Güncel |
Canan duâlarla |
Önceki gece İstanbul Sancaktepe’de trafik kazasında vefat eden Prof. Dr. İbrahim Canan’ın cenazesi, dün öğle namazını müteakip Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Camiinden, kalabalık bir cemaatin dualarıyla kaldırıldı. İSTANBUL Sancaktepe’de geçirdiği trafik kazasında hayatı kaybeden Prof. Dr. İbrahim Canan, duâlarla son yolculuğuna uğurlandı. Prof. Dr. Canan için Üsküdar’daki Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii’inde cenaze töreni düzenlendi. Cenazeye, Bediüzzaman’ın talebelerinden Mustafa Sungur, Mehmet Fırıncı, gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular, Mehmet Kırkıncı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Üsküdar Belediye Başkanı Mehmet Kara başta olmak üzere çok sayıda eski milletvekili, Nur Talebesi, Türkiye’nin değişik yerlerinden gelen sevenleri ve talebeleri katıldı. Prof. Dr. Suat Yıldırım’ın kıldırdığı cenaze namazının ardından Marmara İlâhiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Raşit Küçük, kısa bir konuşma yaparak, helâllik istedi. Prof. Küçük, Canan’ın, hayatını Kur’ân’a göre düzenleyen bir insan olduğunu belirterek, “Nezih bir hayat yaşadı. Kanaatime göre, Allah yolunda şehit oldu” dedi. Prof. Dr. İbrahim Canan’ın cenazesi eller üzerinde camiden çıkarıldı. Aşırı kalabalık sebebiyle yol bir süre trafiğe kapatıldı. Prof. Dr. Canan’ın naaşı Eyüp Sultan’da duâlarla defnedildi. İstanbul / ÖMER ŞENÖZ
Öğrencileri: Ondan çalışkanlığı öğrendik
ERZURUM’DAKİ Atatürk Üniversitesi (AÜ) İlahiyat Fakültesi’nde, Prof. Dr. İbrahim Canan’ın ölmesinin üzüntüsü yaşanıyor. AÜ’de 20 yıl görev yaptıktan sonra 1992 yılında Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlığı için Erzurum’dan ayrılan Prof. Dr. İbrahim Canan’ın, AÜ İlahiyat Fakültesindeki akademisyen öğrencileri, hocalarının kendilerine bıraktığı en büyük mirasın çalışkanlığı olduğunu dile getirdiler. Fakültenin Temel İslâm Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Lütfullah Cebeci, Prof. Dr. Canan gibi hocaların kolay yetişmediğini belirterek, Canan’ın ardından büyük eserler bırakarak büyük hizmetler yaptığını söyledi. Prof. Dr. Cebeci, şunları kaydetti: ‘’Hocamızdan öğreneceğimiz daha çok şey vardı. Hocamıza talebelik yıllarımızdan itibaren kıymet verdik. Hocamızdan öğrendiğimiz en önemli şey çalışkanlık ve gayrettir. Araştırmacı kişiliğini hep örnek aldık. Şu anda bir konumda bulunuyorsak, bunun önemli bir payı da hocamıza aittir. Hocamız gayret eden talebeleri hiç ayrım yapmaksızın hep teşvik etmiştir. İlim hayatımızda hocamızın hep etkisini gördük.’’ Doç. Dr. Selçuk Coşkun ise ‘’Mesela ben çok çay içerdim. Kendisi buna karşıydı. Bunun için harcanan fazla zamanı bile kayıp olarak görürdü. Bana zaman zaman bu konuda takılırdı’’ dedi. Erzurum / aa |
16.10.2009 |