Dünya

Peres’e “katİl” damgasI

Güney Amerika ülkelerini ziyaret eden İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres, Brezilya’nın ardından Arjantin’de de büyük protesto gösterileriyle karşılandı.

Başşehir Buenos Aires’te toplanan binlerce gösterici Peres’e katil diye seslenirken, taşınan bazı posterlerde Peres’in Nobel Katil Ödülü’ne aday gösterilmesi gerektiği belirtildi. Peres, öldürülen İsrail Başbakanı İzak Rabin ve Filistinli Lider Yaser Arafat’la birlikte Oslo Barış Anlaşması’nı gerçekleştirdikleri için 1994 yılında Nobel Barış Ödülü kazanmış, ancak aldıkları bu ödül sürekli olarak eleştiri konusu olmuştu. Buenos Aires’teki İsrail Büyükelçiliği’ne doğru yürüyen göstericilerin İran İslâm Devrimi’ni gerçekleştiren Ayetullah Humeyni’nin posterlerini taşıması da dikkat çekti. Arjantin’de Yahudilerin yanı sıra başta İranlılar olmak üzere Müslüman azınlıklar da yaşıyor. 1994 yılında Arjantin’in başşehri Buenos Aires’teki bir Yahudi kültür merkezine düzenlenen saldırıda 85 kişi ölmüş, Arjantin olayın arkasında İran’ın olduğunu öne sürmüştü. Peres, meslektaşı Nestor Carlos Kirshner ile yaptığı görüşme sırasında da İran konusunda istediği desteği alamadı. Kirsher, İran’ın nükleer programına barışçıl olduğu sürece karşı çıkmalarının söz konusu olmadığını söyledi. Peres geçtiğimiz hafta da Güney Amerika’nın en büyük ülkesi Brezilya’da da yoğun gösterilerle karşılanmış, göstericiler tarafından, ‘Savaş suçlusu, evine dön’ sloganlarına muhatap olmuştu.

18.11.2009

İslâm dünyasının liderleri Kosova’da toplanacak

Merkezİ İstanbul’da olan ve 2005 yılında kurulan, 40 ülkeden 166 üyesi bulunan İslâm Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) 8. Konsey toplantısını 21-22 Kasım’da Kosova’nın başşehri Priştina’da gerçekleştirecek.

20 farklı ülkeden 20 kişiden oluşan İDSB Konsey üyelerinin yanı sıra toplantıya dünyanın pek çok ülkesinden 50’yi aşkın sivil toplum lideri ve temsilcisi katılacak. “Kuruluşundan bu güne kadar dört yıl gibi kısa bir süre geçmesine rağmen, gerçekleştirilen uluslar arası dev organizasyonlar ve ortaya çıkan kuvvetli sinerji, önümüzdeki yıllar için hepimize ümit vermektedir” diyen Genel Sekreter Necmi Sadıkoğlu, “Binlerce ortak değere sahip bir buçuk milyarlık İslâm dünyasının bugün en büyük ihtiyacı ‘birlik şuuru’ ve bu inanç üzerine bina edilecek olan ‘özgüven’ ve ‘sürekli işbirliği’dir.”

Yeni bağımsızlık kazanan kardeş Kosova halkına destek olmak için İDSB Konseyini Priştina’da topladıklarını belirten Sadıkoğlu, İDSB’nin bu toplantıyla vites büyüteceğini ve önümüzdeki dönemde proaktif ve aksiyoner bir faaliyet siyaseti takip edeceklerini ifade etti. “İslâm dünyasının en ufak bir parçasından yükselen en cılız bir sesi bile duymazdan, en küçük bir olumsuzluğu dahi görmezden gelemeyiz.” diyen Genel Sekreter Sadıkoğlu ayrıca şunları söyledi: “İDSB, Gazze’de haksız ve hukuksuz muamelelere ve vahşice katliâma ve ambargoya maruz kalan Filistinli kardeşlerimizin daima yanında olacaktır. Gazze’ye uygulanan ambargo kalkıncaya, bağımsız ve başşehri Kudüs olan Filistin devleti kuruluncaya ve son mülteci vatanına dönünceye kadar bu dâvânın peşinde olacaktır. İDSB, önümüzdeki dönemde ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın karşı karşıya olduğu tehlikeleri daha gür sesle dile getirecek ve muhafazası için her platformda mücadele edecektir. İDSB, daha önce olduğu gibi gelecekte de Keşmir’deki, Doğu Türkistan’daki mazlûm kardeşlerimizin haklı dâvâlarına daha kuvvetli bir irade ile sahip çıkacaktır. İDSB, Irak’ta, Afganistan’da, Pakistan’da kurulan karanlık ve çirkin tuzakları bozmak için daha çok çalışacaktır. İDSB, ABD’de, Avrupa’da ve diğer ülkelerde yaşayan Müslüman kardeşlerimizin karşılaştıkları ayrımcı uygulamalarla ve İslâmofobik yayınlarla da mücadele edecektir. İDSB, Kosova’da, Bosna Hersek’te ve Makedonya başta olmak üzere Balkanlardaki kardeşlerimizin kenetlenmesi ve kuvvetli ittifaklar kurması için önümüzdeki dönemde daha etkili inisiyatifler alacaktır. İDSB, Somali’de, Etiyopya’da, Kamerun’da, Sudan’da kardeşlerimizin karşı karşıya oldukları zorlukların giderilmesi için de projeler gerçekleştirecektir. İDSB, İslâm dünyasının kültürel ve sosyal olarak güçlenmesi için yepyeni organizasyonlar yapacak ve ‘doğru tebliğ’ ve ‘etkili temsil’ mekanizmalarının kurulması adına çağın gereklerine uygun araçları tesis edecektir. Sonuç olarak, İDSB, bir ittifak ve kardeşlik projesi olarak, yakın bir gelecekte, İslâm dünyasının güçlü sesi ve birlik zemini olacaktır.”

18.11.2009

Talabani, cumhurbaşkanlığına yeniden aday

Irak Cumhurbaşkanı ve Irak Kürdistan Yurtsever Birliği Partisi (IKYB) Başkanı Celal Talabani, ocak ayında düzenlenmesi planlanan seçimlerde yeniden aday olacak.

IKYB Politbüro üyesi Sadi Ahmet Pire, daha önce sağlığı ve ilerleyen yaşı sebebiyle başkanlığa aday olmayacağını açıklayan Celal Talabani’nin bu kararını yeniden gözden geçirdiğini söyledi. Pire, Irak’taki siyasi grupların ezici çoğunluğunun Talabani’yi yeniden cumhurbaşkanı olarak görmek istediklerini belirterek, “Talabani’nin birkaç yıllık başkanlık deneyimi, Irak’ın birliği ve bütünlüğünün sigortası olduğunu ortaya koydu.” dedi. Pire, Talabani’nin taraflarla yaptığı görüşme ve diyaloglar yoluyla en karmaşık sorunları çözdüğünü de vurguladı.

18.11.2009

AB, Filistin Devleti fikrine mesafeli

SIk sık Orta Doğu barış sürecini desteklediği yönünde açıklamalar yapan ve bunun için Arap barış planının esas alınmasını isteyen AB, Filistin’in bu plana uygun şekilde tanınma başvurusuna mesafeli yaklaştı.

AB Dönem Başkanı İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Umarım Filistin’i tanıma pozisyonunda oluruz, ama bunun için önce bir devlet olmalı. Bu sebeple tanımak için biraz erken olduğunu düşünüyorum” dedi. Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bernard Valero da yaptığı açıklamada, “tek yanlı bir adımın, kendilerinin de çok istediği bu devletin kuruluşuna zarar verebileceğini” savunmuştu. Filistin Başmüzakerecisi Saib Erekat, yaptığı açıklamada, “Haziran 1967 sınırlarıyla ve Doğu Kudüs başşehriyle bağımsız Filistin devletinin tanınması için BM Güvenlik Konseyi’ne başvuracaklarını” söylemişti. Bunun üzerine Filistinlileri tehdit eden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Her türlü tek yanlı adım geçmiş anlaşma çerçevelerini hükümsüz kılacak ve İsrail’in tek yanlı adımlarını beraberinde getirecektir” demişti.

18.11.2009