasını engelleyeceğini söyledi. Milletvekilleri daha önce biometrik kimlik kartlarıyla oy kullanıyordu. Bazı milletvekilleri oylamalara katılmadıkları halde kimlik kartlarını arkadaşlarına vererek, oylamaya katılmış görünüyordu. |
31.01.2010 |
İran’da iki idam |
İRAN’DA tecavüzden suçlu bulunan 2 kişinin idam edildiği bildirildi. Fars haber ajansı, cezaları temyiz mahkemesince de onaylanan iki kişinin dün Tahran’daki Evin cezaevinde idam edildiğini duyurdu. İran yasaları, tecavüz suçu için idamı öngörüyor.
|
31.01.2010 |