Spor |
Sivas'a gitsinler! |
Fenerbahçe, çok zorlandığı Denizlispor önünde kazandığı 3 puanla ligin ikinci yarısına iyi bir başlangıç yaptı. Devre arasında bakıma alınan Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın zemini gün boyu süren sağanak yağışın da etkisiyle adeta patates tarlasına döndü. Bu ağır şartlarda sahada bütün enerjilerini harcayarak mücadele eden bütün futbolcuları kutlamak gerekir. Özellikle taç çizgisi ve korner bayraklarının olduğu bölgede yoğunlaşan su birikintileri top oynamayı oldukça zorlaştırdı. Futbolcuların kendi aralarındaki pas alışverişleri zaman zaman su birikintilerine takıldı. Denizlispor karşısına çıkarken Fenerbahçe'de Lugano. Santos, Cristian ve Emre 3'er sarı kartla ceza sınırındaydı. Bu futbolcuların hepsinin bu maçta sarı kart görüp, cezalı duruma düşmeleri kafalarda soru işareti bıraktı. Çünkü Fenerbahçe'nin önümüzdeki hafta rakibi Sivasspor'du. Kara kışın en etkili hüküm sürdüğü Sivas'ta bu dönem maçlar eksi 10 derecede oynanıyor. 4 futbolcunun rakip sahada yaptığı gereksiz fauller sonrası cezalı duruma düşmesi "Sivas'ın soğuğundan mı korktular" sorusunu akıllara getirdi. Fenerbahçe yönetimi bu iddialara karşı cezalı 4 oyuncuyu Sivas deplasmanına götürerek, kamuoyuna güzel bir cevap verebilir. Fenerbahçe böyle bir sahada iyi mücadele ederek maçı kazandı ama futbol olarak vasatın üzerine çıkamadı. Kart cezalısı Gökhan Gönül'ün yerinde oynayan sağbek Bekir hatalarından ders çıkararak, fazla topla oynamadı. Zaman zaman çalım sevdası yüzünden kaybettiği toplar Lugano tarafından etkisiz hale getirildi. Roberto Carlos'un gitmesinden sonra savunmanın solunda görev yapan Dos Santos tribünlere hoş gelecek güzel hareketler yaptı. Özellikle ikinci yarıda sol kanadı çok iyi kullanarak takımın ataklarını başlattı. Frikikten attığı golde kaleci Özden'in hatalı yerde durmasının rolü olmakla birlikte, çok klas bir vuruş yaptı. Fenerbahçe, orta sahada yaptığı presle rakibe göz açtırmadı. Bu bölgede Cristian, Emre Belözoğlu ve Mehmet Topuz çok mücadele etti. Rakiplerinden çaldıkları toplarla savunmalarını rahatlatlatılar. Özellikle Emre Belözoğlu üstün fizik gücüyle iki kişilik mücadele etti. Ama hakemin sözlü uyarılarına rağmen sert hareketlerini sürdürünce cezalı duruma düştü. Mehmet Topuz'un daha aktif olarak takıma katkı yapması gerekir. Colin Kazım gibi topu kanatlardan getirip, altı pasa kritik ortalar yapması gerekirken, sürekli olarak kanat toplarını orta saha oyuncularına aktarması pozisyonların doğmadan ölmesine sebep oldu. Daum, maçın ikinci yarısında 4 forvetle oynarak büyük bir risk aldı ama meyvesini de topladı. Guiza, Semih, Özer ve Gökhan Ünal gitti denilen maçı almayı bildi. Guiza'yı zaman zaman eleştiriyoruz. 1,5 ysezonda bu oyuncunun çok kaliteli bir forvet olmadığını gördük. Ancak, bazı pozisyonlarda akıl dolu asistler yapabiliyor. Semih bunlardan bir-iki tanesini gol yapamadı. Özer'in attığı 2. goldeki asisti Fenerbahçe'ye 3 puan kazandırdı. Özer'in son 20 dakikada değil, oyunun başında sahaya sürmek gerekir. Çok yönlü ve üretken bir oyuncu. Oyuna girmesiyle birlikte takımın hücum gücü arttı. Gökhan Ünal da çok az süre görev aldı ama o da yaptığı iki asistle göz doldurdu. Guiza'nın attığı 3. gol öncesinde havada vurduğu sol plase ile usta bir forvet olduğunu gösterdi.
EROL DOYRAN [email protected] |
24.01.2010 |