Güncel

Çocuğun ibadeti suç mu?

Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, Uğur Dündar’ın yönettiği Star TV Ana Haber Bülteninde yayınlanan “Okuldan Cuma’ya” başlıklı haberle, anayasanın 24. maddesinde ve uluslararası sözleşmelerde teminat altına alınan din ve vicdan özgürlüğü gereği ibadet etmek adeta suçmuş gibi gösterilip, çocuklara ve eğitimcilera suçlu muamelesi yapılarak büyük bir sorumsuzluğa ve ilkesizliğe imza atıldığını söyledi.

Çocukların ibadet etmesi suç mu?

TÜRKİYE Diyanet Ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet-Sen) Genel Başkanı Ahmet Yıldız, Uğur Dündar’ın yönettiği Star TV Ana Haber Bülteni’nde yayınlanan “Okuldan Cuma’ya” başlıklı haberin “Anayasamızın 24. maddesinde ve uluslar arası sözleşmelerde teminat altına alınan din ve vicdan özgürlüğü gereği ibadet etmeyi adeta suçmuş gibi göstererek çocukları ve eğitimcileri suçlu muamelesi yaparak büyük bir sorumsuzluğa ve ilkesizliğe imza attığını söyledi. Öğrencilerin Cuma namazı kılması üzerine işlenen haberin veriliş biçiminin insan haklarına, ibadet özgürlüğüne, çocuk haklarına ve özel hayatın gizliliği ilkesine aykırı olduğunu söyleyen Yıldız, “Çocuklarımız rencide edilmiştir” dedi.

Muğla İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün Çanakkale’ye düzenlediği geziye başörtülü olduğu gerekçesi ile otobüsten indirilen öğrenciye uygulanan muamelenin “son derece üzücü” olduğunu söyleyen Ahmet Yıldız şöyle konuştu: “Artık ülkemizin bunları aşması gerekiyor. Kimsenin inancından dolayı farklı muamele görmediği, ibadetini yerine getirdiğinden dolayı suç işlemiş gibi muamele görmediği bir ülkede yaşamak hepimizin en doğal hakkıdır. Namaz kılan öğrencileri suç işlemişlercesine ana habere taşıyanların okullardaki içki alemlerini, uyuşturucu ve şiddet olaylarını görmezden gelmeleri ise ülkemiz adına talihsizliktir.”

BU TÜR HABERLERİ KINIYORUZ

DİNİN insanın bütün hayatını kuşatan ve ona güzel ahlâkı öğütleyen bir müessese olduğunu söyleyen Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, “Ailelerin iznine bağlı olarak öğretmenlerinin gözetiminde ve öğle saatinde öğrencilerin okullarının yanındaki camide Cuma namazı kılmaları bile maalesef birilerini rahatsız ediyor. Millî ve manevî değerlerimize sahip öğrencilerin yetişmesinin kime ne zararı vardır? Oysa asıl üzerinde durulması gereken eğitim sistemimizdir. Okullarımızda baş edemediğimiz şiddet olaylarıdır, uyuşturucu kullanımıdır, sınıflara kadar giren içki âlemleridir. Cuma namazına giden çocuklarımızı haber yaparak adeta kendi sloganı ile çelişen Uğur Dündar ve ekibini bu tür haberlerinden dolayı kınıyor, artık bu ülkede kimsenin inancından, giyiminden, tercihlerinden dolayı farklı muamele görmemesini temenni ediyoruz” dedi.

RECEP GÖREN

28.10.2009

Müzakelerin tek hedefi tam üyelik

DEVLET Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye’nin, karşılıklı kazanç ilkesi çerçevesinde müzakere sürecini başarıya ulaştıracak güç, birikim, heyecan ve iradeye sahip olduğunu belirterek, ‘’Türkiye’nin AB’ye üye olması tarih ve coğrafyanın gereğidir.

Bunun için AB tarafının ‘ahde vefa’ ilkesine bağlı kalması gerekmektedir’’ dedi. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonunun 62. Toplantısında konuşan Bağış, 2009 İlerleme Raporunda krizin tüm olumsuz etkilerine rağmen, uygulanan doğru politikaların bir sonucu olarak, Türkiye’de işleyen bir piyasa ekonomisinin varlığının devam ettiğinin vurgulandığını hatırlattı. İlerleme Raporundaki olumlu ya da eleştirilen hususların Türkiye için yol gösterici mahiyette olduğunu belirten Bağış, ‘’Türkiye-AB müzakerelerinin tek hedefi tam üyeliktir. Türkiye’nin bu hedefe ulaşmasını engellemek ya da hedefi değiştirmek için çeşitli çabalar mevcuttur. Ancak, Türkiye bir yandan bunlara karşı siyasî, diplomatik alanlarda mücadele ederken, öbür yandan AB standartlarına ulaşma çalışmalarına devam edecektir. Bu süreçte Hükümetin en büyük destekçisinin Türk halkı olması bize güç vermektedir. Ancak, diğer taraftan da siyasi mülahazalar çerçevesinde müzakere sürecinin bloke edilmesini Türk halkına anlatmakta zorlanmaktayız.’’

28.10.2009

AB’li Başkan’ın Türkiye rüyası

Türkİye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helen Flautre, ‘’Ben, bir Türkiye ile AB rüyasına inanıyorum.

Türkiye’nin dahil olduğu bir Avrupa, barışa daha büyük katkılar sağlayacaktır’’ dedi. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonunun 62. Toplantısında konuşan Flautre, Türkiye’nin dahil olacağı bir Avrupa için çalışmaları gerektiğini belirterek, Türkiye ile AB’nin aynı vizyonu paylaşması gerektiğini söyledi. Avrupalı parlamenterler olarak kendilerinin Türkiye’nin uygulamaya koyduğu ‘’Demokratik açılım’’ sürecinin sadece belli bir kesimin değil, tüm Türkiye’nin demokratikleşmesi açısında önemli olduğuna inandıklarını ifade eden Flautre, ‘’Türkiye’nin Ermenistan ile imzaladığı protokoller 1-2 yıl önce hayal bile edilemezdi’’ dedi.

28.10.2009

Dağdan inişlere erteleme

İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay, ‘’Demokratik Açılımla ilgili çalışmaların devam ettiğini’’ belirterek, ‘’Bu gelişleri erteliyoruz, dağdan inişle ilgili, eve dönüşle ilgili konuya bir ara veriyoruz’’ dedi.

TRT 1’deki ‘’Enine Boyuna’’ programına katılan Atalay, ‘’Zor bir konunun çözümü için uğraştıklarını’’ ifade ederek, ‘’10 yıl önce soruna çözüm bulmak daha kolay olabilirdi. Bu fırsat iyi değerlendirilmezse bundan sonrası daha da zorlaşacak tabii olarak’’ diye konuştu.

Türkiye’nin dünyanın en büyük ülkelerinden biri olmak için önemli adımlar attığını dile getiren Bakan Atalay, ‘’Bu prangayı da eğer ayağından atabilirsek Türkiye çok önemli bir sıçrama yapacaktır’’ dedi.

‘’Demokratik Açılım çalışmalarının yerli bir proje mi, yoksa dışardan dayatılan bir proje mi olduğu’’ yönünde sorular bulunduğunun hatırlatılması üzerine Atalay, bu tür söylemlere ‘’üzüldüğünü’’ belirtti. Atalay, ‘’Büyük bir özgüvenle sorunlarımızı ele alıyoruz. Türkiye kendine güvenen kendini sorunlarını çözen bir duruma geliyor’’ diye konuştu. Çalışmalarda illegal yapıları muhatap almalarının söz konusu olamayacağını kaydeden Atalay, ‘’Ülkemizin geleceği için vatandaşlarımız için bir sorunu çözmeye çalışıyoruz. Bunun için de muhatabımız milletimizdir’’ dedi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, demokratik açılım sürecinde Mahmur Kampı’nda yaşayanların Türkiye’ye dönmelerini de öngördüklerini söyledi. Sürecin en önemli unsurunun silâh bırakılarak dağdan inilmesi olduğunu belirten Atalay, teröristlerin teslim olması sırasında yaşananların onaylanmasının mümkün olmadığını söyledi. ‘’Bu gelişleri erteliyoruz, dağdan inişle ilgili, eve dönüşle ilgili konuya bir ara veriyoruz’’ diyen Atalay, şöyle konuştu: ’’Bunu bir değerlendireceğiz. Çünkü bunun istismarı oldu. Toplumumuzda bu hassasiyetler var. Toplumumuzun hassasiyetleri bizim için önemli, bunları değerlendireceğiz, ama bizim süreçle ilgili Demokratik Açılım süreci ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Uluslar arası boyutu devam ediyor. Önümüzdeki haftada Dışişleri Bakanımızın yine Irak seyahati olacak. Başbakanımızın İran’da görüşmeleri var. Orada yine bunlar gündeme gelecek. Türkiye bölgede gerçekten çok ileri adımlar atıyor. Komşularımızla ilişkiler Türkiye’nin lehine oluyor. Türkiye bölgede giderek öncü bir ülke oluyor.’’

Teröristlerin teslim olması sırasında yaşanan olaylara şehit ailelerinin gösterdiği tepkinin hatırlatılması üzerine Atalay, parti olarak şehitliğin ne demek olduğunu çok iyi bildiklerini söyledi. Atalay, ‘’Bu sürece başladığımızda şehit ailelerinin gönüllerini alan görüşmelerimiz oldu. Şehitlerimiz bizim için çok değerlidir. Onlar sayesinde bu adımları atıyoruz. Bunun bilincindeyiz. Biz, şunun için çalışıyoruz; daha fazla şehidimiz olmasın. Şehit ailelerini anlayışa dâvet ediyorum’’ diye konuştu.

28.10.2009

Örgüt sempatizanları çok kötü bir sınav verdi

TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanı Vekili Mehmet Ali Şahin, terör örgütü ve terör örgütüne sempati duyanların, çok kötü bir sınav verdiğini ifade ederek, ’’Başta Hükümet olmak üzere tüm yetkililer, bundan sonra çok daha duyarlı ve hassas olmak durumundadırlar’’ dedi.

Şahin, çeşitli illerden gelen şehit aileleri derneklerinin yöneticilerini kabul etti. Şehit ailelerinin, Kandil Dağı ve Mahmur Kampından gelen bir grup terör örgütü üyesinin, geliş ve karşılanış şekline ilişkin eleştirileri üzerine Şahin, Etkin Pişmanlık Yasasından yararlanmak için yasanın yürürlüğe girdiği 2005’den bugüne kadar geçen süre içerisinde 870 terör örgütü üyesinin başvurduğunu bildirdi. Şahin, ‘’Bu yasadan yararlanmak için ilk başvuran (bu) 34 kişi değil. Ama hiçbiri, böylesine çirkin bir görüntüye sebep olmamışlar. Asıl sizi ve bizi de rahatsız eden bu görüntülerdir. Bu, ibret alınabilecek, bundan sonra nasıl hareket edilmesi gerektiği bakımından, bir deney tahtası olabilecek bir görüntü olarak da hafızalarımızda muhafaza edelim. Bu bir denemedir. Görelim bakalım ne yapıyorlar?’’ diye konuştu.

28.10.2009

Canan: CHP ve MHP, şehit annelerini tahrik ediyor

DEMOKRATİK Toplum Partisi (DTP) Parti Meclisi üyesi Esat Canan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’nin Türkiye’ye dönen PKK’lıların abartılı bir şekilde karşılanmalarını kullanarak şehit annelerini tahrik ettiğini söyledi.

Demokratik açılım sürecinde Kandil Dağı ve Mahmur kampından gelen PKK’lıların DTP’liler tarafından Habur ve Diyarbakır’da büyük kalabalıklar tarafından karşılanması kamuoyunda büyük tepki çekmişti. Başbakan Tayip Erdoğan’ın ‘Gerekirse başa dönülür’ açıklamasından sonra süreç askıya alınırken, suçlamaların hedefi olan DTP’nin Parti Meclisi bugün toplanarak kendi içinde muhasebe yapacak. Eski CHP Hakkâri Milletvekili ve DTP Parti Meclisi üyesi Esat Canan, toplantıda gelinen süreci masaya yatıracaklarını belirterek, sürecin devam etmesi için parti olarak ellerinden gelen bütün desteği sağlayacaklarını söyledi. Bir ara verilmiş olsa bile Başbakan Erdoğan’ın demokratik açılıma devam edeceğini söylediğin hatırlatan Canan, “Çünkü Türkiye’nin barışa ve çatışmasız bir döneme ihtiyacı var. Bunun sağlanması için Türkiye’de demokratik açılımın arkasında çok duyarlı ve demokrat kamuoyu bulunmaktadır. En önemlisi bu süreci götürmek isteyen bir iktidar partisi var” dedi.

28.10.2009

Demirel’den sağduyu çağrısı

9. CUMHURBAŞKANI Süleyman Demirel, memleketi Isparta’da kendi ismini taşıyan Süleyman Demirel Üniversitesi’nin 2009-2010 öğretim yılının açılışına katıldı.

Burada öğrenicilere ilk dersi veren Demirel, konuşmasının bir bölümünde demokratik açılımı değerlendirdi. Demirel, son günlerde yaşanan olaylarla ilgili olarak vatandaşları da sağduyulu olmaya çağırarak, “Gelin el ele vererek bu ülkeyi kalkındırmaya, daha çok zenginleşmeye, çocuklarımızı okutmaya, milletimizi yüceltmeye çalışalım. Soğukkanlı olalım. Bir birimize düşemeyelim” diye konuştu. Demirel, PKK terör örgütünün, bugün nüfusu 15 milyonu bulan ve kendisini kürt asıllı olarak kabul eden halkın temsilcisi haline geti-rilmek istediğini belirterek, “Peki bu ülkenin ben Kürdüm diyen vatandaşı vali, milletvekili, bakan, başbakan, rektör, mühendis oluyor mu? Evet oluyor. Başka halk ne oluyorsa o da oluyor. Doğu kökenli Batı kökenli diye bir şey yok. Antalya’da, Bursa’da, Ankara’da oturana bir şey diyen var mı?” diye konuştu. Demirel, yapılan işin doğru veya yanlış olduğunu eleştirmek istemediğini, belirterek şunları söyledi: “Ne yaparsanız yapın milletin birliğini bozmayın. Her şey neticesi ile ölçülür. Eğer bu ülkede kadınlar, ‘Oğlumu istiyorum’ diye sokağa çıkarsa veya vatan sınırlarını korumak için beklerken ko-lunu, ayağını kaybetmiş gencecik çocuklar kendisine berat verilen çocuklar, ‘Alın bu beratınız, alın bu kolu, bacağı’ derse buna sebep olan icraatın iyi olduğunu kimse iddia edemez.”

28.10.2009

STK’lar yanlışa yanlış, doğruya doğru demeli

SAADET Partisi İstanbul İl Başkanı Erol Erdoğan, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihat Vardan’ı ziyaret etti.

Sütlüce’deki MÜSİAD genel merkezinde gerçekleştirilen ziyarette, reel sektörün sorunları başta olmak üzere ekonomi ve işsizlik meseleleri görüşüldü. Erdoğan, Türkiye’nin tamamıyla dışa bağımlı bir ülke olmaktan kurtulabilmesi ve komşu ülkelerle iş birliğinin arttırılmasında MÜSİAD’ın sorumluğunun büyük olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, yapıcı siyaset tarzının sadece Saadet’in değil STK’ların da üslubunun olması gerektiğini hatırlatarak, “Gerektiğinde yanlışı söyleyebilmeli, gerektiğinde eksiği ifade edebilmeli ama doğru yapıldığında da teşekkür edebilmeliyiz. Sivillik zaman zaman yanlışın olduğunu açıkça söylemeyi gerektirir” dedi.

28.10.2009

Genelkurmay: TSK hukuka bağlı kalacaktır

Genelkurmay Başkanlığı, medyada ‘’İrticayla Mücadele Eylem Planı’’na ilişkin yeni bazı haberlerin yer almaya başlaması üzerine Genelkurmay Askeri Savcılığınca, soruşturmaya başlanılmasının sağlandığını duyurdu.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan duyuruda, ‘’şayet ortada delil değeri taşıyan bir belge mevcut ise bunun bulunması gereken yerin basın organları değil, yetkili soruşturma makamları olduğu’’ vurgulanarak, ‘’yaşanan gelişmelerin, konuyla ilgili yeni deliller yaratmaya yönelik çabalar olarak algılanmasının dahi mümkün olduğuna’’ dikkat çekildi.’’Bu husus şüphesiz hukuk devleti ilkesi ile bağdaştırılamaz’’ denilen duyuruda, ‘’bu kapsamda, soruşturma konusu olaylarla ilgili olarak yargısız infaz sonucunu ortaya çıkarabilecek davranışlardan kaçınılması, soruşturmanın gizliliğinin ihlali anlamına gelebilecek bilgi ve belge sızdırma eylemlerinin önlenmesi ve faillerinin cezalandırılmalarının’’ gereği üzerinde duruldu. Söz konusu planın 12 Haziranda medyada gündeme getirilmesinin ardından aynı gün Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığınca soruşturmaya başlanıldığı hatırlatıtılan duyuruda soruşturmanın 24 Haziranda sonuçlandığı ve sonuçların kamuoyuna açıklandığı kaydedildi.

Duyuruda ‘’Bugün gelinen süreçte ise konunun basında yapılan haberlerle tekrar ve farklı bir şekilde gündeme getirilmesi bir ihbar kabul edilerek, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu kapsamında askeri yargı görev alanına giren konuların kapsamlı bir şekilde araştırılması maksadıyla Genelkurmay Askeri Savcılığınca, bugün saat 13.30’da (önceki gün) soruşturmaya başlanılmasının sağlandığı’’ belirtilerek şu hususlara yer verildi:’’Bu tip davranışlar, soruşturmaların şüpheli hale gelmesine ve kurumlar arasında güvensizlik ortamının doğmasına neden olabilecektir. Yaşanan gelişmelerin, konuyla ilgili yeni deliller yaratmaya yönelik çabalar olarak algılanması dahi mümkündür ki, bu husus şüphesiz hukuk devleti ilkesi ile bağdaştırılamaz. Türk Silahlı Kuvvetleri, her ortamda, hukuk devleti ilkelerine, hukukun üstünlüğüne, soruşturma usul ve yöntemlerine bağlı olduğunu söylem ve eylemleriyle ortaya koymuştur ve koymaya da devam edecektir.’’

28.10.2009

Erdoğan: Temennim odur ki söylenenler doğru çıkmasın

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’İrticayla Mücadele Eylem Planı’’na ilişkin yeni gelişmelerle ilgili olarak ‘’Temennim odur ki şu andaki yazılanlar, çizilenler veya söylenenler doğru çıkmasın, yanlış çıksın. Böyle bir bedeli Türkiye Cumhuriyeti Devleti kaldıramaz.

Özellikle de Silahlı Kuvvetlerimizin böyle bir zan altında kalmasını da tabii hazmetmek kabul edilebilir gibi değil’’ dedi. Başbakan Erdoğan, Pakistan’dan İran’a giderken uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Edoğan, ‘’Ben tabii medya üzerinden Genelkurmay Başkanı ile konuşmak istemem, ama döndükten sonra zaten haftalık rutin görüşmemiz oluyor. Belki bu görüşme vesilesiyle bir araya geldiğimizde bu konuyu muhakkak görüşeceğiz.’’ diye konuştu.

28.10.2009

Suat KIlIç: Belge gerçek

İrticayla eylem planı belgesi hakkındaki song elişmeler üzerine AKP Grup başkanvekili Suat Kılıç bir açıklama yaptı. Grup Başkanvekili Suat Kılıç, “Belge gerçek. Muhataplar hesap vermeli” dedi.

28.10.2009

5 terörist ölü ele geçirildi

Bİngöl’de önceki gece güvenlik güçleriyle çatışmaya giren 5 PKK’lı terörist ölü ele geçirildi.

49. Motorize Piyade Tugayı Komutanlığı’na bağlı güvenlik güçleri, Şeytan Dağları adı verilen Yedisu, Adaklı ve Kığı üçgenindeki Akımlı bölgesinde sürdürülen arazi arama tarama faaliyetleri sırasında 7-8 kişi oldukları tahmin edilen PKK’lı grupla karşılaştı. Güvenlik güçlerinin ‘’teslim ol’’ çağrısına, teröristlerin ateşle karşılık vermesi üzerine çıkan çatışmada, 5 terörist silahlarıyla birlikte etkisiz hale getirildi. Çatışma sırasında bölgede bulunan 2 vatandaş ve 1 güvenlik görevlisinin yaralandığı, yaralıların helikopterle Elazığ’daki Asker Hastanesi’ne kaldırıldığı, sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi. Bölgede operasyon ve arama tarama faaliyetlerinin aralıksız sürdürüldüğü belirtildi. Bu arada, ölü ele geçirilen teröristlerin örgütün üst düzey sorumluları arasında bulunduklarının tahmin edildiği kaydedildi. Öte yandan Ağrı İl Jandarma Komutanlığı ve Emniyet Müdürlüğü’nün ortaklaşa yürüttüğü bir operasyonda Tunceli’nin kırsal bölgesindeki PKK’lı teröristlere yardım götüren 07 UR 539 plakalı bir kamyon ele geçirildi. Kamyonda ot çuvalları içine gizlenmiş 7 bin 262 adet mermi bulundu. Olayla ilgili Abdulmenat Yıldız ve Turgay Özkan gözaltına alındı.

28.10.2009

Meclis’te Türk bayrağı gerilimi

Türkİye’nİn çeşitli illerinden gelen şehit yakını ve gaziler, ellerindeki bayrakların Meclis girişinde polis tarafından toplandığını belirterek, bu duruma tepki gösterdi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ile görüşmek üzere TBMM Küçük Grup Salonuna gelen şehit yakını ve gaziler, terör örgütü üyesi 34 kişinin Habur Sınır Kapısı’nda teslim olmasının ardından yaşanan görüntülere tepki gösterdi. Irak’ın kuzeyine 1995 yılında yapılan sınırötesi operasyon sırasında gazi olan Mesut Aksan, yakasındaki gazilik nişanını göstererek, ‘’Bunu götürüp Ahmet Türk’e, Abdullah Öcalan’a taksınlar’’ diye konuştu. Şehit Bülent Keskin’in annesi Döne Keskin de Meclise girişleri sırasında ellerinde bulunan Türk bayraklarının polis tarafından toplandığını, şehit çocuklarına ait resimlerin de alınmak istendiğini söyledi. Direnerek oğlunun resmini vermediğini dile getiren Keskin, ‘’Bunu bize yapmaya hakları yok. Canımı alırlar elimizden resmi alamazlar. O bayrak bizim bayrağımız değil mi?’’ diye bağırdı. Diğer şehit yakınları da Meclis girişinde Türk bayraklarının ellerinden alınmak istenmesine tepki gösterdi. Durumdan haberdar edilen MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclisin Dikmen Kapısında görevlileri arayarak, bayrakların tekrar verilmesini istedi. Bayraklar, MHP grubundan bir görevliye zimmetle teslim edildi. Bayraklar daha sonra, şehit yakınları ve gazilere dağıtıldı. Salonda bulunanlar, ‘’Şehitler ölmez, vatan bölünmez’’ diye slogan attı. Şehit yakınlarını sakinleştirmeye çalışan MHP’li Vural, gazetecilerin sorusu üzerine, şehitlerin, Türk milletinin hür yaşaması için canlarını verdiğini söyledi. Son zamanda yaşananların sadece şehit yakınlarının değil, tüm Türk milletinin sorunu olduğunu vurgulayan Vural, Türk milletinin birlik ve bütünlüğüne olan inancın tam olduğunu anlattı. Yaşanan olayların, Türk milletini derinden yaraladığını ifade eden Vural, ‘’Habur’da pazarlık masası kuruluyor. Teröristle pazarlık yapılıyor. Bu utanç tablosudur. Bu meselede endişelerini dile getiren sadece şehit yakınları değil. Bu insanlar bizim kardeşliğimiz için şehit oldu’’ diye konuştu. Vural, Başbakan Erdoğan’ın, ‘’Bir tarafı yapalım derken diğer tarafı yıkmayalım’’ diye konuştuğunu belirterek, ‘’Sen hangi taraftasın? Şehitle teröristi taraf olarak görüyor. Yaşananlara üzülmemek mümkün değil. Memleketi bu duruma düşürenler utansın’’ dedi.

28.10.2009

Başsavcı, Ergenekon savcıları ile görüştü

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Ergenekon savcılarıyla görüştü. Engin, “Bazı konularda arkadaşlardan bilgi aldım.” dedi.

Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelen Aykut Cengiz Engin, adliye binasında yaklaşık 2 saat kaldı. Burada Ergenekon savcılarıyla görüştüğü öğrenilen Engin, adliye çıkışında basın mensuplarının soruları üzerine, “Bazı konularda arkadaşlardan bilgi almaya geldim.” dedi. Engin, daha sonra adliyeden ayrıldı.

28.10.2009

DP’liler demokrasi gecesinde buluştu

Demokrat Parti (DP) İstanbul İl Başkanlığınca, ‘’Demokrasiye ve Cumhuriyete Bağlılık Gecesi’’ düzenlendi.

DP İstanbul İl Başkanı Tekin Enerdem, Swissotel The Bosphorus’ta düzenlenen gecenin açılışında, Cumhuriyetin kuruluşunun 86. yıl dönümü nedeniyle ‘’Demokrasiye ve Cumhuriyete Bağlılık Gecesi’’ni düzenlediklerini belirtti. Cumhuriyet Bayramı öncesinde partililerle bir araya gelmekten büyük bir mutluluk duyduğunu dile getiren Enerdem, daha sonra Ankara’daki çalışmaları dolayısıyla geceye katılamayan DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un gönderdiği mesajı okudu. Cindoruk mesajında, demokrat hareketin öncüleri Celal Bayar, Adnan Menderes ve 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel sayesinde bayındır hale geldiğini, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile dünyayla bütünleşme imkanlarını bulduğunu kaydetti. Cindoruk, DP’nin ‘’güçlük birlik ve yıkılmaz beraberlik sayesinde’’ yeniden tek başına iktidar olacağını ifade etti. Geceye, DP GİK üyeleri Orhan Keçeli, Bahattin Yücel, partililer ve bazı iş adamları da katıldı.

28.10.2009

MHP kampa girdi

Mİllİyetçİ Hareket Partisi, Ankara’da yapılacak 9. Olağan Büyük Kongre öncesinde Kızılcahamam’daki Patalya Otel’de kampa girdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de katılacağı kamp programı için illerden bazı partililer otele giriş yaptı. MHP’nin 8 Kasım 2009 tarihinde Ankara’da yapılcak 9. Olağan Büyük Kongresi’nin hazırlıkları için Kızılcahamam’da kamp kuruldu. Kamp programı nedeniyle Patalya Otel’e basın mensuplarının girişi yasaklandı. MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin başkanlık edeceği kamp programı için Türkiye’nin çeşitli illerinden bazı partililer otele giriş yaptı. Kamp yapılacak otelin girişine Devlet Bahçeli’nin resmi ve MHP’nin amblemi bulunan ‘Var ol Türkiye’ yazılı bir afiş asıldı.

28.10.2009

ADD Şube Başkanı: İnsanlar bize güvenmiyor

Genel başkanı Ergenokon davası tutuklu sanıklarından olan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)’nin İzmir Karabağlar Şube Başkanı Necla Özdemir, seslerini duyuramadıkları için halkın kendilerine güvenmediğini söyledi.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC)’nde bir basın toplantısı düzenleyen Özdemir, 21 Haziran 2009 tarihinde seçimle göreve geldiklerini ve çeşitli faaliyetler düzenlemek istediklerini anlattı.

28.10.2009

Belediyelerden Filistin’e destek

Bursa’da gerçekleştirilen Marmara Belediyeler Birliği meclis toplantısının ilk gününde, Marmara Belediyeler Birliği ile Filistin Belediyeler Birliği arasında ‘Filistin İyi Niyet Protokolü’ imzalandı.

Birlik Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, “Kalbimiz Ortadoğu ile birlikte atıyor. Ortadoğu ülkelerine her türlü desteği vermekten ve yanlarında olmaktan çekinmiyoruz” diye konuştu.

Bursa’da Almira Otel’de düzenlenen Marmara Belediyeler Birliği’nin 2009 yılı 2. olağan toplantısının ilk gününde Marmara Belediyeler Birliği, Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği, Filistin Belediyeler Birliği, Birlik Encümeni ve Meclis İhtisas Komisyonları ortak toplantısı gerçekleştirildi. Marmara Belediyeler Birliği’nin faaliyetlerinin tanıtılmasıyla başlayan ve uluslar arası boyutuyla büyük ilgi gören toplantıda, Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği ve Marmara Belediyeler Birliği Ortak Kurul Toplantısı’nda alınan kararlar değerlendirilirken, Filistin Belediyeler Birliği’yle de ‘İyi Niyet Protokolü’ imzalandı.

Amaç, Türkiye-Ortadoğu

dostluğunu geliştirmek

Marmara Belediyeler Birliği AB ve Uluslararası İlişkiler Merkezi tarafından Avrupa ile sürdürülen faaliyetlerin ve işbirliğinin Ortadoğu’ya da taşınmasını ve Filistin ile Türkiye arasında dostluğun geliştirilmesinin hedeflendiği protokol, Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile Filistin Belediyeler Birliği Başkan Yardımcısı ve Eriha Belediye Başkanı Hasan Saleh Hussein tarafından imzalandı.

“Kalbimiz Ortadoğu ile birlikte atıyor” diyen Başkan Altepe, “Ortadoğu ülkelerine her türlü desteği vermekten ve yanlarında olmaktan çekinmiyoruz. Teknik donanım ve güzel yapısıyla, gerek personel gelişimi gerekse şehirlerin sağlıklı kent haline gelmesi noktalarında onlara destek olmaya devam edeceğiz. Bu güzellikleri birlikte yaşayalım” dedi.

Hussein: Bütün özgür

milletlere sesleniyorum

Filistin’in Eriha Belediyesi Başkanı Hasan Saleh Hussein de Türkiye’nin tavrından memnuniyet duyduklarını belirttiği konuşmasında, Türkiye’nin tarihi, kültürü, geleneği, halkı ve yerel yönetimiyle kendileri için özel bir ülke olduğunu söyledi. İsrail’in hoş olmayan tavrını sürdürdüğünü ifade eden Hussein, “Gelecek, bizim için çok ümit verici değil. İsrail ordusu barışı baltalama girişimlerine devam ediyor. Çünkü İsrail, barıştan değil, kaos ortamının devam etmesinden yana. Yeryüzündeki bütün özgür milletlere sesleniyorum: İsrail’in bu sınırtanımaz hareketlerine ‘dur’ demek için bizimle birlikte olun, bize elinizi uzatın. Barış gelsin. Bizler, yerimizi yurdumuzu terk etmeyeceğiz. Tarihten önce biz vardık; yarınlarda da var olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Marmara Belediyeler

Birliği’ne teşekkür

‘Özgür Filistin’de buluşmak üzere’ mesajıyla sözlerini noktalayan Hussein, Başkan Altepe’ye desteklerinden dolayı teşekkür plâketi verdi. Marmara Belediyeler Birliği Başkanı Recep Altepe ise Ortadoğu’dan gelen konuklara İznik yapımı çini tabak armağan etti. Protokolün imza töreninde ayrıca İslâm Başkentleri ve Kentleri Teşkilâtı (IBKT) Genel Sekreter Yardımcısı Mohamed Hamdi Mustafa Sayedahmed, IBKT Uzmanı Mohamed Aly, Ürdün Belediye İşleri Bakanı Danışmanı Atef Rawahneh, Tafila Büyükşehir Belediye Başkanı Khaled Hneifat, Aqaba Genel Koordinatörü Tahal Al-Jazi, Filistin Belediyeler Birliği Genel Sekreteri İsam Akel ve Lübnan El-Mina Belediye Başkanı Abdelkader Alameddine de hazır bulundu.

“Kıbrıs’taki Eğitim Programları Devam Edecek”

28.10.2009

GADER güven tazeledi

Dernek Merkezinde gerçekleştirilen kongrede yeni yönetim belirlendi. Başkanlığa tekrar seçilen Ramazan Okay, kısa sürede birçok önemli faaliyete imza attıklarını, yeni dönemde yeni yönetimle, hizmetleri arttırarak devam ettireceklerini söyledi.

İstanbul’da Adıyamanlılar’ın en yoğun olduğu bölgelerden olan Gaziosmanpaşa, Sultangazi ve Arnavutköy ilçelerindeki Adıyamanlılar arasında kardeşliği, birlik ve beraberliği oluşturmak amacıyla kurulan GADER (Gaziosmanpaşa Adıyamanlılar Derneği), ikinci olağan kongresini önceki gün dernek merkezinde gerçekleştirdi.

Sunumunu Dernek yöneticilerinden ve Sultangazi Millî Eğitim Şube Müdürü Abuzer Kormaz’ın yaptığı kongrenin açış konuşmasını Başkan Ramazan Okay yaptı. 2007 yılında kurulan GADER’in kısa süre içinde Adıyamanlılar’ın gönlünde önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayarak yapılan faaliyetleri şöyle özetledi: “Hemşehrilerimizin maddî ve manevî desteğiyle, birçok kültürel, sosyal, eğitim, yardım ve sportif faaliyetlerde bulunduk. Öğrencilerimize burs verilmesinin yanı sıra, Hamza Yerlikaya Spor Salonunda gerçekleştirilen şölene çok sayıda protokol üyeleri ve hemşehrilerimiz katıldı. Sivil toplum kuruluşları arasında yapılan spor turnuvasında şampiyon olduk. İftar programlarımızı geleneksel hale getirdik.” Başkan Ramazan Okay’ın konuşmasının ardından, oylamalara gidildi. Birçok teklif ve yeni yönetim oybirliği ile kabul edildi. Adıyamanlı Sanatçılardan İbrahim Ocak sevilen türkülerini seslendirirken, Meşhur Çiköfteci OSES tarafından çiğköfte ikramı yapıldı.

Said TEMUR

28.10.2009

Eğitimcilere teşekkür plaketi

MİLLî Eğitim Bakanlığı tarafından 31 Ekim ve 1 Kasım’da yapılacak Eğitim Kurumları Müdür ve Müdür Yardımcılığı Seçme Sınavı’na katılacak eğitimciler için 5 haftalık hazırlık semineri programı düzenleyen Eğitim-Bir-Sen İzmir Şubesi seminere katılanlara törenle teşekkür plaketi verdi.

Plaket törenine Eğitim-Bir-Sen İzmir Şube Başkanı Abdurrahim Şenocak, İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Abdulmecid Akkoyun, Konak İlçe Millî Eğitim Müdürü Abdulkadir Yıldız, Bayraklı İlçe Millî Eğitim Müdürü Şahan Çöker, Karabağlar İlçe Millî Eğitim Müdür Vekili İbrahim Marangoz, AKP İl Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Aytekin çok sayıda okul müdürü ve eğitimci katıldı. Törende konuşan Abdurrahim Şenocak Eğitim-Bir-Sen olarak hizmet sendikacılığı ilkesini benimsediklerini dile getirdi.

28.10.2009

29 kaçak yakalandı

BALIKESİR’İN Ayvalık ilçesinde, yasa dışı yollardan yurda giriş yaptığı belirlenen 29 kaçak yakalandı.

Alınan bilgiye göre, Altınova İskele mevkiinde çalışma yürüten jandarma ekipleri, Rüyakent Sitesi yakınlarındaki sahilde 6 Tunus, 2 Moritanya, 8 Somali ve 9 Filistin uyruklu kaçağı yakaladı. Kaçakları yasa dışı yollardan yurt dışına kaçırmaya çalıştıkları tesbit edilen G. G. (34) ve A. Y. (37) de gözaltına alındı. Öte yandan, Çıplak Adası açıklarında bot içinde İran uyruklu 4 kaçak daha yakalandı. Kaçaklar Sahil Güvenlik ekiplerince karaya çıkarıldı. Kaçakların sınır dışı edilmek üzere Emniyet Müdürlüğü yabancılar şubesine teslim edildiği, G. G. ile A. Y’nin sorgularının ardından Adliye’ye sevk edileceği bildirildi.

28.10.2009

AÜ, rektör adaylarını seçti

ANADOLU Üniversitesi (AÜ) Rektörlük seçiminde Rektör Prof. Dr. Fevzi Sürmeli 334, Prof. Dr. Hasan Mandal 295, Davut Aydın 96, Prof. Dr. Ahmet Tuncan 28 oy aldı.

AÜ Yunusemre Yerleşkesi Spor Salonu’nda yapılan seçimde, oy kullanma işlemlerinin sona ermesinin ardından sayım işlemine geçildi. Toplam 807 akademisyenin oy kullanma hakkı bulunan AÜ’de seçime 778 kişi katıldı. Üç saat süren sayımın ardından çıkan sonuca göre, Rektör Prof. Dr. Fevzi Sürmeli 334, Prof. Dr. Hasan Mandal 295, Davut Aydın 96, Prof. Dr. Ahmet Tuncan 28 oy, Prof. Dr. Nazmi Ulutak, Prof. Dr. Zühtü Altan, Prof. Dr. Yılmaz Benligiray, Prof. Dr. Mustafa Çakır, Prof. Dr. Nüvit Gerek ve Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu birer oy aldı. YÖK’e 6 aday bildirileceğinden birer oy alan akademisyenler arasında kura çekildi. Buna göre Prof. Dr. Ulutak ve Prof. Dr. Gerek, YÖK’e bildirilecek adayların arasında yer aldı. 18 oy boş, 1 oy da geçersiz sayıldı. YÖK, yapacağı toplantıda belirleyeceği 3 adayı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e bildirecek. Cumhurbaşkanı Gül, 3 adaydan birini rektör olarak atayacak.

28.10.2009

Büst, ‘tabiî sebepler’le yere düşmüş

ERZURUM’UN Yakutiye ilçesinde tabiî sebeplerle kaideden yere düştüğü belirlenen Atatürk büstünün onarıldığı bildirildi.

Erzurum Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, Sanayi semtindeki Millî Mücadele Parkı içerisinde bulunan Atatürk büstünün, yere düşmüş halde bulunması üzerine gerekli incelemenin yapıldığı belirtildi. Ön inceleme sonucunda, Atatürk büstünün tabiî sebeplerle kaideden koparak yere düştüğünün belirlendiği ifade edilen açıklamada, büstün belediye ekiplerince onarılarak yerine konulduğu kaydedildi. Açıklamada, konuyla ilgili incelemelerin de sürdürüldüğü ifade edildi.

28.10.2009

Kardeş şehirler konferansı

TÜRKİYE Belediyeler Birliğince Türkiye ile İspanya’daki belediyeler arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla düzenlenen ‘’Uluslararası Kardeş Şehirler Konferansı’’ başladı.

İzmir’in Selçuk ilçesinde başlayan konferanstaki ilk gün oturumlarının ardından, iki ülkenin şehirleri arasında işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla pilot şehir olarak belirlenen 10 kent belediyesi arasında protokoller imzalandı. Konferansa ev sahipliği yapan Selçuk Belediye Başkanı Vefa Ülgür, imza töreninde yaptığı konuşmada, belediyeler arası kardeşliklerin başkanların kişisel ilişkileri ile sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek, bu ilişkilerin sürdürülebilir olması için kurumsallaşması gerektiğini söyledi. Protokollerin hayırlı olmasını dileyen Ülgür, atılan imzalar neticesinde somut projeler beklediklerini ifade etti. Konferans, 28 Ekim’de (bugün) sona erecek.

28.10.2009

Beslediği koç ölümüne sebep oldu

DENİZLİ’NİN Buldan ilçesinin Bozalan Köyü'nde bir kişi, beslediği koçun boynuz darbeleri sonucu öldü.

Koçu otlatmak için bahçeye çıkaran H. C, koçun boynuzlarıyla vurması sonucu ağır yaralandı. Komşuları tarafından Buldan Devlet Hastanesi’ne kaldırılmak istenen H. C, yolda vefat etti. Olayla ilgili soruşturma başlatan Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla yapılan otopside, H. C’nin koçun boynuz darbelerinin neden olduğu solunum yetmezliği sonucu öldüğünün belirlendiği bildirildi.

28.10.2009

Elektrik telleri koptu

ANTALYA’DA akşam saatlerinde etkili olan fırtına sebebiyle kopan elektrik telleri 2 kişinin yaralanmasına sebep oldu.

Meydankavağı Mahallesi’nde akşam saatlerinde etkili olan fırtınadan dolayı kopan elektrik telleri nedeniyle akıma kapılan Ziyrullah Yıldırım ile Yusuf Bakır yaralandı. Çevrede bulunanlar tarafından Özel Medicalpark hastanesine kaldırılan yaralılardan Ziyrullah Yıldırım’ın durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi.

28.10.2009

Cide MYO’da, yeni öğretim yılı açıldı

KASTAMONU’NUN Cide ilçesinde Rıfat Ilgaz Meslek Yüksek Okulu’nda yeni öğretim yılı açıldı.

Açılış törenine Kastamonu Üniversitesi Rektörü Profesör Dr. Bahri Gökçebay, Kastamonu Bölge Komutanı Tuğgeneral Ali Aydın, İlçe Kaymakamı Yüksel Kara, Belediye Başkanı Nejdet Demir, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Rektör Gökçebay, açılışta yaptığı konuşmada okuldaki öğrenci sayısının beklenenin altında olmasına üzüldüklerini belirtti. Gökçebey, ilçe halkının okulun açılmasında büyük desteğinin olduğunu, gelecek yıl makine ve kaynak teknolojileri bölümünü açacaklarını ve bu konuda binadaki eksikliklerin giderilmeye çalışıldığını, kısa bir süre sonra okulun 1000 öğrenci kapasitesine çıkacağını bildirdi.

28.10.2009

Katılım payı sıkıntısı

ZamlI alınmaya başlayan muayene katılım paylarında geriye dönük tahsilat yapılması, eczaneleri ve vatandaşları zor durumda bırakıyor.

Dört aydır, hastaneye gitse de katılım ücreti istenmeyen vatandaşlardan şimdi 1 Ekim tarihi itibariyle birikmiş borçların talep ediliyor ve tahsilat da eczanelere yaptırılıyor. Bazı vatandaşlar bunu vermemek için daha ucuz olan ilâçları cebinden ödüyor. İzmir’deki Aktuğ Eczanesi’nin sahibi Tuğba Toker, bu problemin 1 Ekim’den itibaren var olduğunu, daha önce de gündeme gelmesine rağmen çözüm bulunmamasının kendilerini zor durumda bıraktığını dile getirdi. Toker, “Vatandaş, geriye dönük borçları ödemesinin uygun olmadığını düşünüyor. Biz ise bunun Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’nun isteği olduğunu, tahsil edip kuruma verdiğimizi anlatmaya çalışıyoruz. Her gelenle bu yüzden en az 15 dakika münakaşa ediyoruz.” dedi. Eczacı Toker, geçmişe dönük muayene katılım paylarının 2008 yılının 11. ayına kadar gittiğini, bu sebeple bazı müşterilerine 150 liraya kadar borç çıktığını vurguladı.

Bazen geçmişe dönük muayene katılım bedellerinin, ilâç fiyatlarının çok üstünde olabildiğini aktaran Tuğba Toker, “Meselâ bir vatandaşın alacağı ilâcın tutarı 9,80 lira, katılım payı borcu ise 21 liraydı. Biz bunu tahsil etmezsek SGK, bir sonraki ay bizden kesiyor.” şeklinde konuştu. İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan da bu uygulamanın kendilerini zor durumda bıraktığını vurguladı. Sayılkan, “Eczanelerin olumsuz etkilenmemesi mümkün değil. Bunun bir sistem hatası olduğu söylenerek, geriye dönük tahsilat yapılıyordu. Eczaneler, bir nev'î tahsilat merkezi olarak kullanılmaya başladı.” diye konuştu. Problemin bir an önce çözülmesi gerektiğine dikkat çeken Sayılkan, “Vatandaşa, açık bir şekilde bunun ne olduğu bildirilmeli. İnsanlar da ona göre tedbir almalı.” dedi. Sayılkan, asıl problemin muayene katılım bedeli uygulamasıyla, yani hastanelere ücret getirilmesiyle başladığını öne sürdü. Sayılkan, “Vatandaşların bilinçsizce hastaneye gitmesi, ücretsiz uygulamanın geri tepmesine sebep oldu. Baştan bir katılım bedeli belirlenseydi, böyle bir sıkıntı oluşmayacaktı.” ifadesini kullandı. Problemin temelinde SGK’nin gösterilmesinin yanlış olduğunu belirten SGK İzmir İl Başkanı Mustafa Keskin ise 2008 Mart ayında muayene katkı paylarının herkesten 2 lira olarak tahsil edildiğini aktardı. Keskin, şunları kaydetti: “Daha sonra paylar arttı ve yeni fiyatlar belirlendi ancak Danıştay yürütmeyi durdurunca geçmiş uygulamaya dönüldü. Bu gelgitte sıkıntı ortaya çıktı. Vatandaş Nisan ayında hastaneye gitmişse, eski uygulamaya göre katılım bedeli alınmalıydı. Ekimden itibaren bunların sistemde görünmesiyle ertelenen problem gün yüzüne çıkmış oldu.”

Vatandaşlar da uygulamanın yanlış olduğunu savunarak, geçmiş borçların uygulamanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hesaplanması, ayrıca önceden bildirilmesi gerektiğini ifade etti.

28.10.2009

Çevreye daha az zarar verebiliriz

Görevİ çevre hakkında doğru ve bağımsız bilgiler sunmak olan Avrupa Çevre Ajansının, ‘’www.eea.eu’’ adresinden ulaşılabilen internet web sitesinde ‘’yeşil tüyolar’’ başlığıyla yer verdiği teklifler paketinde, çevrenin korunmasını ve tabiî kaynakların akılcı kullanımını sağlayacak tutum ve davranışlar anlatıldı.

İnsanlara sebze ağırlıklı diyete geçmeleri tavsiye edilirken, bunun sadece çevre için değil sağlık için de yararlı olduğuna vurgu yapıldı. Sebze ağırlıklı diyete geçilmesi tavsiyesiyle birlikte ‘’az ve tadını çıkarmak’’ şartıyla sığır etinin tercih edilmesi istenen teklifler paketinde, ‘sığır eti tüketiminin tavuk eti tüketiminden 3 kat daha fazla sera gazı emisyonuna yol açtığına’’ işaret edildi. Teklifler paketinde, suyun çok değerli bir kaynak olduğu ifade edilerek, dünyadaki bütün suların yalnızca yüzde 2,5’inin tatlı su olduğu, bu sebeple suyun sorumluluk duygusuyla kullanılması gerektiği vurgulandı.

Kişinin dişlerini fırçalarken ya da tıraş olurken 10 litreye varan miktarda su tasarrufu yapabileceği kaydedilerek, şu önerilerde bulunuldu: ‘’ Canınız soğuk su içmek istediğinde her defasında musluktan akan suyun soğumasını beklemek yerine bir sürahiyi musluk suyu ile doldurun ve buzdolabında saklayın. Kahve ya da çay yaparken sadece ihtiyacınız olduğu kadar su kaynatın. Duşta 5 dakikadan fazla kalmayın, çabuk olun ve bir daha duş alışınızda süre tutmak için bir duş saati kullanın. Aerotörlü duş başlıkları su akımını yüzde 30-40 azaltabilir. Klozetinizi muhtemel su sızıntılarına karşı kontrol edin. Yeni bir bulaşık ya da çamaşır makinesi alacağınız zaman en az miktarda su kullanan, enerji tasarrufu sağlayan bir model tercih edin. Çamaşır yıkarken su tasarrufu yapmanın bir kolay yolu daha az çamaşır yıkamaktır. Çamaşırlarınızı kirliye atmadan önce kirli olup olmadıklarını kontrol edin, bir kez giyilmiş olmaları kirli oldukları anlamına gelmez. Bahçenizi akşam geç ve sabah erken saatlerde sulayın. Bu saatlerde buharlaşma yoluyla su kaybı az olur, bitkiler fazla su emer. Çiminizin daha fazla uzamasına izin verirseniz suya daha az ihtiyacı olur. Yağmur suyu biriktirin, musluk suyu yerine bitkilerinizi biriktirdiğiniz bu suyla sulayın. Bahçenizi sulamadan önce hava durumunu dikkate alın, yağmur yağacak olabilir. Arabanızı kova, sünger ve sabun kullanarak yıkayın, su sarfiyatı 32-50 litreden birkaç litreye düşebilir.’’ Olabildiğince organik besinlerin tüketilmesi istenen teklifler paketinde, organik besinlerin üretiminde sentetik pestisitlerin (kimyasal karışım) kullanılmadığınından sera gazı salınımının daha az olduğu vurgulandı. Pakette, yalnızca çevreyi değil kişinin cüzdanını ve sağlığını da koruyacak şu tekliflerde bulunuldu: ‘’Et tüketiminizi azaltmaya çalışın. Yediğiniz etin miktardan çok kalitesini gözetin. Et üretiminde, sadece hayvan yeminin yetiştirilmesi ve taşınması için değil, dev hayvan çiftliklerinin ısıtılması, havalandırması ve aydınlatılması için de çok büyük miktarlarda enerji tüketilmektedir. Sebze ağırlıklı bir diyete geçmek sadece çevre için değil, sağlığınız için de daha yararlıdır. Meyve ve sebzeleri mevsiminde yiyin; hem daha lezzetli hem daha sağlıklıdır ve bunları yetiştirmenin çevreye etkisi daha azdır. Süt ürünleri tüketiminizi gözden geçirin. Yağ, peynir ya da diğer yağ oranı yüksek ürünlerin üretimi yüksek miktarda sera gazı salınımına, ayrıca yer altı suları, nehir ve denizlerde ötrofikasyona (fosfat kirlenmesi) yol açar.’’

28.10.2009

KÂĞITTAN TASARRUF ÖNEMLİ BİR KATKI

BAŞKA bir teklif de, faturaların internetten ödenmesi halinde kâğıt kullanımından ve kâğıt fatura taşıma enerjisinden tasarruf sağlanacağı ifade edildi.

Daha fazla kaynak ve enerji tüketimine yol açan davranışlardan terk edilmesi gerektiğine vurgu yapılan teklifler paketinde, ‘’dünyadaki herkes Avrupa tarzı bir hayat sürseydi, tüm kaynakları karşılamak için 3 gezegene ihtiyacımız olurdu. Tüketim furyasının tuzağına düşmeyin, istediğinizi değil ihtiyacınız olanı alın, tek kullanımlık ürünleri tercih etmeyin. Kâğıt havlulara plâstik ya da kâğıt torbalara ‘hayır teşekkürler’ deyin. Uzun vadede çevreyi korumakla kalmayacak paradan da tasarruf etmiş olacaksınız’’ ifadelerine yer verildi. İnsan faaliyetlerinin her yıl 6 milyar ton karbondioksit üretimine sebep olduğu, dünyanın yalnızca bunun 3 milyar tonunun geri dönüşümünü sağlayabildiği, geri kalanının her yıl atmosferde birikerek sera etkisini arttırdığı vurgulanan pakette, enerjiden tasarruf sağlayacak, dolayısıyla ailelerin bütçelerine önemli katkı sağlayacak çok sayıda teklif bulunuyor.

28.10.2009

İnternet adreslerinde dil kısıtlaması kalktı

İnternetİn yönetimi ve alan adlarının tahsisinde tek söz sahibi ABD’nin Icann (Internet corporation for assigned names and numbers) kuruluşu, internet adreslerinin bundan böyle Çince, Arapça, Korece, Japonca veya başka bir karakterde yazılabileceğini açıkladı.

Icaan Yönetim Kurulu Başkanı Peter Dengate Thrush, Güney Kore’nin başşehri Seul’de altı gündür süren konferansın son gününde yaptığı açıklamada, cuma resmen yürürlüğe girecek bu kararın, 40 yıl önce icadından bu yana internetteki en köklü teknik değişiklik olduğunu söyledi. Icaan İcra Kurulu Başkanı Rod Beckstrom da 2010 ortalarında hayata geçecek bu değişikliğin sayıları giderek artan İngilizce konuşmayan kullanıcıların internetten yararlanmalarını kolaylaştıracağını belirtti. Beckstrom, bugün dünyadaki 1,6 milyar internet kullanıcısının yarıdan fazlasının yazısı Latin karakterinde olmayan diller kullandıklarını kaydetti. Kurulduğu 1998’den beri ABD Ticaret Bakanlığı’na bağlı Telekomünikasyon ve Bilişim İdaresi’nin gözetiminde faaliyet gösteren ve kar amacı gütmeyen Icaan, eylül sonunda ABD hükümetiyle vardığı anlaşmayla, başka ülkelerin hükümetlerinin temsilcilerinin de yer alacağı bir uluslararası denetim kurulu oluşturulmasını kabul etmişti. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun da memnuniyetle karşıladığını açıkladığı bu yeni anlaşma, Icann’in ABD güdümünden kurtularak, bir özerkliğe doğru ilk adımı olarak görülmüştü. Icann’in, internette bütün dünyayı kapsayan ve ülkelere kararlarını uygulatma yetkisi bulunuyor.

28.10.2009

Göz kuruluğuna karşı teknolojik gözlük

BİR Japon firması, gözlerini kırpmadan saatlerce video oyunları oynayanların ve kitap kurtlarının göz kuruluğuna karşı yüksek teknoloji ürünü gözlük üretti.

Masunaga Optical Manufacturing tarafından yapılan açıklamada, 430 dolardan satışa sunulan “Göz Kırpma Gözlükleri”nin, uzun süre bilgisayar kullanılması gibi durumların yol açtığı göz kuruluğuna çare olacağı kaydedildi. Firmanın ürettiği gözlüğe yerleştirilen bir alıcının (sensör) 5 saniyeden fazla bir süre göz kırpması olmadığını belirlemesiyle gözlük camında buhar oluşuyor. Basit bir göz kırpma ise camın buharını gideriyor. Japonya’nın orta kesimindeki Fukui şehrinde bulunan firma, ABD’de geçen yıl yapılan seçimlerde Cumhuriyetçi Parti’nin başkan yardımcı adayı olan Sarah Palin’in gözlüklerini tasarlayarak büyük satış yapmıştı.

28.10.2009

İç kanamaları onaran antikor

Kurşun yarası ve trafik kazası gibi durumlarda, kişide oluşan iç kanamayı en aza indirebilen bir antikorun keşfedildiği bildirildi.

ABD’deki Oklahoma Tıp Merkezi Vakfında (OMRF) görevli bilim adamlarının yaptığı araştırmada, iç kanamanın büyük bölümünden “histon” adında bir proteinin sorumlu olduğu ve söz konusu antikorun histonun bu kabiliyetini engellediği görüldü. Nature Medicine dergisinde yayımlanan araştırmada, antikorun, hastalıkların tedavisi ve ciddî yaralanmalarda yeni tedavi yöntemlerine ışık tutabileceği belirtildi. Araştırma çerçevesinde, farelerde sepsis (yaygın enfeksiyon) oluştuğunda, kanlarında histonun yüksek seviyelerde seyrettiği ve aynı durumun primatlarla insanlar da gözlendiği bildirildi. Histon, normalde DNA dizilerinin etrafında toplanan bir hücrenin çekirdeğinde yer alıyor. Hücre, yaralanma ya da hastalık sebebiyle zarar gördüğünde, serbest kalan histon kan sistemine girerek, damarlara zarar vermeye başlıyor. Bilim adamları, bunun hayatî tehlike arz eden, kontrol altına alınamayan iç kanama ve dokulardaki sıvı birikiminin sebebi olduğuna inanıyor.

28.10.2009

Kuzey kutbunda bir zamanlar palmiyeler varmış

HollandalI bilim adamları, Kuzey Kutbu’nda uzun yıllar önce palmiyelerin olduğunu tespit etti.

Utrecht Üniversitesinde görevli Appy Sluijs yönetimindeki bir grup bilim adamı, Arktik Okyanusunun dibinde yaptıkları araştırmalarda palmiye polenleri izlerine rastladı. Araştırmalarını “Nature Geoscience” adlı bilim dergisinde yayımlayan bilim adamları, uzun yıllar önce Kuzey Kutbu’nda tropikal iklimin hüküm sürdüğünü, sıcaklığın yaz aylarında 27 dereceye ulaştığını, bu nedenle bölgede palmiyelerin çok yaygın olduğunu, kış aylarında bile hava sıcaklığının ortalama 8 derecenin üzerinde olduğunu tespit etti.

28.10.2009

Letonya’ya meteor haberi aldatmacaymış

Letonya’ya düştüğü söylenen meteorun “reklam aldatmacası” olduğu ortaya çıktı. Leta ajansının haberine göre, bir telekomünikasyon şirketi, ülkenin kuzeyine meteor düştüğü yalanını “tezgâhladığını” itiraf etti.

Şirket sözcüsü, “Letonya’ya ilham vermesi için” olayı gizemli hale getirdiklerini ve bu yolla “dünyaya ekonomik krizle boğuşan ülkeyle ilgili başka haberler vermeyi amaçladıklarını” söyledi. Sözcü, meteor düştüğü söylentisi üzerine bölgeye araştırma için giden ekiplerin masraflarını karşılayacaklarını belirtti. İçişleri Bakanı Linda Murniece ise aldatmacayı “riyakârlık” olarak nitelendirdi. Mazsalaca Köyü sakinleri, önceki gün gökten düşen bir cismin tarlaları yaktığı ihbarında bulunmuştu. Bölgeye giden itfaiye ekipleri, 15 metre çapında 5 metre derinliğinde çukur tesbit edince, buraya meteor düşmüş olabileceğini söylemişlerdi. Ancak bazı bilim adamları çukura şüpheyle yaklaşmıştı.

28.10.2009

Çin’in aşısı güvenli ve etkili çıktı

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) Çin Temsilcisi Micheal O’Leary, Çin’in İnfluenza A/H1N1 virüsüne karşı ürettiği aşının “güvenli ve etkili” olduğunun ispatlandığını açıkladı.

China Daily gazetesinin haberinde, Çin’de Eylül ayından bu yana 300 bin kişinin aşılandığı ve domuz gribi salgınına karşı ücretsiz bir millî aşı kampanyasının başlatıldığı bildirildi. “Çin’deki aşı şu ana kadar kullanılan aşıların en güvenlilerinden biri” diyen O’Leary, aşının yan etkilerinin nadiren görüldüğünü, aşının virüse karşı etkisini gösterdiğini kaydetti. O’Leary, aşı hakkında yüzde yüz güvenli diyemeyeceklerini, ancak uygulananlar üzerinde görülen yan etkilerin çok az ve geçici olduğunu belirterek, bunların potansiyel aşı yan etkileri olduğunu ifade etti. Çin’de bugüne kadar 35 bin 664 domuz gribi vakası görüldü ve bunlardan 3’ü hayatını kaybetti.

28.10.2009