Güncel |
SİYASETİ ETKİLEMEYİ SÜRDÜRÜYOR |
AB Komisyonunun İlerleme Raporu taslağında, TSK'nın "siyaseti etkilemeyi sürdürdüğü" belirtilerek, "üst düzey ordu mensuplarının birçok fırsatta etnisite, Güneydoğu, laiklik, siyasî partiler gibi iç ve dış politika konularında görüş açıklaması" eleştiriliyor. Belgede, "Nisan'daki bir basın toplantısında Genelkurmay, Ergenekon dâvâsı ve iddianamesi hakkında yorum yaparak yargıyı baskı altına aldı" ifadesine yer veriliyor. HÜKÜMETE SİVİL ANAYASA ELEŞTİRİSİ
14 Ekim'de açıklanacak olan belgede Genelkurmay Başkanlığının birçok fırsatta siyasetçilere ve basına kamuoyu önünde tepki gösterdiği kaydedilirken, üst düzey bazı ordu mensuplarının yargılanan askerî personele destek verdiği vurgulanıyor. Raporda, sivil anayasa taslağının gündeme alınmaması ve "hükümetin anayasa değişikliği için bir öneri ya da yöntem teklifinde bulunmaması" da eleştiriliyor.
AB Komisyonu’nun 14 Ekimde açıklayacağı İlerleme Raporunda, Genelkurmay Başkanlığının birçok fırsatta siyasetçilere ve basına kamuoyu önünde tepki gösterdiği kaydedilirken, “Nisan ayındaki bir basın toplantısında Genelkurmay, Ergenekon davası ve iddianamesi hakkında yorum yaparak yargıyı baskı altına aldı. Üst düzey bazı ordu mensupları yargılanan askeri personele destek verdi” denildi. AB Komisyonu, raporda, Türkiye’nin sivilleşme ve demokratikleşme adımlarına tam destek vererek, 1980 askeri müdahalesinin ardından kaleme alınan mevcut anayasanın değiştirilmesini isteyecek. İlerleme Raporu taslağında, “Ergenekon” davasıyla Türkiye’nin “tarihinde ilk kez bir darbe girişimini soruşturduğu” belirtiliyor ve bu süreçte demokratik yollarla seçilmiş hükümeti devirmeye çalışmakla suçlanan örgüte ait cephane ve silahların ele geçirildiğine dikkat çekiliyor. Taslak belgede, “demokratik kurumları istikrarsızlığa sürüklemeyi hedefleyen” yapılanmaya yönelik “Türkiye tarihinin en kapsamlı soruşturmasında”, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün “kendi isteğiyle tanık olarak ifade verdiği” hatırlatılıyor.
ANAYASANIN DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENİYOR İlerleme Raporu taslağında, “Bu dava, demokratik kurumların doğru işleyişine ve hukukun üstünlüğüne güveni artırmak için Türkiye’ye bir fırsat sunuyor” deniliyor. AB Komisyonu, geçen yılki raporunda “Ergenekon” davasına değinirken, sadece gelişmeleri aktarmayı tercih ederek, yorum yapmaktan kaçınmıştı. AB kaynakları, Komisyonun tavır değişikliğinde Türkiye’nin birçok bölgesinde ele geçirilen silahların ve diğer önemli delillerin etkili olduğunu belirtiyor. Türkiye’de zaman zaman gündeme gelen “sivil anayasa” çalışmalarına desteğini gizlemeyen AB Komisyonu, 14 Ekimde açıklanacak İlerleme Raporunda da bu yöndeki görüşünü tekrarladı. Belgede “1980 askeri darbesi döneminde yazılan mevcut Anayasa’nın AB standartlarına uygun şekilde birçok alanda daha fazla demokratikleşmeye izin vermesi ve temel özgürlüklere daha güçlü güvenceler sağlaması için değiştirilmesi gerektiğini konusunda Türkiye’de bilincin arttığı” kaydediliyor. AB, bu kapsamda Türkiye’den Anayasa’nın özellikle siyasi partilerle, sendikalarla ve Türkçe dışındaki dillerin kullanımıyla ilgili maddelerini gözden geçirmesini ve ombudsmanlık kurumunun önündeki engellerin kaldırılmasını talep ediyor. İlerleme Raporunda, bir grup akademisyence 2008 yılı başında hazırlanan sivil anayasa taslağının gündeme alınmaması ve “hükümetin Anayasa değişikliği için bir öneri ya da yöntem teklifinde bulunmaması” eleştiriliyor. Brüksel-Ankara / aa
“TSK, SİYASETİ ETKİLEMEYİ SÜRDÜRÜYOR”
AB Komisyonunca hazırlanan taslak belgede, askeri personelin barış döneminde sivil mahkemelerde yargılanmalarına yönelik yasal düzenlemeye de destek verilerek, bu konuda Türkiye’nin AB standartlarına ulaştığını belirtiyor. Türkiye’de hükümetin jandarma teşkilâtı görev ve yetkileri yönetmeliğinde değişiklik yaparak kırsal ve kentsel alanlarda polis ve jandarmanın yetki alanlarında düzenlemeye gitmesi de taslak raporda yer alıyor. Belgede, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin “siyaseti etkilemeyi sürdürdüğü” ifade edilirken, “üst düzey ordu mensuplarının birçok fırsatta etnisite, Güneydoğu, laiklik ve siyasî partiler gibi iç ve dış politika konularında görüş açıklaması” eleştiriliyor. Genelkurmay Başkanlığının birçok fırsatta siyasetçilere ve basına kamuoyu önünde tepki gösterdiği kaydedilen belgede, “Nisan ayındaki bir basın toplantısında Genelkurmay, Ergenekon dâvâsı ve iddianamesi hakkında yorum yaparak yargıyı baskı altına aldı. Üst düzey bazı ordu mensupları yargılanan askeri personele destek verdi” ifadelerine yer veriliyor. |
12.10.2009 |