Kültür-Sanat |
Radyo programcılığı ve dinleyiciler |
BİR radyo programcısını motive eden en önemli şey sanırım dinlendiğini bilmek, dinleyicisinin ilgisi ve katkısıdır. Geçmişten bugüne radyolarda yaptığım program kayıtlarını arşivimde saklarım. Dinleyicilerden gelen mektuplar, notlar, eleştiri ve katkıları da. Meselâ 2004 yılında yaptığımız “Aşk mıdır ki” isimli albümümüze adını veren de, bu şiiri bize gönderen de bir dinleyicimizdi. Yine dinleyicilerden gelen pek çok güzel yazı, yorum, şiiri de hep programlarımızda paylaşmışızdır. Radyoya ara vermemize rağmen o dönemde sık sık bize yazılarıyla, telefonlarıyla katkıda bulunan ciddî görme rahatsızlığı olan Kadir Bey’in gönderdiği beş sayfalık “Borulu Gramofon Efendi” başlıklı yazısını hâlâ saklar ve kullanırım. Eşi ve üniversite mezunu çocukları ile birlikte ailece bize alâkasını esirgemeyen Zekiye Tutar Hanımı ve Tutar ailesini de unutmak mümkün değil. Yine Mürvet kardeşimiz ağır hastalığına rağmen sürekli gönderdiği mesajlarında bize duâ göndermesi nasıl güzel bir duygudur, anlatamam. Bu ve buna benzer daha pek çok örnek vermek mümkün elbette. Özetle radyo programcılığı, dinleyici ile ancak bir anlam kazanabilir. |
04.11.2009 |