Spor |
Spor medyası Fatih Terim'i hiç sevemedi |
Türk futbol tarihinin en başarılı, en iddialı ve belki de en çok tartışılan teknik direktörü Fatih Terim. Kulüpler bazında Galatasaray'la Türkiye'ye ilk UEFA Avrupa Kupası’nı kazandırdı, İtalya'nın dünyaca ünlü takımı Milan'da hocalık yaparak tüm sporseverlerin takdirini kazandı, 1996'da Türkiye'yi tarihinin ilk Avrupa Şampiyonası finallerine taşıdı ve ikinci döneminde ise Euro 2008'de Türk Milli Takımını ilk 4'e sokmayı sağladı. İşte böyle bir tablonun mimarı olan Fatih Terim'in adı başarının yanısıra polemiğin olduğu her noktada yer aldı. Fatih Terim, yaklaşık 4 yıl 4 aydır görevde bulundu. 25'i özel, 30'u resmi 55 maçta sahaya çıktı. 25 özel maçta 10 galibiyet, 9 beraberlik ve 6 yenilgi aldı. 30 resmi maçta ise 16 karşılaşma kazandı, 7 kez berabere kaldı, 7 maçı kaybetti. Genel toplamda, 26 galibiyet, 16 beraberlik ve 13 yenilgi aldı. Onun döneminde resmi maçlarda 55 gol attık, 35 gol yedik, özel maçlarda 33 gol attık, 26 gol yedik. Bu dönem, tüm zamanlar içinde bir teknik adamın bir defada milli takımda en uzun görev aldığı dönemdir. En fazla maç kazanıp, en az yenildiği dönemdir. Bu dönem resmi organizasyonlarda milli takımın tarihteki hiçbir süreçte olmadığı kadar maç kazandığı ve en istikrarlı dönemidir. Türkiye'ye böyle bir tablo bırakan Fatih Terim'in Ermenistan maçından sonra görevi bırakacağını açıklamasıyla birlikte spor medyası tarafından yerden yere vurulmasını anlamakta zorlanıyoruz. Bize göre bu durum hiç etik değil. Alınan her başarısız sonuç sonunda yapılan eleştiri doğal karşılanır. Ancak, kişilik haklarına hedef alan eleştiriler, eleştiri olmaktan çıkıp, bir intikam duygusunu uyandırır. En basit örnek, Terim'in aldığı ücreti başka bir meslektaşıyla mukayese edip, onu yıpratmak doğru bir davranış değildir. Süper Lig'imizde Terim'i bile çok gerilerde bırakacak astronomik ücretlere imza atan teknik adam yok mu?. Ama onların aldığı ücret nedense gazetelere manşet olmuyor ya da oldurulmuyor. Fatih Terim, Futbol Federasyonu yetkililerinin "devam et" ısrarına rağmen istifa ederek dik bir duruş sergilemiştir. İstese "2012'ye kadar sözleşmem var, göndermek istiyorlarsa tazminatımı ödesinler" diyebilirdi. Ama hedefi olan bir teknik adam olduğu için çalışmadan, ter dökmeden para kazanmayı düşünmedi. Avrupa'dan teklif aldığını, bundan sonra kulüp bazında çalışacağını söyledi. Fatih Terim'in agresif kişiliği ona has bir karakter. Onunla çalışmak isteyenler o karakterini kabul ederek, el sıkışacak. Aslında birebir ilişkilerde nazik ve iyi diyalog kuran biridir. Daima güleryüzlü olmaya çalışır. Onunla 4-5 defa görüşme yaptım, hiç kırıcı olmadan sorulara cevap verdi. Ufku geniş bir teknik adam. Sadece Türkiye'yi değil, Avrupa liglerini de yakından takip ediyor. Eşinin katkısı ile hem İngilizce, hem İtalyancayı çok iyi konuşabiliyor. Bu sene belki takım çalıştırmayıp, dinlenecek. Gelecek yıllarda Avrupa'da ses getirecek yeni başarılara imza atacağına inanıyorum. Kendisine "güle güle" diyorum.
|
EROL DOYURAN 13.10.2009 |